Saatin kaç olduğunu bilmeden yürüdüğü sokakta her geçen saniye daha da geriliyordu Scaramouche. Her şey çok yolundaymış gibi bir de rastgele bir sokak serserisi tarafından bıçaklanmak o an en son istediği şey bile değildi.
Sahi, neden bu yolu tercih etmişti ki o? Aptal Childe, yine yanlış konum göndermişti ona! Şimdi de ara sokakları kullanarak ana caddeye çıkmaya çalışıyordu. Childe onu arabasıyla aldığındaysa onu elbette ki onu bir güzel azarlayacaktı.
Telefonunu çıkarıp saatine baktı, çoktan dokuzu geçmişti. Neden projeye çalışmak için böyle saçma sapan bir saat seçtiklerini düşünürken aklına gruptaki diğer çocuk geldi.
"O çocuğun basketbol antrenmanı yüzünden canımdan olursam tanrı şahidim olsun ki ikisine de musallat olacağım." diye mırıldandı kendi kendine. Arada duyduğu seslere karşı ufak tepkiler gösterse de bunların kedilerin çöpleri karıştırırken çıkardığı sesler olduklarını görünce istemsizce rahatlıyordu.
Nihayet sokağın sonunu görünce derin bir nefes alan Scaramouche, hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Bu sokakta geçirdiği dakikalar ona saatler gibi gelmişti resmen. Nihayet sokağın sonuna vardığında bir ağaca yaslandı ve beklemeye başladı.
Beklerken telefonuyla oyalanmak istedi ve cebinden çıkardı. Ekranı parmak izini kullanarak aydınlattığında baktığı ilk yer şebeke olmuştu ve evrenin onunla resmen dalga geçtiğini hissetmişti.
"O salak bir an önce gelse çok iyi olur." diye mırıldanarak şarjının bitmesine çok az kalan telefonunu tekrardan cebine koydu ve kollarını göğüs hizasında kavuşturdu. Çattığı kaşları sebebiyle alnının kırıştığını hissediyordu.
Geçen her arabaya bakıyordu, fakat hayır. Aradığı kişi ortada yoktu ve bu gittikçe daha da sinirini bozuyordu. Childe ona yanlış konum atması yetmiyormuş gibi bir de şimdi onu bekletiyordu. O herifi cidden öldürecekti.
Nihayet kendisine doğru gelen beyaz arabaya baktı ve derin bir nefes aldı. Ağaçtan yavaşça ayırdığı sırtını dikleştirdikten sonra kaldırımın sonuna doğru ilerledi ve duran aracın kapısını açtı.
"Gideceğin yere kadar bırakayım mı güzellik?" dedi Childe. Bir yandan da arkadaşının arabaya binerken ettiği küfürlere gülmemek için resmen kendisiyle savaş veriyordu. Yiyeceği dayağı iki katına çıkarmak istediği son şey bile değildi o an.
Emniyet kemerini takarken "Kapa çeneni de sür şu arabayı. Yeterince geç kaldık zaten." dedi Scaramouche. Childe'ın gülmemek için verdiği çabaya karşılık göz devirip arkasına yaslanmıştı.
Childe, arabayı sürerken arada Scaramouche'u korkutmak için hız yapıyordu. Ondan yediği küfürlere karşılık kahkaha atarken her geçen saniye daha da sinir etmek için çabalıyordu onu.
"Şarkı açayım mı?" dedi Childe. Scaramouche omuz silkti ve "Sen bilirsin." dedi. Childe'ın şarkı zevki kendisininkiyle uyuştuğu için ona güvenebileceği tek konunun şarkı zevki olduğunu çoktan öğrenmişti Scaramouche.
Scaramouche'un önündeki torpido gözünü açan Childe, içindeki şarj kablosunu çıkarıp arabasına taktı. Telefonunu da taktıktan sonra müzik dinlediği uygulamaya girdi ve rastgele bir şarkıya bastı. Şarkının sesini tamamen açtıktan sonra başını şarkının ritmine göre oynatmaya başladı.
Bir süre arkadaşını izleyen Scaramouche, gözlerini devirip güldü kendi kendine. Childe'ın enerjisine her ne kadar uyum sağlayamasa da onun yanında başka kimsenin yanında olmadığı kadar rahat hissettiği de bir gerçekti ve bunu inkâr etmesi mümkün değildi.
Nihayet eve vardıklarında kapalı camdan bir süre evi izledi Scaramouche. Bu ev ya o her geldiğinde daha da büyüyordu, ya da Scaramouche'un cidden artık bir göz doktoruna görünmesi gerekiyordu.
"Evi ilk kez görüyormuş gibi tepki veriyorsun."
Sesi duymasıyla Childe'a dönen Scaramouche, arkadaşını taklit ederek kemerini çıkardı ve arabadan indi. Havayı içine çekerken gözlerini kapatmıştı.
Arabalar, istemsizce boğuyordu onu. Bütün camların açık olması veya klima değiştirmezdi bu gerçeği. Sadece sevmiyordu kapalı bir alanda uzun süre oturmayı.
Evi incelediği süre yetmezmiş gibi, bir o kadar da ev kadar geniş bahçeyi tekrar incelemeye karar verdi Scaramouche. Çimler bakımlı duruyordu, yine. Belli ki annesi Childe'a yine sabah evden çıkmadan önce çimleri biçme ve sulama görevi vermişti.
Renk renk çiçekler bahçeyi süslerken tekir bir kedi onların arasında dolanıyordu. Zavallı hayvan, arabanın sesinden ürkmüş olacak ki olduğu yerde kaskatı kalmıştı. Dikleştirdiği kulakları ve tüylerine eşlik eden fal taşı gibi açtığı gözleriyle karşısında duran iki adama bakıyordu.
Childe, kedinin hâline güldükten sonra kendisinden kısa olan arkadaşının başına elini koydu. "Aynı sana benziyor." diye alay ettikten sonra tekrardan eve doğru ilerlemeye başladı.
Scaramouche ise onun bu hareketine karşılık olarak sadece gözlerini devirdi. Başka biri yapsa muhtemelen kavga çıkaracak olsa da Childe'ın hareketlerine ve şakalarına çoktan alışmıştı. Bu yüzden fazla aldırış etmeden arkadaşının peşinden eve ilerledi...
. . .
Merhabalar, sonunda tam anlamıyla istediğim bir shipin kitabını yazıyorum. Mutluyum.
Bölümün "biraz" kısa olduğunun farkındayım, fakat bölümleri fazla uzun tutarak sizleri sıkmak istemiyorum. Yine de diğer bölümü daha uzun tutmak için çabalayacağımı bilmenizi isterim.
Kitap tutar mı, tutmaz mı bilmiyorum. Fakat yorum yaparak bana destek olursanız çok sevinirim. Fikirlerinizi hikâyemde kullanmayı çok isterim.
Şimdiden teşekkür ederim.
. . .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adanmış Kalpler Hapishanesi - [ KazuScara ]
FanfictionGeçmişin üstünde bıraktığı izlerden kaçmak isteyen Scaramouche, Kazuha da dahil herkesi kendinden uzak tutmaya ve daha fazla acı çekmemeye kararlıydı. _ _ _ 10.10.23 - 16.03.24