Adanmış Kalpler Hapishanesi - [ KazuScara ]

0.5

"Scara."

"Hey, Scara."

"Uyansana."

Dürtüklenme hissiyle gözlerini aralayan Scaramouche, hemen yanında oturmakta olan Kazuha'ya baktı.

Kaçıncı derste olduklarını veya ne zaman uykuya daldığını bilmiyordu. Gece en son saati kontrol ettiğinde çoktan dördü geçmişti. Ve şimdi sırtında oluşması muhtemel ağrı hissini yok sayarak uyuyordu en arkadaki sırasında.

Doğrulmayı denedi genç oğlan, fakat kolları uyuşmuştu ve omuzları ağrıyordu. Bu sebeple başını tekrardan bıraktı kollarına. Yanında oturan beyaz saçlı oğlan hafifçe kıkırdadı ve elini onun saçlarına daldırdı.

"Kusura bakma, seni uyandırmak istemezdim. Fakat üç dakikaya ders başlıyor ve sunumu yapacak ilk grup biziz. Yorgun bir şekilde çıkmanı istemedim." dedikten sonra gülümsedi Kazuha. Gözleri gülerken hafifçe kısılıyor ve çok güzel görünüyordu.

Scaramouche, bunu ona söylemeyi de çok isterdi.

"Teşekkür ederim." dedikten sonra doğrulan Scaramouche, kollarını zor da olsa biraz oynatıp kütlemelerini sağlayabilmişti. Biraz olsun rahatlama hissettikten sonra gerindi ve benzer bir sesin sırtından çıkmasıyle gözlerini huzurla kapattı.

"Gece yine uyuyamadın mı?" diye sordu Kazuha. Scaramouche'un uyku sorunlarından haberdardı ve onun şekilde acı çekmesinden nefret ediyordu.

Ona yanıt vermek amacıyla başını iki yana sallayan Scaramouche, gözlerini açtı ve kalemliğinde sakladığı ufak aynayı aldı. Bir süre saçlarını o aynada beceriksizce düzelttikten sonra uyumaktan şişmiş olan gözlerine baktı.

"Tanrım..." diye mırıldandı Scaramouche. Ardından astığı çantasını alıp göz kalemini aradı bir süre. Nihayet bulduğunda aynayı sabitleyecek bir yer aramaya başladı.

O arayadururken Kazuha "Tutmamı ister misin?" diye sordu Scaramouche. Başını anında ona çeviren Scaramouche, "Süper olur." diye yanıtladıktan sonra aynayı Kazuha'ya verdi.

Kazuha aynayı durmadan yanlış tuttuğu için gözlerini deviren Scaramouche, onun elini iki eliyle tutup önce biraz yukarı, sonra da sağa kaydırdı. Nihayet aynanın istediği konuma gelmesiyle göz kalemini rahatça çekebilmişti.

Kazuha ise onu izlerken aynanın yerini sürekli değiştirdiği için kendisine kızamamıştı bile.

Scaramouche'un böyle bir sebep için elini tutması bile onun için büyük bir şeydi. Bazen kendi kendine bir sonu olmayan bir hayalin peşinden koştuğunu hissederken, bazen bu hislerinin bir gün karşılık bulacağına inanıyordu istemsizce.

Kafası karışıyordu. Hislerinden emindi fakat Scaramouche ona hangi gözle bakıyor bilmiyordu. Kızlardan hoşlandığından emin olsa da erkeklerle bir ilişki yaşama konusunda ne düşündüğünü bilmiyordu.

Bir gün ona açılsa ne tepki alacağını bilmiyordu. Acaba onunla konuşmayı keser miydi? Aralarına mesafe mi koyardı? Ondan iğrenir miydi?

Son seçeneği düşününce duraksadı ve akıllı tahtanın önünde durmakta olan Zhongli ve Childe'a baktı. Eğer Scaramouche homofobik olsaydı Childe ile arkadaşlık etmezdi ki.

"Kazuha? Nereye daldın?"

Hakkında düşündüğü çocuğun sesini duymasıyla afallayan Kazuha, başını hızla çevirdi ve Scaramouche'a baktı. Kıkırdayıp özür diledikten sonra aynasını ona geri verdi ve sürdüğü göz kalemini inceledi.

"Bulaştırmışsın." dedikten sonra baş parmağı ile hafifçe mor saçlı oğlanın gözünün altını okşayarak boyayı silen Kazuha, bir süre daha ona baktı ve önüne döndü. Yaptığını Scaramouche nasıl anlardı bilmiyordu bile.

Aynı şekilde bir süre Kazuha'ya bakan Scaramouche, bir şey söylemeden önüne döndü ve çalan zil ile birlikte öfleyip çenesini eline koyarak başını destekledi. Bir yandan da elindeki kalemin yardımıyla sırasına bir şeyler karalayıp siliyordu sürekli.

Dersin öğretmeni nihayet vardığında öğrenciler de bir bir yerlerine geçmeye başlamışlardı. Childe, öğretmen ile kısa bir şakalaşmanın ardından Zhongli'nin yanına geçmiş ve dirseğiyle hafifçe dürtmüştü onu bir yandan gülerken.

"Gruplar umuyorum ki hazırdır. Bu iki dersimizde her birinizin sunumlarını tek tek incelemek istiyorum." dedi öğretmen. Ardından masasına geçip sınıf defterini açtı ve bir önceki derste yok yazılan numaralara baktı.

"İki kişi mi yok?" diye sordu öğretmen, fakat sınıftan çıt çıkmadı. Bir süre gözlerini sınıfta gezdirdikten sonra "Sınıf başkanı kim?" diye sordu.

"Gelmedi." dedi ön sıralardan birinde oturmakta olan Sucrose. Albedo'nun normalde böyle bir devamsızlık yapmayacağını, özellikle de not alacakları günlerde, bildiği için rahattı. "Gelmedi, fakat gelecek. Bizim grubumuzun sunumunu ikinci derse erteleme şansımız var mı?"

Başını aşağı yukarı sallayan öğretmen gülümsedi ve tekrardan sınıfa çevirdi başını. Öğretmenin "Başkan yardımcısı burada mı?" sorusuyla el kaldıran Kazuha, aynı anda "Buradayım." demişti.

Öğretmenin isteği üzerine sınıfı saymaya başlayan Kazuha, bitirdikten sonra öğretmene döndü ve "Aynı kişiler yok, hocam. Albedo ve Kaeya. Albedo gelecek, Kaeya'yı bilmiyorum." dedi. O bunu söyledikten hemen sonra Childe'ın önünde oturmakta olan Diluc "O da gelecek." dedi.

"Pekâlâ, zaten aynı grupta oldukları için onların projelerini bir sonraki derse erteliyorum o zaman." dedikten sonra listeye bakan öğretmen, "O hâlde ikinci grup ile başlıyoruz. Tartaglia, Zhongli, Scaramouche ve Kazuha. Hazır mısınız?" diye sordu.

Başını aşağı yukarı sallayan Scaramouche, kalemliğinde duran belleği aldı ve Kazuha'nın kendisine izin vermesiyle ayağa kalktı. Onunla birlikte tahtaya çıktıktan sonra yanlarına yürüyen Zhongli ve Childe'ı beklemişti.

Onlar da yerlerini aldıktan sonra belleği tahtaya takan Scaramouche, duraksadı ve gelen bildirim ile kaşlarını çattı.

Akıllı tahta, belleği algılamıyordu.