Nihayet eve girmeye başardıklarında, Scaramouche elindeki ceketini Childe'ın eline tutuşturmuştu. Gözlerini deviren Childe, kapının hemen yanındaki askıya astı ceketi.
Koridoru takip etmeye başlayan Scaramouche, nihayet Childe'ın odasına vardığında içeri daldı ve çantasını yatağa fırlatıp kendisi de çantasının yanına uzandı. Adım seslerini umursamadan gözlerini kapattı.
"Sonunda geldiniz." dedi Kazuha. Elindeki kahve fincanından dumanlar çıkıyordu, belli ki yeni yapılmıştı. Arkadan ufak bir topuz yaptığı saçları sayesinde gözleri bu sefer fazla kapanmıyordu.
Scaramouche ise gözlerini açmadan "Childe yüzünden." diye şikâyet etti Childe'ı. Yatağa yerleşmişti ve görünen o ki projeye başlamaya hiç mi hiç niyeti yoktu.
Kıkırdayan Kazuha, kahve bardağını çalışma masasının üstüne bıraktı ve kendisini sandalyeye attı. Dönen sandalye ile kendi etrafında birkaç tur attıktan sonra tekrar Scaramouche'a baktı ve bir bacağını diğerinin üstüne attı.
"Artık başlasak iyi olur. Daha çok işimiz var, sunuma hazırlanacağız projenin kendisi bittikten sonra." dedi Childe. Scaramouche ise öfledi ve doğrulmak zorunda kaldı. Uzun, mor saçlarının üzerinden başını kaşıdı ve gözlerini araladı.
Ona bakarken gülümseyen Kazuha, sandalyesi ile dönüp sırtını ona çevirdi ve dizüstü bilgisayara dönüp tarayıcıyı açtı. Yataktan kalkan Scaramouche, ona yaklaştı ve arkasında durup saçındaki lastiği çıkardı.
Anlamaz bir şekilde göz ucuyla Scaramouche'a bakan Kazuha, Scaramouche'un perçemlerini toka ile tutturmasını izledi. Scaramouche ise onun perçemlerini tutturmayı bitirince doğruldu ve "Saçların salıkken daha güzel görünüyor." dedi.
Gülümseyen Kazuha, başını tamamen ona baktı ve "Teşekkür ederim." dedi. Scaramouche ise sadece ona geri gülümsemekle yetindi ve yanındaki sandalyeye oturdu.
Nihayet Childe da odaya gelmeyi başarmıştı. Elinde bir tepsi, tepside de üç tabak vardı. Her bir tabaktaki ikişer dilim pizzanın ne kadar lezzetli olduğu bütün odayı dolduran kokudan anlaşılabilirdi.
"Umarım açsınızdır." dedikten sonra tepsiyi yatağa koyan Childe, dizüstü bilgisayarı da alıp kaldırdı. Ardından tepsiyi alıp normalde bilgisayarı koyduğu yere yerleştirdi.
Tabağı önüne çeken Scaramouche, pizza dilimlerinden birini aldı ve duraksadı. Pizzanın üstündeki mantarları incelerken iç çekti.
Mantarı kendisini bildi bileli sevmemişti. Dokusu, tadı, kokusu... Mantarlara dair her şey midesini bulandırıyordu ve bu hiç de hoş olmamıştı.
"Scaramouche." dedi Kazuha. Scaramouche, sesi duymasıyla başını yanında oturmakta olan arkadaşına çevirdi. Onun tabağı itmesini ve diğer tabağı kendi önüne çekmesini izledi.
"Seninki bu, mantarsız olan yani." dedikten sonra kendi pizzasını yemeye başladı. Scaramouche ise durmuş, Kazuha'yı izliyordu.
Bunu yaparken yüzünde ufak bir tebessümün oluşmasına engel olamamıştı. Saçlarını kulağının arkasına attıktan sonra kendi pizzasını yemeye başlamıştı.
Sohbet ve yemekle geçen kırk beş dakikayı aşkın bir sürenin ardından, Childe tepsiyi ve bulaşıkları alıp mutfağa dönmüştü. Proje için gereken ortamı hazırlamaya başlayan Kazuha ve Scaramouche, ettikleri sohbeti kendi aralarında devam ettiriyordu.
"Yani Mona'dan hoşlanmıyorsun?"
"Aptal kartların geleceğini bildiğine inanan bir kız, o salak fallardan birinde onu aldattığımı görür ve salya sümük ağlar karşımda. Öyle tiplere gelemem ben."
"Fala inanmaz mısın?"
"Ne fala, ne burçlara... Hepsi deli saçması!"
Kazuha, Scaramouche'un tavırlarına karşılık olarak istemsizce gülmüştü. Masayı defter, kitap ve birkaç dosya ile süsledikten sonra daha önceden oturduğu sandalyeye oturdu.
"Sunumu yaparken büyük bir kısmını sen alırsın, değil mi? Ben topluluk içinde konuşmakta iyi değilim, açıkçası Childe'a da bu konuda pek güvenemiyorum..." diyerek utana sıkıla açıkladı Kazuha. Scaramouche duraksadı ve Kazuha'ya baktı. İyi de, bu çocuk okul nüfusunun yüzde doksanından fazlasını tanımıyor muydu?
"Seni hain!"
İki oğlan, sesi duymalarıyla bakışlarını kapıya çevirdiler. Karşılarında mükemmel somurtuşuyla duran Childe, kaşlarını çatmış bir şekilde ikisine bakıyordu.
"Bir kere ben sunum işini ikinizden de daha iyi yaparım!" diye bir iddia attı ortaya. Scaramouche ise gözlerini devirdi ve "En son seninle böyle bir işe giriştiğimizde dersin öğretmeni ile spor müsabakalarını konuşmuş, en sonda da adam sırf senin tuttuğu takımı desteklemiyor diye kavga çıkarmıştın." dedi. Childe ise tek kaşını kaldırdı ve "Yani?" dedi.
"Ders tarihti."
Duraksayan Childe, bir süre düşündü ve "Ama o maçlar gayet de tarihi olaylardı!" diyerek kendisini savunmayı denedi. Karşısındaki kişilerin ikna olmadığını görünce ise iç çekti ve gözlerini devirdi.
"Çok kabasınız." dedikten sonra Scaramouche'un yanına oturdu ve kollarını göğsünde birleştirdi. O somurtmayı sürdürürken gözlerini deviren Scaramouche, arkadaşının yanağını sıktı ve "Hadi koca bebek, bitirmemiz gereken bir proje var." dedi. Ardından ise "Proje bitince atarsın tribini." dedi ve önüne döndü.
Childe, Scaramouche'un bu hareketine karşılık sıktığı yanağını ovalayıp mızmızlandı ve o da aynı şekilde önüne döndü. Scaramouche'un sevgisini can yakarak göstermesine alışsa da bu, her seferinde canının acıdığı gerçeğini elbette ki değiştirmiyordu.
Yanağını ovalarken gözleri, Scaramouche'un diğer yanında oturan Kazuha'ya baktı ve onun hâlini görünce istemsizce sırıttı. Scaramouche'u nasıl izlediğini görmesi bile o an çöpçatanlık yapması için yeterliydi.
Fakat bunu o an kullanmayacaktı, uygun zamanı bekleyecek ve ikisini birbirine yapacaktı. Kararını vermişti.
Yine de şimdilik bu işini ertelemesi gerekiyordu, çünkü önünde bitirmesi gereken bir proje ve yanında yardım etmezse ona kafa atmaya çok müsait bir Scaramouche vardı.
Bu yüzden sessizce önüne döndü ve araştırmada arkadaşlarına yardım etmeye başladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adanmış Kalpler Hapishanesi - [ KazuScara ]
FanfictionGeçmişin üstünde bıraktığı izlerden kaçmak isteyen Scaramouche, Kazuha da dahil herkesi kendinden uzak tutmaya ve daha fazla acı çekmemeye kararlıydı. _ _ _ 10.10.23 - 16.03.24