Ertesi gün okula vardıklarında, mor saçlı oğlan çoğu gün olduğu gibi yine dersleri uyuyarak geçirmeyi tercih etmişti. Ne de olsa geçebileceği kadar not alıyordu, bu yeterliydi.
Öğle arası zamanında başını kaldıran oğlan, uykulu gözlerle soluna baktığına sıra arkadaşı, Kazuha ile göz göze gelmişti. Ona gülümseyen oğlan "Günaydın, teneffüsü beraber geçirmeye ne dersin?" diye sordu. O günkü sinirli hâlinden eser yoktu resmen.
Tam kabul etmek için ağzını açan Scaramouche, sınıfa aniden giren tanıdık bir yüz ile sessizliğe gömüldü.
Saçlarını iki yandan topuz yapmış Ayaka, hızlı adımlarla yanlarına geldi ve gülümseyerek sıralarının yanında durdu. Normalde ön sıralarına otururdu fakat görünen o ki Childe, Zhongli'nin göğsünden başını kaldırmama konusunda ısrarcıydı.
"Çıkıyor muyuz bahçeye? Dün söz verdiğim kurabiyeleri de yaptım." dedi Ayaka. Onun bu tavırlarıyla iyice sinirlendiğini hisseden Scaramouche, başını çevirdi duvara doğru. Bir yandan da tırnaklarının etrafındaki etleri koparıyordu.
Bir süre Scaramouche'a baktı Kazuha, bir şey söylemesini istiyordu.
Oğlandan ses çıkmayınca, onun elini yavaşça diğer elinden uzaklaştırıp masaya koydu, derisini yolmasını engellemişti böylece. Karşısındaki mavi gözlü kıza döndü ve başını aşağı yukarı sallayıp sınıftan çıktı onunla.
İkisinin gidişini sessizce izleyen Scaramouche, başını kollarına koydu. Sınıftakiler kendi kendilerine konuşurken o da grupları süzmeye başlamıştı.
Kazuha ve Ayaka, okulun uzun koridorunda yürürken sohbet ederek bahçeye ulaşmaya çalışıyorlardı. Tabii, öncesinde Ayaka'nın sınıfına uğrayıp ufak beslenme çantasını almışlardı.
"Ben miymişim insanlarla oynayan, Kazuha?"
Tanıdık ses ile yüzünü ekşiten Kazuha, başını çevirdi ve duvardaki bordo saçlı gence dikti gözlerini. Heizou, kollarını göğüs hizasında kavuşturmuştu.
"Başkalarıyla uğraş, bizimle değil." diye araya girdi Ayaka, ardından beyaz saçlı oğlanın bileğini yakalayarak adımlarını hızlandırdı. Arada bir arkasına bakan Kazuha, Heizou'yu gözden kaybedince tamamen dönmüştü önüne.
Onlarla olan ufak atışmasını bitiren Heizou, sırtını yasladığı duvardan ayırdı ve hızlı adımlarla Scaramouche'un sınıfına gitti. Eğer ki Scaramouche, Childe ile beraber kantine inmediyse sınıfında olmalıydı.
Düşündüğü gibi de oldu, Scaramouche'u sırasında görünce yanına ilerledi ve başını onun sırasındaki yüzüne doğru eğdi. "Kuni, kaç teneffüstür uyuyorsun!"
"Yorgundum." dedi ve başını kaldırdı Scaramouche. Morali gerçekten sadece birkaç saniyede mahvolmuştu, sırasından kalkmak istemiyordu.
Yine de Heizou'nun yoğun ısrarları üzerine ayaklanmıştı Scaramouche. Yanındaki bordo saçlı ile okulu baştan aşağı turlarken aklı durmadan Kazuha ve Ayaka'ya gidip duruyordu.
Nihayet bahçeye vardıklarında, Heizou bir bankta oturmakta olan ikiliye baktı ve "Oh, Kazuha ve Ayaka da buradaymış." dedi. Bakışlarını hızla o tarafa çeviren Scaramouche, ikiliyi görmesiyle duraksadı.
Omuz silkti Heizou, onları ilgilendirmiyordu ne de olsa. Kolunu Scaramouche'un omzuna attıktan sonra bahçeyi turlamaya başladı onunla birlikte.
"Akşam sinemaya falan gidelim mi?" diye sordu Heizou. Scaramouche ise ona baktı ve "Sinema mı?" dedi.
Başını aşağı yukarı sallayan Heizou "Evet, oradan da güzel bir yemek yeriz. Çok güzel geçeceğine eminim." dedi. "Normalde romantik bir şeyler izleyelim derdim, ama sen korkuyu daha çok seviyor gibi duruyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adanmış Kalpler Hapishanesi - [ KazuScara ]
FanficGeçmişin üstünde bıraktığı izlerden kaçmak isteyen Scaramouche, Kazuha da dahil herkesi kendinden uzak tutmaya ve daha fazla acı çekmemeye kararlıydı. _ _ _ 10.10.23 - 16.03.24