Choi krallığına, yakın olduğun krallıktan, veliaht prenslerinin kayıp olduğu haberi gelir. Bunun üzerine dört kardeş veliaht prensi ülkelerinde aramaya çıkarlar. Peki bu arama onlara nelere mal olacaktır?
- - - - -
"Deneyin lütfen, emin olun yediğin...
"Sorun değil hayatım, sen yanımda ol, o bana fazlasıyla yeter."
- ☆ - ☆ - ☆ -
17 Ekim • Salı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- ☆ - ☆ - ☆ -
"Kaptan! Seninki uyanıyor!"
Duyduğum bağırış ile yüzümü kıvırdım ve gözlerimi açtım. Karşımdaki adam saçma salak sırıtarak bana bakıyordu. Neyin nesiydi bu adam böyle?
"Sen de kimsin?"
"Asıl sen kimsin ve izinsiz gemimize biniyorsun?"
"Ben-"
"Bakıyorum da minik esirimiz uyanmış."
Duyduğum ses ile gelen şapkalı ve tek gözü kapalı olan adama bakmıştım. Lanet olsun! Ben bine bine bu gemiye mi binmiştim? Kimliği belirsiz bir korsan gemisindeydim şu an...
Etrafıma baktığımda yakınlarda kara parçası görememiştim. Şu an resmen bir korsan gemisindeydim ve okyanusun kim bilir neresindeydim.
Kaptan olan bir anda yüzük dolu parmaklarıyla başımı sertçe kendisine çevirdi.
"Ne işin vardı gemimde?"
"Sen kimi kaçırdığının farkında mısın asıl?"
"Kimsin sen?"
Anlık bir durakladım, bunu söylememem çok daha iyi olurdu. Kendimi ve ailemi riske atamazdım.
"Ben askerim ve geminizi kontrol etmek için geminizdeydim."
"Öyle mi... peki... öyle olsun asker bey..."
Eli bir anda kafamdaki şapkaya gitti ve şapkayı hızlıca başımdan çıkardı. Umarım saç rengimden kim olduğumu anlama-
"Yani Choi Krallığı'nın prensi değilsin, öyle mi?"
"Değilim, benim saçım boya."
"Biliyor musun benimki de boya, özel üretim olduğu içinde oldukça pahalı. Kırmızı saç boyası ne kadar nadir biliyor musun sen?"
"Ne kadar?"
"Song krallığının veliahtlarında olacak kadar."
"O zaman senin saçın niye kırmızı?"
"Boyadım oldu işte."
"Sen çocuk mu kandırıyorsun?"
"Asıl sen mi çocuk kandırıyorsun bu saçlarla?"
"Her neyse..."
"Onu sintine kısmındaki odama götürün."
"Ne?"
Bir anda bir kaç adam geldi ve beni bir odaya götürdü. Onlara tepki gösteremiyordum çünkü elimi bağlamışlardı. Hem de arkadan bağlamışlardı, psikopat bunlar gerçekten.
