- ² - A Little Mistake - ² -

106 12 77
                                    

"Bir şartım var, sadece onu kabul edersen gitmene izin veririm."

- ☆ - ☆ - ☆ -

17 Ekim • Salı

17 Ekim • Salı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- ☆ - ☆ - ☆ -

"Gunil hyung bugün çıkan tüm mal bu, bazıları daha olgunlaşmamıştı o yüzden onları yarın getiririm."

"Tamamdır Mingi."

"O zaman bunları arka tarafa bırakıp gidiyorum ben."

"Biraz bekler misin Mingi, sana bir sorum olacaktı."

"Buyur Gunil hyung."

"Eğer sana biraz daha ödeme yaparsam bugün için, bu malları saraya götürmeme yardımcı olabilir misin?"

"Tabii ki yardımcı olurum hyung fakat kötü bir şey yoktur umarım. Genelde oğlunla giderdin de çünkü."

"Benim oğlan biraz hastalanmış, doktor da biraz istirahat etsin dedi. Bende bu kadar malı nasıl götüreceğim diye düşünüyordum. Yardımcı olmana çok sevindim."

"Sorun değil hyung, ayrıca çok geçmiş olsun."

"Hanım sen tezgaha bakar ol, gel Mingi bizde saraya gidecekleri ayarlayalım."

"Tamamdır hyung."

Bir süre arka tarafta saraya gidecek sebzeleri ayarladık, sonrasında yükleri paylaştırarak yola çıktık. Çoktan öğlen olmuştu ve güneş tam tepemizden vurduğundan yanıyorduk.

"Daha önce hiç saraya gittin mi Mingi?"

"Hayır, hiç gitmedim hyung."

"Güzel."

Yaklaşık yarım saati bulan bir yürüyüşün sonucunda oldukça görkemli bir saray ile karşılaşmıştım. Fazla gösterişliydi ama bir o kadarda asil duruyordu.

"Bak sol tarafta kılıç antrenmanı yapan kişi krallığın üçüncü oğlu Prens Wooyoung."

"Vay... kılıç kullanma konusunda oldukça iyi duruyor."

"Doğal olarak, sonuçta o bu krallığın prensi."

Ben kılıç dersini izlemeye devam ederken Gunil hyung anlatmaya devam etmişti.

"Sağ taraftaki ise krallığın veliaht prensi, Prens Yunho, şu an ok antrenmanı yapıyor."

Gözlerimi Prens Wooyoung'tan ayırıp sağa baktığım anda karnıma bir acı hissetmem bir olmuştu. Hemen karnıma bakmıştım ve karnıma bir ok saplandığını görmüştüm.

Dengemi kaybederek yere oturdum ve elimi karnıma götürdüm. Ok her ne kadar derin girmemiş gözükse de elime gelen kan miktarı hiçte öyle söylemiyordu.

Royal Treasury || YungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin