15. Bölüm

186 11 4
                                    

Sabah lanet alarmın sesiyle uyanmıştım. kaşlarımı çatarak hareketlenerek alarmı kapatmıştım. geri sırtımı dönüp uyumaya başlayacakken alarm tekrardan çaldı. sinirle dönüp kapatacakken alarmın bildirimini gördüm.

İş görüşmesi

bugün iş görüşmem vardı ve geç kalacaktım.

Hızla yatağımdan kalkarak dolabımı açmıştım sportif bir takım yaparak hıza saçlarımı düzeltmiştim.

Hızla yatağımdan kalkarak dolabımı açmıştım sportif bir takım yaparak hıza saçlarımı düzeltmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*bu tür takımlardan giyiyor*

Hızla telefonumu ve dosyalarımı alarak çantamın içine koyarak aşağı inmiştim. Namjoon hyungum bugün iş görüşmesine gideceğimi hatırlamış olacaktı ki arabanın anahtarlarını masanın üstüne bırakmıştı, hızla gidip anahtarı almıştım. Hoseok ve Jimin mutfakta sesleri geliyordu. sohbetlerine katılmak isterdim ama acelem vardı hızla koşar gibi kapıyı açmıştım ardından Hoseok hyungun sesini işittim.

''Taehyung'um? Nereye gidiyorsun? Kahvaltı et gel bizimle.''

''Hyung gerçekten kahvaltı edecek vaktim ile yok, iş görüşmesine geç kalacağım.'' diyerek Hoseok hyungun yanına gittim ve yanağına öpücük kondurarak hızla ayakkabılarımı giyerek evden çıktım. 

Hızla arabanın kilit tuşuna basarak arabanın kapılarını açtım şoför koltuğuna oturarak kemerimi bağlamıştım. Arabayı çalıştırarak iş görüşmemin olduğu şirkete doğru sürmüştüm.

yaklaşık on beş dakika içinde şirkete varmıştım arabanın anahtarını valeye vererek inmiştim arabadan. Çantamı omzuma asarak hızla içeri girmiştim sekretere iş görüşmesi için geldiğimi söylemiştim. Sekreterde ki kız ilk bana bakmış sonra baştan aşağı süzmüştü. Bakışlarından rahatsız olarak omzumu kaldırıp indirmiştim. yüzüme bakarak ''on birinci katta soldan ilerleyin orda toplantı odası var''

ona bakarak teşekkür ederek hızla asansöre binerek on birinci kata bastım. Kata gelince asansörden inerek sol tarafa doğru ilerlemiştim tek tek kapıların yanında ki yazıları okuyarak gidiyordum toplantı odasını görünce ne olur ne olmaz diye kapıyı tıklatmıştım. Üç saniye bekledikten sonra içeri girerek etrafa bakmıştım.

İçerde uzun boylu, beyaz teni ve takım elbisesi biri vardı. Arkası dönüktü oturuyordu. 

''Merhaba?'' diyebilmiştim sonunda.

o ise hiçbir şey demeden sandalyesini bana doğru çevirişti. Gördüğüm kişi ile donakalmıştım.

Aman Allah'ım şu anda karşımda kanlı canlı bir şekilde Jeon Jungkook duruyordu!


____________________

Biraz kısa oldu farkındayım kusura bakmayın lütfen. noktalama işaretlerini ve kelimeleri yanlış yazmış olabilirim özür dilerim


Student Mafia LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin