4.2

1.1K 56 7
                                    

Selena:   

Selena,festival için hazırlanırken aklına 2 hafta öncesine kadar kalbini açtığı adam geldi. Harry. Ne yapıyordu acaba şuan? 

En son okulda karşılaşmışlar,ama ikisininde tek yaptığı şey birbirlerine öylece bakıp geçip gitmek olmuştu. İçi acıyordu aslında. Bir insanı bu kadar sevmek ve bir insandan bu kadar nefret etmek mümkün müydü?

 Okulda yapılacak olan yaz festivali için mutluydu neyse ki.U zun süre sonra arkadaşlarıyla bir araya gelip,eğlenecekti en azından. Küçük yurt odasındaki dolabını açtı.Kot yırtık bir şortla,gri uzun kollu bir bluz çıkardı ve üstüne geçirdi.Siyah çizmelerini giydi ve kıyafetini bir kolye ve gözlükle tamamladı.

En yakın arkadaşı Theresa'nın araması üzerine aşağı indi ve Luke'un sürdüğü arabayla yola çıktılar. Merak ettiği tek şey Harry'nin orada olup olmayacağıydı.

O beni aklından bile geçirmiyordur ben niye bu kadar önemsiyorum ki diye düşündü.

"Sel,sana diyorum?" diyen Luke'a döndü.

"Ah,pardon şey dalmışım ne dedin ki?" diye sordu tebessümle. Luke üniversiteye başladığından beri yakın arkadaşıydı. 3 yıldır onun omzunda ağlamıştı,her şeyini ona anlatmıştı ama son 6 ay için bu geçerli değildi. Luke,Harry konusuna oldukça kötü bakıyordu.Eh,böyle olunca da ona bir şey anlatası gelmiyordu ama hala ilk gün ki kadar seviyorlardı birbirlerini.Mümkün olsaydı Selena,Luke'un erkek kardeşi olmasını isterdi.

"Sende şarkı söyleyecek misin diye soruyorum Selena. Neyin var iyi değil gibisin?"

"Şey yorgunum biraz,sınavlar falan biliyorsun.Hayır şarkı söylemeyeceğim seni ve grubunu dinleyip alay etmek daha eğlenceli" diyerek dil çıkardı.

Luke ve Calum homurdanırken Selena ve Theresa onlarla bu konuda dalga geçmekten oldukça keyif alıyorlardı. Selena arabadan indiğinde,Luke kolunu omzuna atmıştı ve okulda ki profesörün taklidini yapıyordu.Luke'un taklitlerle öylesine kendinden geçmiş bir şekilde gülüyordu ki karşıdan gelen Harry'i fark edemedi.

Hızlıca kolundan çekildiğini ve Luke'tan koptuğunu hissetti.Karşısında sinirli bir adet Harry görünce alaylı gülüşüne hakim olamadı.

"Dalga mı geçiyorsun benimle?" diye sordu onun öfkesine aldırmadan.

"Konuşmamız lazım.Hemen."

"Bak Harry,şuan seninle konuşarak günümü mahvedemem bırakta biraz arkadaşlarımla takılıyım ve yapacağımız bütün o bağırışmaları akşam yapalım?"

"Şimdi konuşmamız lazım Selena. Geliyor musun yoksa-" Harry'nin cümlesi Luke tarafından bölündü. 

Calum ve Theresa biraz geride ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

"Bak,gelmeyeceğini söyledi uzatma Styles."

"Oo bakın kimler buradaymış,koruyucu prensimiz.Ne kadar da klişe."dedi Harry alayla.

Selena bunu daha fazla kaldıramayacağını anladığında arkadaşlarına döndü.

"Sadece 5 dakika sonra yanınızdayım merak etmeyin." dedi ve Harry'e "yürü" bakışı attı. Harry sırıtarak Selena'nın peşinden giderken Luke'a nisbet yaptı.

"Biraz büyüyebilsen keşke" diye mırıldandı Selena.

"Bak seni kırdığımı biliyorum ama yürütemediğimize karar verdim yani bundan sonra görüşmeyelim,beni arama,mesaj atma olur mu Sel?"

"Pardon? Ne tarafa gülüyoruz? Benimle uğraşmaya başlayan,bana mesaj atan sendin seni salak.Duygularımla oynadın."

"Olmayan duyguların? Bak bugün buraya gelirken belki bir şansımız olabilir diye düşünmüştüm ama kendini başkalarının kollarına atmaya çok meraklısın.Nasıl istiyorsan öyle davran artık.Çünkü senin için kolumu bile kıpırdatmayacağım " dedi Harry.Karşısında derin bir nefes alan Selena'yı izledi.

"Bu duygu karmaşası ne zaman bitecek? Beni anlayabilmeni ne çok isterdim.Sorun şu ki birbirimizi kesinlikle anlayamıyoruz." dedi tek nefeste ve devam etti. 

"Bizden...artık biz diye bir şey var mı bilmiyorum ama sanırım hiç şansımız kalmadı.Nasıl istiyorsan öyle davran diyorsun ya bana,yıkıyorsun her şeyi. Yardım et.Eğer güzel olacaksa her şey,yardım et toparlayalım.Tek başıma kalkamam bunun altından, Harry." 

Sonra Harry'nin konuşmasına izin vermeden kelimelerini ardı ardına sıraladı.

"Sen bu kadar uzak durdukça yaklaşamam sana. Bakamam yüzüne. Arayamam seni. Dokunamam sana. Sanırım en iyisi hiç bir şey için çabalamamak .Çünkü görüyorum ki sadece ben çabalayacağım yine."

"Ben her şeyin çok güzel olmasını istemiştim ikimiz için.Olmayacak duaya amin denmezmiş.Artık olmayacak duayız biz. Hiç böyle vazgeçmemiştim. Ama senden bir ışık dahi alamıyorum. Bu kadar mı zordu bana "seni seviyorum" demen? Şuan bu durumda olmayabilirdik.Evet dedin defalarca ama ben hiç kalbinden duymadım o sözcükleri."

"Geçen sefer pişmanım dedin sana böyle davrandığım için.İçini pişmanlık sardıysa niye bu durumu düzeltmek için bir şey yapmıyorsun. Söylesen Harry? Böyle uzak olduğun sürece gelemem sana.Bütün hafta herkes aradı sadece sen aramadın. Tutmadın kolumdan okulda.Eskisi gibi bakmadın bana. Sen bana sadece duygularımı gösteremediğim için kırgınsın ya hani böyle uzaksın."

Genç kız sözlerini nihayet bitirdiğinde boğazının acıdığını fark etti.

"Biz olabilirdik,sen istemedin bende vazgeçtim işte.Hani diyorlar ya Selena "Ben bekledim, o da gelmedi.' diye işte bizimkisi de öyle.Beni istemeyen birinin kolundan nasıl tutabilirim? Nasıl arayabilirim ki?"

"Peki ben ne yapayım hiç düşündün mü? Bu kırgınlıkla,senin bu vazgeçmişliğinle, beni itmişliğinle,yalnızlığımla, sensizliğimle,yaşayamayıp içimde biriktirdiklerimle. Anladım ben biz olmayacak hiçbir zaman. Keşke demeyeceğim. Sadece kırgın ve üzgünüm."

"Lakin Harry. Korkma,geçer zamanla. Bakarım da yüzüne. Arkadaşta oluruz.Belli ki sen bunu istiyorsun artık. Boşver benim istediklerimi. Yeniden arkadaşım olarak tanırım seni.Ama unutma bu vazgeçmişliğimin sebebi sensin." dedi genç kız gözünden akan yaşlarla yutkunurken.

Genç adam,canından çok sevdiği kızı son kez dudaklarından öpüp,hızlıca ayrıldı yanından.Kız,öldüğünü sandı.Genç adamda gittiğini.Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi.



This love ↠ Message || HarlenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin