This love ↠ Message || Harlena

1.2

(düzenlendi✔)

Genç adam,sevdiği kızın Instagram'da,başka bir adamın fotoğrafını paylaştığını gördükten sonra artık nazik olmamaya karar verdi. Ayaklarını uzattığı sehpanın üzerinden hızlıca arabasının anahtarlarını aldı ve kendini dairesinden dışarıya attı. Selena'yı o seviyordu,ve o başkasının fotoğraflarını paylaşamazdı.Genç adam,kızın sevgilisi olmadığını biliyordu.Ama ona göre kız çoktan ona aitti.Anlamıyordu.Nasıl olur da okulda ki bütün kızlar onunla çıkmak isterlerken,Selena onu reddedebilirdi? 

Yurt binasının önüne geldiğinde derin nefes alarak sinirlerini kontrol etmeyi denedi.Ve arabasından çıkıp,kapıyı sertçe kapattı. Ve içeriye doğru adımladı.

Bir kaç saat önce Selena::

Selena,çalan alarmıyla gözlerini açtı. Bugün hafta sonuydu,ve alarmını kurmaması gerektiğini unutmuştu.Sinirle yorganı üstünden attı.Bir kere uyandığı zaman bir daha uyuyamıyordu işte. Rahatlatıcı bir duş alıp,üstünü giydikten sonra tek kişilik geniş koltuğa kendini attı ve eline bir kitap aldı. Bir kaç dakika kitaba konsantre olmaya çalıştı ama yapamıyordu.Kafasını karıştıran çok şey vardı. Harry,Liam,okul,mesafeler.Ne yapacaktı? Daha önce Los Angeles'ta yaşamıştı,tabii ki orada da onu seven kişiler oluyordu ama hiç biri Harry kadar ileriye gidemiyordu.

"Çünkü Liam vardı" diye düşündü Selena. "O zaman yanımda Liam vardı."

Aniden eline telefonunu aldı.Onu özlemişti. O New York'a okumaya geldiği zaman,canından çok sevdiği adamı geride bırakmıştı.Eh, Liam'da LA'da okumayı seçmişti. Telefon yaklaşık 2 dakika çaldı ve hattın diğer ucundan gülümsemesini sağlayacak sesi duydu.

"Prenses?" Liam'ın ona ilk tanıştıkları günden beri dediği bu sözcük bir kez daha içini ısıttı.

"Li." kıkırdadı.

"Nasılsın? Dökül bakalım" diye sordu Liam.

"Uh,olaylar çok karışık. Sanırım bir platoniğim var ve peşimi bırakmaya meyilli görünmüyor.Yani çok tatlı biri ama sanırım biraz esrarengiz."

"Hey,sesin sıkıntılı geliyor.Oraya gelmemi ister misin Selly?"

"Sanki gelebilecekmişsin gibi konuşma Liam."

"Tabii ki gelirim. Seni özledim."

"Seni özledim." diye karşılık verdi.

"Şey bu çok tuhaf oluyor,yani biz ayrılalı 1 yıl oldu ama sence de seninle böyle konuşmamız garip değil mi? Şöyle ki sen bana seni seven biri olduğunu söylüyorsun,ve bende sana flört ettiğim kişileri anlatıyorum,Sel."

"Sanırım sensizliğe alışmak daha fazla zaman alacak ama eğer Harry'e gerçekten güvenebilseydim ona bir şans verirdim ve sen ya da ben böyle garip hissetmezdik."

"Bazen o kadar hızlı ve zekice konuşuyorsun ki beynim yanıyor." diyerek kahkaha atmaya başladı karşı taraftaki Liam. Tabii ki Selena bu anı bozdu ve içinde tutamadığı şeyleri söyledi.

"Bazen aramızda ki mesafeye o kadar lanet ediyorum ki anlatamam."

Liam'ın sesi kesildi sadece nefes alışverişleri duyuluyordu.Sanki Selena'nın cümlesini tamamlamasını bekliyordu.Genç kız bundan cesaret alarak devam etti.

"Keşke burada olsaydın.Daha mutlu olurduk o zaman. Yanımda olmanı o kadar çok isterdim ki.Burada bu güvenilmez insanlarla baş etmek çok zor."

İkisi de derin nefes aldı.Genç kız yanağına düşen göz yaşını sildi.

"Sel,mesafeler bizim aramıza giremez.Sen yeter ki dile ben o an senin yanında olurum."

Selena,Liam'ın sesinin çok yakından geldiğini fark etti. Ayağa kalktı ve yurt odasının kapısını açıp,onu karşısında buldu. Kendini Liam'ın kollarına atarken göz yaşlarına engel olamadı.) Hayır,şuan ona aşık değildi ama Liam onun ilk aşkıydı ve yanında huzurlu hissediyordu.

Hala kapının önünde birbirlerine sıkıca sarılırken genç kız gözlerini araladı ve merdivenlerin başında,gözleri öfkeyi bürümüş Harry'i gördü.