Hoşbulduk Partisi

119 22 4
                                    

ALEV

Cansu hanımın işi yüzünden yaşadığımız şehirden ayrılmak zorunda kalıp hanfendinin memleketine taşınmak zorunda kalmıştık. Benim ondan başka kimsem olmadığı için seve seve onunla gelmiştim. İşim için sorun değildi. Olacağınıda sanmıyorum. Çünkü ben Alev'im yani canım ne isterse onu  yaparım. Bu nedenle çalıştığım mağazanın patronuyla ateşli bir konuşma yaptıktan sonra beni gideceğimiz şehirdeki mağazalardan birinin sorumlusu yaptı -şeker çocukkk-.
Acaba bu gece için hangi elbisemi giysemmm gerçi bunlara elbise demek için bin şahit gerekir ama neyse. Sanırsam bu gün kırmızı olanı giyicem.

UMUT

Can beyin okuldan arkadaşının hoş bulduk partisine gidiyorum. Daha doğrusu Can tarafından zorla götürülüyorum. Partiler çok sevdiğimi söyleyemem ama konu Can olunca.
Partinin yapılacağı yere geldiğimizde buranın biraz şehir dışında olan bir villa olduğunu gördüm. Villanın önünde duran arabalar ve dışarıya kadar gelen müzik sesi bu gece çılgın bir partinin habercisiydi. Can daha eve girmeden aptal aptal dans etmeye başlamıştı. Ben bu çocukla nasıl arkadaş oldum ya bir tane bile mi ortak noktası olmaz.

Açık kapıdan içeri girer girmez kısa sarı saçlı minyon tipini bir kızın 

-Cannnnnnnn diyerek Can'a sarılması bir oldu. Sarılmaları bittikten sonra - bu tam 3 dakikalarını almıştı- Can beni adı Cansu olan  kızla tanıştırdı ve kızın elinden tutarak dans edenlerin arasına daldı. İşte Can beyin arkadaşlığı buraya kadardı.

Kendi başıma - mal mal - etrafta dolaşırken onu gördüm. Kırmızı mini elbiseli up uzun kızıl saçlı esmer mavimsi gözlü affetti gördüm. Etraftakilere nazaran çok sakindi sanki korkar gibi bi hali vardı tek tek gelen herkese baktı ve son olarak benle buluştu gözleri. O an ne oldu bilmiyorum. Ama kendimi birden çok tuhaf hissettim daha önce hiç böyle bir şey hissetmemiştim. Sakince yanıma geldi ve 

-Merhaba ben Alev. 

Diye söz kırptı. Allahım sana geliyorum. Bu kıza ne vardı böyle çok güzel bir yüzünün olduğunu söyleyemem ama harika bir fiziği vardı. Ama beni bu kadar etkileyen fiziği değildi.  Duruşuydu. Bu kızda 'dikkat dünyayı yakabilirim'duruşu vardı. Bir an gerçekten bu kızdan tırstım. Hayatım boyunca hiç böyle bir kızla tanışmamıştım. Bu yüzden şuan ne yapacağımı şaşırdım ve aptal bir şekilde hala kızın suratına bakıyordum. O ise hala bana gülümsüyordu ama bu hiçte içten bir gülümseme gibi görünmüyordu. Off ne saçmalıyorum ben ya iyice sıyırdım. 

-Merhaba ben Umut

-Tanıştığıma memnun oldum Umut. 

-Bende. 

-Pek eğleniyor gibi bi halin yok.

Arkadaşım Can beni zorla getirdi ve kimseyi tanımadığım için evet pekte eğlenmiyorum. Alev bana baktı göz kırptı 

-Artık beni tanıyorsun 

diyerek elimden tutup dans eden çılgın kalabalığın içine doğru sürükledi. Ben dans etmeyi pek beceremediğimden mal mal dururken Alev dans etmeye başlamıştı hemde çok ateşli bir şekilde. Bir insan adına ancak bu kadar layık olabilir.

ALEV

Parti ilerledikçe daha bir coşuyorduk. İşte parti diye buna denir. Cansu tüm bu insanları nerden buluyordu bilmiyorum ama hepsi tam parti insanıydı. Dans ettikçe ve içtikçe daha bir ısınmıştı ortam ve ben tüm bu tanımadığım insanların arasında deli gibi dans ediyordum. Dans benim işimi. Dans beni ben yapan en önemli faktörlerden biriydi. Gece ilerledikçe çoğu kişi gitmiş geriye bir avuç kişi kalmıştı.

U.N.A.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin