Dışarı çıktığımızda herkes çoktan hazırdı. Edward ' ın bana verdiği birkaç kristal şeklindeki taşları da kontrol ettikten sonra Linda ' yı aramak için hazırdım. Harry herkesi önce üçerli gruplara ayırmıştı. Bizim grupta ise ben,Claire ve Luke vardı. Claire ve ben nereye gideceğimizi biliyorduk. Ama bir sorunumuz vardı 'LUKE'. Onu da bu teklikeye sokamazdık. Aslında ormanda biraz ilerledikten sonra Luke'u yollayabilirdik. Evet bu iyi fikirdi. Eve doğru yaklaştığımızda Claire' le birbirimize baktıktan sonra Claire:
-Luke ormanın bu kısmı boş arazi sen diğerlerinin yanına git biz de dağılıp buralara bakalım. Luke' un itiraz etmemesi işimizi kolaylaştırmıştı. Luke gittikten sonra Claire:
-Lisa ben korkuyorum.
-Bende korkuyorum ama korkmak bizi kurtarmayacak Claire.
Biraz daha ilerledikten sonra evi gördük. Evin çevresi garipti. Yangından sonra siyahlaşan otlar vardı. Ama yakın zamanda olmadığına emindim. Çünkü yangın olsa haberlerde bahsederlerdi mutlaka. Evden biraz uzakta çantamdan taşları çıkardığım sırada Claire:
-Onlar ne Lisa?
-Dün Edward bu taşların bana yön bulmada yardım edeceğini söyledi.
Bunu dedikten sonra Claire konuşmadı. Bugün eve girmeyecektik. Sadece Linda' nın tam olarak ne tarafta olduğunu bulmaya çalışacaktık. Bu taşlar ise kaybolmamızı önlemek içindi. Geri dönmek için kullanacaktık. Eğer ters bir şey giderse bu taşlar bana doğru yolu gösterecekti. Aksi takdirde geçen ki gibi ters gittiğimiz halde geldiğimiz yere geri donebilirdik. Taşları elime alıp yürümeye devam ettim. Evin yanından geçerken Claire kolumu dürtüp bana evin olduğu tarafı gösterince donakaldım. Pencereden biri bize bakıyordu. Biz baktığımızda kaybolmamıştı bile. Aklıma gelen fikirle çantamdan kağıt-kalem çıkartıp yazı yazmaya başladım.
-Lisa ne yapıyorsun?
-Bir saniye Claire. Büyük kağıda yazdıklarımı onların olduğu tarafa doğrulttum. Kağıda 'BİZDEN NE İSTİYORSUNUZ?' yazmıştım. Yavaş adımlarla eve yaklaştığımda Claire kolumu tuttu.
-Lisa çıldırdın mı? O eve girmeyeceksin değil mi?
-Hayır Claire sakin ol. Sesimin bu kadar sakin çıkması beni de şaşıtmıştı. Hissettiğim ısıyla bir anda ellerimi geri çektim. Yazı yazdığım kağıt yanıyordu. Durduğum yerde öylece kağıdın yanışını izledim. Şu an korkup kaçmak fayda etmeyecekti. Ben de o zaman kaçmayacaktım.
Bir an içime gelen cesaretle eve doğru yürümeye başladım. Claire kolumu kaç kere tutsa da her defasında kolumu ondan kurtarmayı başardım. Eve olan mesafemi kapatmama az kalmıştı ki ev alev çemberinin içinde kaldı. Geri çekilirken elim yanmıştı. Elimin verdiği acıyla 'NE O YOKSA BENDEN KORKTUN MU?' Diye bağırdım. Penceredeki ne olduğunu bilmediğim yaratıktan gözlerimi ayırmadım. Sinirli bakışlarını bana yolladıktan sonra kayboldu. Claire hâlâ bana bağırıyordu. En sonunda evden yavaşça uzaklaşmaya başladık. Saate baktığımda saat 16.00'ı gösteriyordu. Artık kampa geri dönmemiz gerekiyordu.
Claire ' le kampa vardığımızda çoğu kişi oradaydı. Luke yoklamayı aldıktan sonra aslında herkesin kampta olduğunu fark ettim. Kimse Linda' dan iz bulamamıştı. Herkes evine dönmek için hazırdı. Claire ' in babası bizi almaya geldiğinde sessizce arabaya bindik. İkimizden de ses çıkmıyordu. Benim eve geldiğimizde Claire ' in babası Claire ' in bizde kalmasının bir sakıncası olup olmadığını sorduğunda bizde kalmasının uygun olduğunu söyledim. Claire bir şey anlamamış gibi babasına baktığında:
-Kızım bugün annenle bizim evlilik yıl dönümümüz sizin bu gece de kampta kalacağınızı sandığım için evi süsledim.
Claire sorun etmeyince bizim eve geldik. Annem kapıyı açtığında sıkıca sarıldı ona Claire ' in bizde kalmasının nedenini anlattığımda anlayışla karşıladı Claire' e giyinmesi için uygun kıyafetler vediğimde annem benimle biraz konuşmak istedi.
-Kızım benim bir süreliğine şehir dışına babanın yanına gitmem lazım. Sadece 2 gün kalacağım.
-Sorun değil anne. Aslında sorundu o olaylardan sonra evde tek başıma kalmak istemiyordum.
Odama geçtiğimde Claire ' le kendimizi yatağa attık. Çektiğim fotoğraflara baktığımda dikkatimi bir şey çekmişti arkada biri kampı gözetliyordu. İçim tuhaf olmuştu sadece bir gün o bir gün hayatımın dönüm noktası olmuştu. Şu an korkmuyordum çünkü asıl korku yarın olacaktı. Yarın o eve girecektim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçiş
Mystery / ThrillerO ev, o ruh, o olay. Daha sayabileceğim birçok şey. Sadece, ama sadece bir görüntü hayatımı bu kadar değiştirebilir miydi? Yoksa bu hayatın bana olan ihaneti miydi? Sorular, çok fazla sorular vardı. Aklımın bir köşesi hep gördüklerine inanıyordu ya...