Oyun

82 5 0
                                        

Sabah uyandığımda Claire hâlâ uyuyordu. Sessizce banyoya geçip yüzümü yıkadıktan sonra üzerime rahat şeyler geçirdim. Aşağı inip biraz televizyon izledikten sonra kahvaltı hazırlamaya başladım. Bitmesine az kalmıştı ki Claire' in aşağı indiğini gördüm.

-Günaydın

-Günaydın Lisa.

Claire ' le beraber son şeyleri de hallettikten sonra kahvaltıya başladık. Bir süre sessizce yemek yedik. Bu sessizliği bozmak istemiyordum ama mecburdum.

-Bugün o eve gideceğiz hazır mısın?

-Hazır olsam da pek bir şey değişmeyecek. Peki sen hazır mısın?

-Hayır dedim gülerek. O da gülmeye başladı. Sinirlerimiz gerçekten fena halde bozulmuştu.

-Lisa bugün Linda' nın annesinin yanına gitmeliyiz.

-Haklısın Emma teyze perişan olmuştur.

Kahvaltımızı bitirdikten sonra etrafı söyle bir toparlayıp çıkmak için hazırlandık.

CLAİRE ' DEN

Eve geldiğimizde Lisa' yla birbirimize baktık. Lisa kapıyı tıkladığında hizmetçilerden biri açtı kapıyı. İçeri girdiğimizde Emma teyze hiçte perişan olmuşa benzemiyordu. Şaşırarak ona bakıyordum.

-Kızlar bir sorun mu var?

-Ha-hayır. Lisa kekeleyerek konuştuğunu fark edip kendini topladıktan sonra:

-Şey biz Linda ' ya bakmıştık. Dedi.

-Ah canım Linda birkaç gün arkadaşında kalacak. Kusura bakmayın.

-Yo hayır sorun değil.

-Geldiğinizi söylerim. Bu sefer araya giren bendim:

-Hayır hayır hiç gerek yok rahatsız etmeyelim şimdi geldiğinde tekrar geliriz.

-Peki siz bilirsiniz. Bur şeyler içmek ister misiniz?

-Hayır teşekürler. Biz gitsek iyi olur.

-Siz nasıl isterseniz kızlar. Yine beklerim.

Gülümseyerek dışarı çıktık. Neyse ki bir şey çaktırmamıştık. Lisa telefonunu çıkarıp bir numara tuşladığında:

-Kimi arıyorsun Lisa?

-Bekle Claire. Dedi.

LİSA ' DAN

Az önce orada ne olmuştu? Linda kayıptı ve annesi onun bir arkadaşına gittiğini söylüyordu. Elime aldığım telefonla hemen Harry ' i aradım. İlk çalışta açtı.

-Harry polise gittiniz mi?

-Ne polisi Lisa neden bahsediyorsun?

-Linda kaybolmuştu ya Harry.

-Ne Linda mı kayboldu? Ne zaman?

-Her neyse yok bir şey deyip telefonu kapattım.

Claire konuşulanları duymuştu. O da en az benim kadar şaşırmıştı. Ellerimi saçlarımın arasından geçirip derin bir nefes aldım. Telefonumu arka cebime attıktan sonra hızlıca konuştum:

-Claire çabuk o eve gidiyoruz. İşler sandığımızdan hızlı ve kötü gidiyor.

Claire kafasını salladıktan sonra hızlıca kamp yerine doğru yürümeye başladık. Yaklaşık 40 dk sonra kamp yerine geldiğimizde Edward' da oradaydı. Hem yürüyüp hem de aceleyle ona olanları anlattım. Son olarak da aklıma gelmişken ona telefonumdan çektiğim fotoğrafta arkadaki kişiyi gösterdim.

-Slenderman' a benziyor dedi.

-İyi de o efsane değil miydi? Bu kez konuşan Claire' di.

-Evet efsaneydi ama bazıları Slenderman' i gördüklerini iddia ediyorlar.

-O kim diye sordum.

-Slenderman normal insanın 2 kat boyutunda olan bir insandır. Ama kendisini ayinci olarak tanımlıyorlar. Yaptığı ayinleri Mısır'da yapılan ayinlere benzetiyorlar. Mısır'da masumiyeti göstermek amaçlı ayinlerinde kurban ettikleri kişiyi mumyalarlarmış. Slenderman ise masumiyet olarak çocukları, mumyalama olarak da organları plastik poşetlere cesetlerin yanına koyarmış. Hatta görüntüsünü videoyaya çeken olmuş ama videolar polislerin eline geçtiğinde sesler cızırtı halinde ve görüntüsü karıncalanmış şekilde görülüyormuş. Slenderman ' in görünüşünü normal insanın 2 katı boyunda, sırtında solungaçları olan ve yüzü olmayan takım elbiseli biri diye anlatıyorlar.

Konuşmadan resme tekrar baktım ağaçlar arasında biri vardı ama bu Slenderman değildi emindim.

-Onun Slenderman olma ihtimali yok Lisa. Sadece dalga geçtim seninle o bir efsane. Ama eğer bundan korktuysan söyleyeyim senin uğraştıkların daha korkutucu.

Bir şey demedim. Evin olduğu tarafa yaklaştığımızda etrafa bakındık sonra eve doğru yürümeye devam ettik. Kapının önünde durduğumuzda yavaşça kapıyı açtım. İçeri girdiğimizde zifiri karanlık vardı. Biraz dikkat ettiğimde perdelerin kapalı olduğunu fark ettim. Perdeleri açtıktan sonra gelen ışıkla etrafa bakınmaya başladık. Geçen sefer masanın üstünde gördüğüm defter yoktu. Her yere baktık fakat bulamamıştık.

-Edward burada olduğuna emin misin?

-Eminim Lisa burada bir yerlerde.

Bir süre sonra Claire elinde bir defterle yanımıza geldi.

-Hey! bir şey buldum bu o mu?

Edward heyecanlanarak defteri eline aldı.

-Evet bu o sonunda.

Hadi artık çıkalım buradan dedikten sonra hızlıca evden çıktık ormanda hızla ilerliyorduk. Aradan baya geçmesine rağmen biz hâlâ ormandan çıkamamıştık.

-Olamaz kaybolduk. Dedi Claire.

-Hayır kaybolmadık. Kızlar sanırım defteri aldığımızı anladılar.

-Defterde onlardan nasıl kurtulacağımız yazıyordu neden onlardan şimdi kurtulmuyoruz! diye bağırdım.

-Lisa plan yapmadan uygulayamazsın ben şimdi gidiyorum. Size yardım edeceğim sakin olun şu an benim görünmem iyi değil. Geri döneceğim.

Edward ortadan kaybolduğunda Claire' le baş başa kalmıştık. Son hız ormanda koşmaya başladık. Sinirliydik bu sefer ikimizde. Ne yaptığımız hakkında en ufak fikrim yoktu ama artık yolun sonuna gelmiş gibi görünüyorduk.

Lisa ' nın telefonundaki resmi Mediada görebilirsiniz. Biraz dikkatli bakarsanız ağaçların arasında biri var. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Kitabımı arkadaşlarınıza da önerirsiniz çok minnettar olurum.



Geçiş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin