Kayıp

119 5 0
                                        

Tamam işte şimdi gerçekten korkmaya başlamıştım. Linda yanımızda değildi ve biz nerede olduğunu bilmiyorduk. Claire ' e baktığımda o da en az benim kadar korkmuş ve şaşırmıştı.

-Bilmiyorum. Az önce buradaydı. Diyebildim kelimeler sanki boğazımda düğümlenmişti.

-Hava kararıyor kampa dönmeliyiz bunları kampta konuşuruz. Luke'un sözüyle herkes kamp alanına doğru yürümeye başladı. Kampa geldiğimizde kimseden ses çıkmıyordu. Kafamı çevirdiğimde Aidan'ın Claire 'i sakin bir yere çektiğini gördüm. Olanları öğrenmeye çalışıcaktı muhtemelen. Yerimden doğrulup Aidan ve Claire' in yanına gittim. Yine yanılmamıştım. Aidan Claire ' e sorular soruyordu. Aklıma sabah buraya gelirken Claire ' in anlattığı hikâye geldiğinde araya girdim ve açıklamayı ben yaptım:

-Ormanı merak ettik biraz dolaşmak istedik hava kararmaya başlayınca dönecektik. Ama sandığımız gibi olmadı kaybolduk. Bizi aradığınızı düşündüğümüz sesleri duyduğumuzda seslerin olduğu yöne doğru koşmaya başladık. Sizleri bulduğumuz da Linda ortalıkta yoktu.

Evet gerçekten uzun bir açıklamaydı. Aidan kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra yanımızdan uzaklaştı. O sırada Claire konuştu:

-Neden gerçekten neler olduğunu anlatmıyoruz? Birlikte olursak Linda ' yı daha kolay bulabiliriz.

-Claire kampa gelirken bana anlattığın hikâyeyi hatırlıyor musun? İki arkadaşın başına gelenleri. Claire kafasını salladı. Olanlardan ciddi anlamda etkilenmiş olacak ki ağlamaya başladı. Ona sarılıp Linda ' yı bulacağımızı söyledim. Claire kendine geldikten sonra herkesin yanına gittik. Sessiz bir şekilde oturmuşlardı.

- Kızlar bize anlatmadığınız başka bir şey var mı? Jake'in bir şeylerden şüphelendiğini anlamak zor değildi.

-Aidan'ın bize anlattıklarının fazlası olmalı. Çünkü Linda ' nın bir anda kaybolması mantıklı değil. Bu kez konuşan Luke' tu. Claire ' le birbirimize baktıktan sonra Claire:

-Anlattıklarımızın dışında bir şey olmadı. Claire ' in söyledikleri onları pek tatmin etmemişti.

-Hadi herkes çadırlarına geçsin. Yarın sabah erkenden hepimiz Linda ' yı aramaya çıkarız. Harry ' nin söylediklerinden sonra herkes kendi çadırlarına geçti.

Çadıra girdiğimizde Claire soru sordu:

-Lisa ya hikâyede iki arkadaşın başına gelenler bizim başımıza geliyorsa? İkimizde ciddi anlamda korkuyordum. Claire' i rahatlatmak için:

-Senin de dediğin gibi o sadece bir hikâye. İkimizde böyle düşünmüyorduk ama başka şansımız yoktu. Az önce ona hikâyeyi hatırlatmam bunları düşünmesine neden olmuştu. Kafasını sallayıp 'haklısın sadece bir hikâye' dedi. Bir şeyler yedikten sonra tekrar soru sordu:

-Peki o çocuk ve o ev de neydi? Ev o kadar eskiydi ki birinin içinde yaşama olasılığı imkânsızdı. Bende düşünüyordum ama merak ettiğim 2 şey vardı. Birincisi Linda ' ya ne olduğuydu, ikincisi ise o defter bana tanıdık geliyordu ve içerisinde ne olduğuydu. Bunlar düşünürken Claire' e cevap vermem gerektiğini anladım.

-Bugün zaten yeterince yorulduk biraz uyuyalım bunları yarın konuşuruz. İkimizinde Uyuyamayacağını biliyordum ama şu an gerçekten bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. Çünkü korktuğum kadar merak ediyordum.

Gece duyduğum sesle yerimden kalktım. Yan tarafıma baktığımda Claire uyuyordu. Ne olduğunu anlamak için dışarıya çıktım. Biri benim çıktığımı fark etmişti koşarak kaçıyordu. Tam peşinden koşuyordum ki gözlerim bir anlığına karardı. Kendime geldiğimde bizimkilerin yanında değildim. O evdeydim. Ne olduğunu anlayamıyordum çok korkuyordum şu an sadece korkuyordum. Yanımdan bir şeyin geçtiğini hissettiğimde çığlık attımnet bir şey göremiyordum. Çıkış kapısı olduğunu sandığım kapıya hızlıca yöneldim kapıdan dışarı çıktığımda dışarıda olmam gerekirken yer altı sığınaklarına benzer bir yere gelmiştim. Duyduğum çığlık sesiyle korktum ama sessiz kalmaya çalıştım. Yanımdan birinin geçtiğini görünce aklımı kaçırıcaktım. Bu şey canlı değildi ve beni görmemişti. Neler olduğunu hâlâ idrak edemiyordum. Ne yaptığımı bilmeden çığlığın geldiği yöne doğru yürümeye başladım. Kapalı kapının önüne geldiğimde biri benimle konuştu:

-Arkadaşın içeride. Arkama dönmemle öldüğümü hissettim. Karşımda duran cansız varlık az önce benimle mi konuşmuştu?

-Sen... bir şey diyemiyordum vücudum baştan aşağıya titriyordu.

-Ben Edward, Edward Black günlüğün sahibi.

Geçiş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin