Bir anlığına karanlık içerisinde kaybolup gittiğimize inandım. Öyle derin bir iç çektim ki bütün sıkıntım elle tutulur bir hal aldı.
''Bunlar ne demek oluyor?'' diye sordu Sarp.
''Bir dakikalık özet geçiyorum, hazır mısın?'' dedim ve bir nefes alıp başladım. ''Dün gece öğrendim ki Emre'nin ailesi şu an buradaki meclisin başındaki cadının oğlu.''
''Ne?''
Sesi yankılanıp bize dönerken elimi havaya kaldırdım ve ''Bekle, bu daha hiçbir şey.'' dedim. ''Başından beri bilmiyormuş ama yaz tatili dönüşünde öğrenmiş. Eve geldiğinde her şeyi biliyormuş ama annemin talimatıyla bir şey söylememiş.''
Sarp'ın yüzünden geçen derin bir şok ifadesinin ardından öfke bürüdü gözlerini. ''Yani yalan söylemiş, doğru mu anlıyorum?''
''Tam olarak-''
''Tam olarak veya değil! Sana yalan söyledi, hepimiz yalan söyledi. O gece evde kâbus gibi bir gece yaşarken ağzını açıp tek kelim etmedi, Ahsen!''
''Farkındayım farkındayım.'' dedim aceleyle. ''Ben de onu savunmuyorum, sakin ol.''
''Onun etrafında olmanı istemiyorum.'' derken sesi çok netti. ''Bu sadece kıskançlık değil, Ahsen. Ona hiçbir zaman güvenmediğimi biliyorsun, yine güvenmiyorum.''
Ona dokunamadığımı unutup bir anlığına elimi uzatacakken kendimi durdurdum. ''Biliyorum, tamam. Daha devamı var, dinler misin?''
''Daha ne olabilir?'' derken hayretler içerisindeydi. Hayıflanarak ellerini taş zemine vurdu. ''Buraya mahkûm edildiğime inanamıyorum. Hemen çıkmam gerekiyor, orada bir başına kaldın.''
''Beni merak etme.'' dedim. ''Halletmeye çalışıyorum, önce seni çıkarmalıyız ama ondan da önce sana şu Refakatçi olayını söylemeliyim.''
Kafasını sallayıp beni dinlediğini gösterdi. Bileğimi havaya kaldırdım. ''Doğum günümde takılan bu bileklik var ya, bunun güçlerimi ortaya çıkarmasının dışında bir anlamı daha varmış meğer. Her cadının bir Refakatçisi oluyormuş, bu Refakatçi her daim cadıyla beraber ve muhtemelen ileride de onun eşi oluyor. Cadının modern dünyada göze batmaması adına bir aile imajı çiziliyor, cadılar da onlar için büyüyle her türlü işi götürüyorlar. Refakatçiler de onları gözleyip koruyor.''
Sarp'ın dudakları hafifçe aralandı. ''O zaman bu kız...''
''Evet, seni Refakatçisi yapmak istiyor çünkü o da bir cadı. Ve bil bakalım, kimin kardeşi?''
Kaşları havalanırken ''Hayır... Yok artık...'' diye mırıldandı. ''Emre'nin deme bana!''
''Ama Emre'nin.'' dedim hala ben bile idrak etmekte zorlanırken.
Mahzenin üzerinden gelen ayak sesleri Sarp'ın şaşkınlığını dolu dolu yaşamasına engel oldu. Aynı anda kafamızı kaldırdık ve yukarı baktık.
''Geliyor sanırım, dışarı çıkarsan karşılaşırsınız.'' dedi.
''Karşılaşmak istiyorum zaten!'' dedim bağırarak.
''O zaman beni buradan asla çıkartmaz.'' dedi fısıldayarak. ''Şuraya gir, hemen.''
Kafasıyla arkamda kalan bir yeri gösterdiğinde el fenerini oraya çevirdim. Eski püskü kitaplarla dolu tahta bir kütüphane gördüm.
''Ahsen, hadi.''
Ayak sesleri iyice yaklaşırken onun dediğini yaptım ve kütüphanenin beni saklayabilecek köşesine gidip çöktüm. El fenerini kapatıp kendimi tamamen kamufle ederken kalbim hem panik hem öfkeyle deli gibi çarpıyordu. Mahzenin kapısının açıldığını ve o dik merdivenlerden temkinli adımlarla birinin indiğini görebildim. Elindeki şamdanın mumu oldukça kısıtlı bir alanı aydınlatmasına rağmen hiç tökezlemeden Sarp'ın önüne kadar gelebildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtınalı Gecede (Tamamlandı)
FantasyTrajik bir geçmişin ardından yurt dışına gönderilen Ahsen için geri dönüş vakti gelip çatmıştı. Büyük bir özlem ile geri döndüğü evinde onu çocukluk aşkı Sarp ve büyük sırlar besleyen ailesi beklemektedir. Aşkını geri kazanabilecek mi yoksa ailesin...