Merhabalar efendim.
Nasılsınız?
Ben iyiyim.Hepiniz tekrar hoş geldiniz.
Çok uzun süre oldu görüşmeyeli... 3-4 gün falan :)Şuralara bir yerlere başladığınız tarihi bırakabilirsiniz...
Yeni kurgumuza merhaba diyelim...
Keyifli okumalar dilerim 🧚🏻♀️"Yorgun gecelerin ardından hep aynı yere dönerken, ıslak sokaklar boyu düşündüm..."
Baladın
Siyah postallarımın, birikmiş yağmur sularında çıkardığı sesleri dinleye dinleye yürüdüm. Yağmuru severim. Zihnimi boşaltırmış gibi gelir hep ya da ne bileyim tüm yorgunluğu alıp götürecekmiş gibi.
Gözlerimi kapatıp diktim başımı yine yukarıya. İster istemez yavaşladı adımlarım. Usul usul inen yağmur damlacıkları kapladı tenimi.
Şimdi beni dışarıdan gören biri bu deli ne yapıyor diye düşünebilir. Bu deli zihnini boşaltmaya çalışıyor. Tabi başarılı olabiliyor mu orası ayrı bir konu.
Bitmiyor. Ben adım attıkça yol uzuyor sanki. Kabuslar görmeye, her gece böyle sokaklarda gezmeye alışkınım da eve dönerken bu yolun bitmemesine alışamadım işte yıllardır.
Hafiften yağan yağmura rüzgar da eklenince ürperdim birden. Havalar tam olarak ne zaman bu kadar soğudu? İyice sarındım üzerimdeki cekete.
Sokağın sonuna yaklaştığımda hızla köşeye döndüm ve beni dakikalardır takip eden kişiyi beklemeye başladım. Sırtımı, ahşap evin ıslak tahtalarına yasladım sessizce. Adım sesleri yaklaşınca gardımı aldım hemen. O gelmeden gölgesi geldi zaten. Aptal!
Bir de fark ettirmeden takip etmeye çalışmaları yok mu? Hayır gerizekalı da değilim ki anlamıyorum yani.
Üç, iki, bir ve başlıyoruz.
"Bö!"
Koca cüssesiyle minik bir çığlık attı önce. Sonrasında ellerini yüzüne kapatıp geri geri yürüdü. Oldukça sessiz olmaya çalışarak bıraktım içimde tutamadığım kahkahalarımı.
"Kızım salak mısın ya? Niye sessiz sessiz korkutuyorsun aptal! Aklım çıktı!"
Gülerek ilerledim yanına. Kolumu kaldırıp boynuna doladım ve kendimle beraber yürütmeye başladım bana öfkeyle bakan kadını.
"Yavrum sen yine niye beni takip ediyorsun acaba?"
Sinirle kafama vurdu Ebrar.
"Kendini öldürme diye."
Minik bir kahkaha daha attım. Bir tane daha vurdu kafama!
"Vurmasana armut!"
"Sen de korkutmasaydın bana ne."
Gülüp, sağa sola salladım başımı. Böyleydiler işte. Kendime bir şey yapacağım korkusuna her gece biri takılıyordu peşime.
"Ben kendime bir şey yapmam sen bilmiyor musun beni?"
Kafasını sallayıp, geçiştirdi beni.
"Hee Hande he! Aç bakayım bir kolunu, bi bakayım kesiklerine!"
Gözlerimi devirdim sessizce.
"Ne abarttınız ya! Kaç sene geçmiş üzerinden. Çocuktum bir kere."
"Hee evet."
Konuyu değiştirmen lazım Hande...
"Ekürin nerde senin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift /HanSal/
FanfictionGeçmişin izlerini üzerlerinde taşıyan iki kadın... • Bunca karmaşıklığın, yorgunluğun içinde birbirlerine sarılabilirler mi? • Gözünü hırs bürümüş tecrübeli bir gazeteci, ekibe yani katılan yeni ortağıyla ne kadar anlaşabilir? • • • • • • Merhabala...