Merhabalar efendim.
Nasılsınız?
Ben iyiyim.
Bölümü yazarken o kadar çok bölündüm ki ne yazdığımdan haberim yok kusuruma bakmayın artık 🙃
Keyifli okumalar dilerim 🧚🏻♀️"Saatim yok, tam olarak bilemem, biraz bira, biraz şarap önceydi. Nasıl oluyor? Vakit bir türlü geçmezken, yıllar, hayatlar geçiyor..."
Şahin
Nedensiz bir şekilde içim içimi kemiriyor. Ne işim var burada ne bok yiyorum hiçbir fikrim yok. Of Saliha ooofff Saliha.
"Beğenmedin mi Saliha?"
Kaşlarımı kaldırarak baktım karşımdaki adama. Boğazını temizleyip devam etti konuşmasına.
"Saliha diyebilirim değil mi?"
"Tabii Kerem bey."
"Kerem de lütfen."
"Peki Kerem, beğendim neden beğenmeyeyim."
Gülümseyip bıraktı çatalını tabağının kenarına.
"Tekrar teşekkür ederim Saliha, bana yardım ettin o gün."
Gülümsedim sadece. Ben cevap vermeyince devam etti konuşmasına.
"Hande'yle birlikte çalışıyormuşsunuz. Hayırlı olsun."
"Evet, teşekkürler."
Bir süre konuşmadan yemeğini yemeğe devam etti. Ben de sesimi çıkarmadan yemeğime devam ettim. Bir şeyler söyleyecek gibiydi ama söyleyemiyordu bir türlü sanki.
"Hande zordur Saliha, huyuna gideceksin onun yoksa geçinemezsin ki sen de birinin huyuna gidecek biri gibi durmuyorsun."
Hande, Hande, Hande... Başka bir isim duyamayacak mıyım ben bu adamın ağzından.
"İyi anlaştık bence biz ya. Sen Hande'yi iyi tanıyor gibisin ama."
Gülümsedim. Bilmiş bir edayla baktı bana ben de devam ettim hemen konuşmama.
"Bana biraz onunla ilgili tüyo verebilirsin sanki hı?"
Güzel bir kahkaha atıp sırtını sandalyesine yasladı. O kadar rahattı ki anlatamam. Burası benim diyordu, her şey benim, ben her şeyi bilirim.
"Hande'yle ilgili bilgi istiyorsun yani benden?"
"Ben bilgi dememiştim ama tabi sen istiyorsan anlatabilirsin."
Bir kahkaha daha attı.
"Çok tatlısın Saliha."
Gülümsemekle yetindim sadece. Ah Baladın, ne güzel kendin anlatsaydın da böyle oradan buradan bilgi toplamak zorunda kalmasaydım keşke.
"Hande benim çocukluk arkadaşım aslında. Selim, Hande, Işıl ve ben çocukluk arkadaşıyız biz."
Kafam iyice karıştı ya üf.
"Selim, polis olan değil mi?"
Başını salladı onaylar bir şekilde.
"Peki Işıl?"
Derin bir nefes aldı önce. Yüzü düştü, oyun mu oynuyorsun yoksa gerçek duyguların mı yüzüne yansıyanlar? Acı bir ifade vardı yüzünde, kırgınlık vardı gözlerinde.
"Işıl benim nişanlımdı Saliha. İntihar etti, Hande de beni suçluyor işte yıllardır."
Ne demek Işıl senin nişanlındı ama Hande onu anlatırken sevgilim demişti. Allah aşkına neyin içine düştüm ben ya!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift /HanSal/
FanfictionGeçmişin izlerini üzerlerinde taşıyan iki kadın... • Bunca karmaşıklığın, yorgunluğun içinde birbirlerine sarılabilirler mi? • Gözünü hırs bürümüş tecrübeli bir gazeteci, ekibe yani katılan yeni ortağıyla ne kadar anlaşabilir? • • • • • • Merhabala...