Sen nasıl bir insansın ya he nasıl bir insansın beni nasıl kandırabildin " diye bağırdı Alp
" Ne oluyor ne kandırması " dedim bende sesimi yükselterek ,elindeki fotoğrafları yüzüme fırlattı" ben ne salak bir insanım ya inanmıştım lan sana,siz hepini...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben varsam eğer ,seni kimse üzemez . Dağlar bile dokunamaz sana , periler kulağına yaklaşık güzel sözler söyleyemez Çünkü ben varım, gerek var mı?
************************
Yağmuru sever misiniz? Yoksa yağmur yağdığı zaman bir yere kaçanlardan mısınız? Şu zamana kadar şemsiye kullanmayan insanlar vardır. Asla kullanmazlar neden biliyor musunuz? Çünkü gökyüzünün onlara ağladığını düşünürler.
O kadar haklılar ki, bir zamandan sonra kimseye kendini açmamaya başlıyorsun, asla kimsenin önünde ağlamazsın ,heh işte o zaman gökyüzü sen ağlama diye kendini ağlatır. Bu kadar güzel bir evrende neden böyle insanlar var.
Neyseee demem o ki yağmuru sevin, sevilmemiş, aglayamamış insanların hatrına sevin. Emin olun ki karşılığını alırsınız...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ne yapmalıyım, nasıl başa çıkmalıyım ya da geri mi dönsem? Ama yok ben buraya bir amaç için geldim ,bana ihtiyacı olanların yardımına koşacaktım . Ama planımın içinde Ali Deniz'i görmek yoktu ki .
Bir haftadır bu şehirdeyim ,Ali Deniz benimle konuşmak için her yolu deniyor ama benim konuşmak için cesaretim yok , ayriyeten Asya ' da buraya geldi , beraber yaşıyoruz . Asya abimi gördüğü zaman başta biraz pardon baya şaşırdı kendine zor getirdim, sonrasında da fazla samimi olmayan bir şekilde konuştu, ne çektiğimi bilen sayılı insanlar arasında olduğu için bu tavrını normal karşıladım.
Şimdi molam bitmiş odamda oturuyordum. Bu sırada kapım çalındı ve içeriye Alp Yüzbaşı ve bir asker girdi.
"Merhaba doktor hanım" konuşan asker olandı. Mavi gözleri ile çok dikkat çekiyordu,mavi gözlü, sarıya giden saçları, uzun boyu ile maşallahi vardı.
"Merhabalar, buyrun bir şey mi oldu?"
"Hayır doktor hanım, Semih'in kolu görevde yaralandı da onu baktırmaya geldik" Alp Yüzbaşının konuşması ile ona baktım,o da bana bakıyordu başımı sallayıp oturduğum yerden kalktım.
"Buyrun oturun buraya ben bir bakayım" Fazla derin değildi ama yine de dikiş gerekiyordu.
"Şimdi uyuşturup dikicem,fazla derin değildi merak etmeyin"başını sallayıp onayladı.
"Komutan bakın derin değilmiş yani siz gidebilirsiniz." Askerin konuşması ile Yüzbaşıya baktım kaşlarını çatmış bize bakıyordu.
"Yanında olmamdan rahatsız mı oldun asker"
"Yok estağfurullah komutanım o nasıl söz ben sizin için söylemiştim yeni görevden geldik ya dinlenin diye" telaşla konuşmasıyla güldüm.
