3.Bölüm~"Karşılaşma"

162 37 165
                                    

"Cam kırıkları gibidirbazen kelimeler;ağzına dolar insanın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Cam kırıkları gibidir
bazen kelimeler;
ağzına dolar insanın.
sussan acıtır,
konuşsan kanatır.."

Oğuz Atay

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bir ormandaydım etrafımda bir sürü ağaç vardı,sesler duyuyordum çok yakından geliyordu ,üstüme baktım beyaz bir elbise vardı üstümde , susamıştım dilim damağım kurumuştu konuşamıyordum. İlerlemeye başladım ileride bir nehir gördüm oraya doğru koşmaya başladım, koşuyordum ama bir türlü ona varamıyordum bir süre sonra koşmaktan yorgun düştüm ve kendimi yere bıraktım.

Çok susamıştım ama varamıyordum. Gözlerim kapanmak üzereydi biri bana doğru koşuyordu " Leylaaamm" bu oydu abim di ,bana doğru geliyordu abim geliyordu , son enerjim ile elimi kaldırdım " abi" dedim sessizce

" abi , buradayım" hemen yanıma geldi elinde su vardı bana içirmeye başladı " Leylam, bitanem nasılsın? " diye sordu.

"İyi değilim abi , hiç İyi değilim neden gittin neden beni bıraktın?" ağlayarak sordum cevap vermedi biraz daha durdu yanımda sonra ayağa kalktı " abi , dur gitme bırakma beni" bağırdım ama bir türlü durmadı etrafıma baktığım zaman karanlık bir yerde olduğumu gördüm üstüm kan içerisindeydi babam kapıyı açık içeri girdi elinde bir demir vardı bana bakıyordu ve gülüyordu bana vuracaktı ve bundan zevk alıyordu " baba ne olur lütfen vurma" dedim yalvararak cevap vermedi Demiri havaya kaldırdı.

"Abiiiii"

Sıçrayarak uyandım yanımdaki komodinin üstündeki suyu içtim, derin derin nefesler almaya çalıştım . Kabustu bu sadece kabus o artık burada değil. Sakin olmalıyım sakin saate baktım 8'e geliyordu yataktan çıkıp elimi yüzümü yıkadım ,mutfağa geçip kahve yaptım kendime anca kahve ile kendime gelebilirdim .

Kahvem olana kadar odama geçip kıyafetlerimi giyindim . Siyah bol bir pantolon boğazlı Beyaz kazağımi ve üzerime kabanımı aldım, bugün odama yerleşecektim kutumu elime alıp telefonumu şarjımı kulaklığımi çantama koyup çıktım . Mutfağa geçip kahvemi yapıp içtim bir süre daha oyalanıp evden çıktım kutuyu arka koltuğa bırakıp arabama bindim radyodan bir şarkı
açtım Onur Can Özcan - Anılar çalıyordu.

Uzun zaman oldu seni görmeyeli

Zaman dolsada unutmadım özlemeyi

Hayal meyal hatırladıklarim bu gece canlanıyor

Anılar bizim için başa sarıyor

Ne kadar zaman geçerse geçsin seni unutamadım abi çok özledim ama biliyorum yoksun gelmiceksin zaten gelsen de artık bir işe yaramaz. Yorulmuştum, ruhum yorulmuştu, kalbim yorulmuştu ama bunu asla belli etmiyordum fazla gülen bir insan değildim yapay gülmek istemiyordum. Son derece ciddi biriydim hatta okulda adım soğuk Nevaleydi bana tam uyuyordu, mesela kimsenin önünde de ağlamazdim, ağlamak güçsüzlüktur benim için, zayıflıktır , insanlar ağladığını görürse sana acır ve bana kimsenin acımasıni istemiyordum. İnsanların samimiyetsiz yardımlarını istemiyordum, bunları düşünürken önde bir kazanın olduğunu fark ettim bir sürü kişi oradaydı bende hemen arabamdaki ilk yardım çantasını alıp çıktım olay yerine doğru yürüdüm.

AYKIRI SEVDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin