I'm Always Waitin'

131 18 5
                                    

"Jaeyun."

"Hm?"

"Hadi uyan sevgilim."

"Saat kaç?"

"1 saat kaldı."

"Of."

Boynuna sarıldım ve zorla gözlerimi açtım. Belimi sardı ve boynumu öptü.

"Hadi kalk, naz yapma."

"Kalkmak istemiyorum."

"Bugün işe kesin gitmen gerekiyor ama."

"Gelicek bugünü mü buldular onlar da?"

"Başka bir gün olsa yine aynısını söyleyecektin, kabul et."

"Sen sevgilini savunma zaten."

"Ben nişanlımı tabii ki savunuyorum."

"Giyinmem için bana bir şeyler seçsene."

"Seçiyim sevgilim." dedi ve ayağa kalkıp dolaba gitti.

Dolapta bana kıyafet seçerken "Bu arada sana yemen için bir şeyler hazırladım."

"Aç değilim ki."

"Ben de aç olup olmadığını sormadım ki."

Elindeki kıyafetleri sandalyeye bıraktı ve yanıma gelip elini uzattı. Elini tuttuğumda beni çekti ve oturur pozisyona getirdi.

Sonra geldi ve önümde diz çöküp iki kolumu da tuttu. Kendine çekti ve beni omzuna aldı.

"Heeseung napıyosun?"

"Sevgilimi omzumda mutfağa taşıyorum."

"Ya aç değilim dedim."

"Aç olup olmadığını sormadığımı söyledim sana."

Omzunda tepinmeye çalışıyordum ama bacaklarımı o kadar sıkı sarıyordu ki ne kadar hareket ettirmeye çalışsam da olmuyordu.

"Sana bunu her yıl söyleyeceğim sanırım. 25 yaşındasın ama çocuk gibisin Jaeyun."

"Sen 36 yaşındasın ama 27 yaşında gibisin."

"İkimiz de genç gösteriyoruz işte."

Tekrar dizlerinin üstüne çöktüğünde belimi iki eliyle tuttu ve beni omzundan sandalyeye indirdi.

Tekrar ayağa kalkmak yerine o şekilde saçlarımı sevmeye başladı.

"25 yaşındasın ama hâlâ benim bebeğimsin."

"Bebeğin miyim?"

"Öylesin ve bunu sana aylardır söylüyorum."

Kollarımı boynuna sardım.

"Beni çok kötü kendine aşık ettin Heeseung. O yüzden bana karşı bir hata yapmaya kalkışma bile."

"Sana karşı asla bir hata yapmayacağım. Söz veriyorum."

"Bak ne diyeceğim." diyip kafamı omzundan kaldırdım.

"Söylemeden önce." dedi ve masadan aldığı şeyi ağzıma doğru uzattı. "Aç ağzını."

"Heeseung aç değilim dedim."

"Jaeyun bunu yemezsen birazdan söyleyeceğin şeyi dinlemeyeceğim."

"Ya of." diyip ağzımı açtım. Ağzımı açmamla elindekini ağzıma soktu resmen.

"Boğulucam."

"Ağzındaki bitmeden konuşma."

Ağzımdakini bitirdim. "Bir gün beraber dans edebileceğimiz bir yere gitsek çok güzel olmaz mı?"

"Bir gün derken hangi gün?"

"Bilmem. Bir gün."

"Tarihlerine bakarım ve özellikle yakın bir tarihte olmasına da dikkat edeceğim."

Everywhere 2 | HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin