Everywhere 2 | Heejake

Try To Stop Me

"Yürü evime gidiyoruz."

"neden?"

"Konuşmamız gereken şeyler var ve seninle burda konuşmak istemiyorum."

"Peki." dedi ve ayağa kalktı.

"Yürü." dedim ve önüme geçmesini bekledim. Önüme geçti.

Beraber evden çıktığımızda kafası hafif aşağıda iki eli önünde birleşik bir şekilde eve yürüyodu.

Eve geldik ve içeri girdik.

Girdiğimizde arkamızdan kapıyı sertçe kapattım.

Bana döndü.

Derin bir nefes alıp verdim. Yakasından tuttum ve salona sürüklemeye başladım.

Yakasını bıraktım ve koltuğa ittim.

Koltuğa oturduğunda kucağına çıktım.

"Heeseung."

"Jaeyun."

Yüzüğümün takılı olduğu elimle yüzüğünün takılı olduğu elini tuttum ve kaldırdım.

"Bu yüzük sadece nişanımızın değil aramızdaki güvenin de bir sembolü ama sen inatsan bu kadar bana yalan söylemeye ve sözlerini tutmamaya o zaman bu sembole gerek kalmaz çünkü bi anlamı kalmaz anlıyo musun?"

"Özür dilerim, haklısın."

"Bir daha bana yalan söylemeyeceksin."

"Söylemeyeceğim, yemin ederim. Lütfen beni bir daha bırakma."

"Bu huyunu çok seviyorum."

"Ne huyumu?"

"Seni bırakmamam için her şeyi yapabilicek olmanı."

"Kolaylık sağlıyor sana olan bağlılığım değil mi?"

"Bağlı olan tek sen değilsin. Ne kadar sen bana bağlısan ben de o kadar sana bağlıyım ama böyle olmasaydı evet kolaylık sağlardı hatta bunu kullanabilirdim bile."

"Ama kullanmayacaksın."

"Kullanmayacağım."

"Ben de bir şeyi çok seviyorum."

"O neymiş?"

"Sana dokunacak her elin parmaklarını teker teker kırmayı ya da daha acı verici bir şekilde hepsini ayaklarımın altında ezmeyi çok seviyorum Jaeyun. Bedeninle ve ruhunla... Her şeyinle bana aitsin. Sana dokunmaya çalışacak herhangi biri olursa onun parmaklarını ve nerene dokunmaya çalıştıysa ordaki derisini yüzüp onun eline verebilirim. Hem fiziksel olarak hem de ruhsal olarak ne kadar mahvedebileceğimi tahmin ediyor musun Jaeyun?"

"Heeseung-"

"Korkma ama sevgilim sana benden başkasının dokunmasına izin vermeyeceğim."

"Yapmayacaksın böyle bir şeyi değil mi?"

"Neden? Birbirimize olan takıntımızı ve aşkımızı göstermiyor muyduk?"

"Heeseung bahsettiğin şey-"

"Bekle bir şey göstereceğim."

Cebinden telefonunu çıkardı ve bir şey açıp bana çevirdi. O adamdı. Beni toplantıda rahatsız eden o adamdı.

Parmakları o kadar kötü bir durumdaydı ki bakamıyodum. Gözlerimi aşağı indirdiğimde dediğini cidden yaptığını gördüm.

Telefonu kapattım.