RUHLARIN AĞZINDAN - 10. BÖLÜM - KABUS

33 6 0
                                    

*** 5 Yıl 3 Ay Sonra, Saye'nin Anlatımıyla***

Odamdaki hoparlörden Giderdi Hoşuma dinliyor, aynı zamanda da Memoria ile beraber kamp çantamı hazırlıyordum. Bu tesise geleli üç ay olmuştu ve bugün ilk etkinliğimiz düzenleniyordu. Tesisteki öğrenciler altışarlı gruplarla bloklar halinde kamp yapılacaktı. O yüzden çantamı hazırlıyordum. Tişörtlerimin arasına bir paket marshmallow  koymuş olabilirim... Ama kendimce sebeplerim var; benim en büyük hayallerimden birisi ateşte kızartılmış marshmallow yemek...

Çantamı hazırladığım gibi hemen telefonumu kaptım ve aşağıya, bahçeye inmeye başladım. Bahçeye indiğimde gözüm bizim grubu aradı. Sağ köşeye hepsi toplanmış, konuşuyorlardı. Hızlı adımlarla yanlarına gittim. 

''Günaydın!''

''Günaydın Saye'm''

''Günaydın''

Yanlarına gittiğim gibi Ezel'in yanına oturdum. Saate baktım. Servisin gelmesine daha on dakika vardı. 

''Biz de senden bahsediyorduk.'' diye söze başladı Yaman. Nehir ve Alp ona uyarıcı bakışlar atsa da o omuz silkti. ''Ne var ya, bilmek onun da hakkı.'' Kaşlarımı çatarak diğerlerine döndüm.

''Ne diyordunuz hakkımda?''

''Aslı rüyasında seni gör-'' Çocukcağız daha cümlesini bitiremeden Nehir tarafından şiddete maruz kalınca susmak zorunda kaldı. Neler oluyordu?

''Beni görmüş?'' tahminde bulunmaya çalıştım. Sanırım doğru tutturdum çünkü hepsinin suratının asıldığına şahit oldum.

''Evet, seni görmüş ama bak, biz neredeyse üç senedir beraberiz. Aslı rüyasında ne gördüyse gerçek olur fakat bu demek değil ki her rüya gerçek değil. Yani bunu hiç yaşamayacak da olabilirsin.'' Alp böyle alelacele konuşunca bende biraz stres oldum.

''Ne görmüş ki bu kadar evham yaptınız?''

''Sana bir şeyler oluyordu işte. Ne bileyim kaçırılma falan...''

Ben rengim atmış bir şekilde Alp'i dinlerken Ezel'in kıpırdandığını gördüm.

''Saçmalık. Servis gelecek birazdan, hadi.''

Hepimiz suratı asık bir şekilde kapıya doğru ilerlemeye başladık. Hala aklımda bu kabus vardı. Gerçek olabilir miydi?

Servis geldiği gibi hemen biletimizin olduğu koltuklara doğru ilerledim. Koltuklar iki kişilikti. Ben Ezel'in yanına oturuyordum. Hızlıca cam tarafına geçip yerimi aldıktan sonra başımı cama yaslayıp öylesine bakmaya başladım. Yanıma Ezel de oturduktan yaklaşık birkaç dakika sonra hareket etmeye başladık.

Yolumuz iki saat sürecekti. Saat daha 7.50'ydi. Birkaç dakika kestirmenin hiç bir sakıncası yoktu. Kulaklığımı takıp Uyursam Geçer Mi? şarkısını açtım. Başımı cama dayayıp gözlerimi kapattım lakin arabaya beraber cam da sarsıldığı için titriyordum.

Huzursuzca kaşlarımı çatarak bu sefer geriye yaslandım. Biraz o şekilde durdum. Müziği dinleye dinleye yavaşça gözlerimi kapatarak müziği dinlemeye başladım.

Uyursam geçer mi?
Ya da bu böyle sürer mi?
Yerine düşlere güvensem
Yine günler incitir mi?

Uyursam geçer mi?

Gece senden güzel mi?
Yerine düşlere dilensem
Dinerdi...

RUHLARIN AĞZINDANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin