Bölüm 5: Hastayken Ağlamak

475 51 46
                                    

Merhaba!

Bu bölüm Tarık Selim ve Nur Feray'ın uzaktan birbirlerini tanıma süreçlerini başlatan bölüm. Yazışmalar ve görüntülü aramaların bolca olacağı bölümlere geçiş yapacağız.

Ben çok heyecanlıyım, ya siz?

oy vermeyi unutmayın.

keyifli okumalar.

keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



 [Jones brother - leave before you love me]
   [Hanne mjøen - help with you]

🌻

 HASTAYKEN AĞLAMAK

Sekiz saatlik bir yolculuğun ardından evime gelebilmiştim. Yolculuk tahminimden biraz daha zor geçmişti. Arabada uyuyan Elif ve Hilal ablaya iç çekerek bakmış ve uyumak için koyun, keçi ne varsa saymıştım ama uykum gelmiyordu. Yusuf ağabey arabayı kullanıyor ve arada onunla sohbet ediyordum. Bir ara Hilal ablayla yer değiştirmiştik. O, arkada Elif'e yaslanarak uyurken ben; Yusuf ağabeyle mesleki sorumluluklar hakkında konuşuyordum.

Yusuf ağabey çok kültürlü ve eğitimli biriydi. Sohbeti güzeldi. Bir ara ayarı kaçırıp İngilizce ve Rusça konuşmuştuk. Bu dilleri gittiğim kurslarda öğrenmiştim. Dil öğrenmek farklı bir evrendi, anlaşmanın önünde en büyük engellerden biri dildi. Kültürel ve gelenekseldi.

Ekin diğer arabada yani Fırat'ın yanındaydı.

Fırat'ın durumu çok karışıktı. Düşünüyorum da yıllarca alt komşunun kızını kardeş diye koruyup sevdikten sonra bir gün bu duyguların aslında farklı olduğunun farkına varıyordun. En olmadık insana duygular besliyorsun. Kişisel olarak da çevresel olarak da kabul edilmesi zor bir durumdu.

En başında Fırat konduramıyordu.

Çantaları aşağı indiren insanlar, arabalara yerleşmişti. Kararsız bir Ekin ve ağlamaktan sesi kısılan ben kalmıştım. Nil, Fırat'ın arabasına binmiş ve Fırat arabayı kullanamazsa diye ikinci şoför olacaktı. Ayşe, saçlarını yana doğru atmış iki araba arasında kararsız gözlerle seçim yapmakta zorlanmıştı, ta ki Ekin'in, Nil'in yanına oturduğunu görene kadar.

"Eğlence bunlarda," demiş ve büyük bir istekle Ekin'i arka koltuktan kaldırıp öne oturtmuştu. Öne geçen Ekin anlam veremediği için, "Ne diyorsun?" diyerek kaşlarını çatmıştı.

Güneşten Sonra YağmurlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin