8.Bölüm

944 97 46
                                    

Önceki bölüm

Liu Yang, hafifçe fısıldadı.

-Ölümsüzlük...

Kulağa harika bir müziğin en güzel nakaratından bir parça gibi geliyordu.
.
.
.
.
-Ölümsüzlük nedir?

Huo Siyan, hafif bir tebessümle açıklamaya başladı.

-Ölümsüzlük, çok uzun süre yaşlanmadan yaşamak, çok güzel veya yakışıklı olabilmek, hasta olmamak, kolayca yaralanmamak, göklerde kuş gibi uçabilmek, tek bir hareketinle yer ve gökte değişiklik yapabilmektir.

-Ölümsüzlük, güç demektir. İstediğin neredeyse her şeyi yapabilmektir. Çok uzaklara rahatça seyehat edebilmek, istediğin her şeyi istediğin kadar yiyip kilo almamak ve çok zengin olmaktır. Ayrıca siz ölümlüleri domine edebilmektir.

Liu Yang da gülümsedi. Evet yanılmamıştı. Cidden nadide bir parçanın en güzel nakaratı gibiydi. İmkansızlık derecesinde güzeldi. En çılgın hayallerinde bile ki bu hayaller sadece şehirden kaçıp kurtulmayı içeriyordu böyle bir şeyi hayal etmemişti.

Yatağından kalkıp ayakta durduğu sırada Huo Siyan'ın gözlerinin içine bakıp yavaşça konuştu.

-Ben de ölümsüz olmak istiyorum.

İkisi karşı karşıya olduğu için aralarında ki boy ve cüsse farkı daha belirgin görünüyordu.

Huo Siyan, en azından 190 vardı. Fakat Liu Yang 160 idi.

Ay ışığı ikilinin üstüne düşüyordu.

Doğal bir çift gibi görünüyorlardı.

-Benimle gel ve gelinim ol.

-Nasıl evleneceğiz? İnsanlar bize ne der? Peki büyükannem ve ou wanwan'a ne olacak?

Liu Yang'ın endişesi gayet normaldi. O giderse arkasında bıraktığı insanlara ne olacaktı?

Hem ikisini de çok özlerdi.

Huo Siyan, hafifçe kaşlarını çattı.

-Ou Wanwan da kim?

-Benim hizmetçim. O iyi bir kızdır.

Huo Siyan'ın çatılmış kaşları düzelmiş ve gülümsemişti.

-Pekala, onları da davet ederiz. İsterlerse yanımıza alırız. Sonuçta senin bir yardımcıya ihtiyacın olacak.

Liu Yang gülümsedi. Bu fikri sevmişti. Bir süre sessizlik içerisinde birbirlerine baktılar.

O yaşlı adam haklıydı. Gerçekten de mutluluk onu bulmaya gelmişti. İyileşmekle kalmayacak üstüne ölümsüz de olacaktı.

Sonra aklına büyükbabasının dedikleri geldi. Onu hiç tanımadığı birisi ile evlendirmek istiyordu. Kesinlikle buna izin vermezdi.

-Büyükbabam beni başkasıyla evlendirmek istiyor. Gitmeme engel olur.

Huo Siyan, bu sözlere tekrar güldü. Karşısında gerçekten de saf ve küçük bir çocuk vardı. O kadar şey söylemişti yine de hala endişelenebiliyordu..

-Sana dedim. Ben ölümsüzüm. Sıradan bir ölümlü bana karışamaz.

-Ama o sıradan bir ölümlü değil ki!

-Benim için krallar, imparatorlar bile sıradan ölümlüdür.

-Hahaha.. Şaka yapıyorsun.

-Hayır yapmıyorum. Yakında ne demek istediğimi anlayacaksın.

Powder pink love (BL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin