20.Bölüm

754 107 13
                                    

Önceki bölüm

Güçlenmek için, aşkı, nefreti, üzüntüyü, sevinci ve daha bir çok olumlu-olumsuz duyguyu hissetmek ve yaşamak gerekiyordu.

Ancak o zaman zihin, beden ve ruh gelişmiş oluyordu.
.
.
.
.
Liu Yang, merakla sordu.

-Neden bu yerde çok fazla insan yaşamıyor? O kadar yürüdük ama kimseyle karşılaşmadık.

-ımm.. O düğüne gelen insanlar nerede?..

Liu Yang bir süredir buradaydı. Bir kaç kere çevreyi dolaşmıştı. Fakat burada neredeyse kimseyle karşılaşmamıştı. Bu durum gerçekten de çok garipti.

En son o iki hizmetçiyi ve düğüne gelenleri görmüştü.

Bu durumu Ou Wanwan'a da sormuştu. O da kimseyle karşılaşmamıştı. Haliyle de kafası karışmıştı. Hatta aralarında ufak bir iddiaya bile girmişlerdi.

Onca işi kim yapıyordu?

Yemekleri kim hazırlıyordu?

Temizliği kim yapıyordu?

İnsanlar neredeydi?

Bu iddiaya göre, Liu Yang burada hayaletlerin yaşadığını söylemişti. Ou Wanwan ise insanların çok hızlı hareket ettiğini bu yüzden hiç karşılaşmadıklarını söylemişti.

Huo Siyan, bir süre ne cevap vermesi gerektiğini düşündü.

Aslında bu dağ çok daha farklı görünüyordu. Fakat Gu Lan, bir ilüzyon bariyeriyle görüntüyü değiştirmişti. Yetişimi yüksek olanlar bu bariyerin arkasında ki gerçeği çok rahat görebiliyordu.

Fakat Wanwan ve Liu Yang'ın yetişimleri çok ama çok düşüktü. Haliyle hem bariyerin var olduğunu bilmiyorlardı hem de onu göremiyorlardı.

Şimdi bile burada bir çok kişi hareket halindeydi. Onlar evli çifti görüyorlar ve Huo Siyan'a başlarıyla selam veriyorlardı. Fakat Liu Yang bunlardan habersizdi.

Huo Siyan, sonunda ne cevap vermesi gerektiğine karar vermişti. Aradan sadece bir kaç saniye ancak geçmişti.

-Herkes çok meşgul. Bu yüzden onları görmüyorsunuz. Ayrıca onların hareket hızları sizin algınızı aşıyor.

Huo Siyan, Liu Yang'a her şeyi açıklamak isterdi ama onun olgunlaşmasını bekliyordu. Bu dünyaya iyice alıştıktan sonra gerçeği söyleyecekti.

Şu anda Liu Yang çok saf ve temizdi. Onun kirlenmesini hiç istemiyordu. Burada ki küçük çocuklar bile onu kolayca kandırabilirdi.

Gerçi bir yanı hep böyle saf, masum ve temiz kalmasını istiyordu. Diğer yandan ise onun hayatın gerçeklerini öğrenmesinin gerekli olduğunu söylüyordu.

Özellikle de Liu Yang'ın onun hakkında ki gerçekleri öğrendikten sonra ki tepkisinden çok korkuyordu.

Liu Yang, yavaşça başını salladı ve onayladı. Bir yandan da iddiayı kaybettiği için üzülmüştü.

-Anladım. Demek ben çok zayıfım. O zaman çok çalışmalıyım. Huo Siyan, hadi gidip çalışalım.

Liu Yang tamamen gaza gelmişti. Hızlı hızlı yürürken bir anda durdu ve arkasını dönüp sordu. Yüzü yine kızarmıştı.

-Acaba... Yetişim yapmak... Kabız mı ediyor?

Huo Siyan ilk bir kaç saniye olayı anlayamadı. Fakat sonra güçlü bir kahkaha attı.

-Hahahahah... Eşim... Hahahaha.. Bir kaç gündür tuvalete gidemediğin için endişelendin mi?

-Sorun yok.. Pffftt... Bu gayet normal. Hahahaha... Üzgünüm eşim, çok tatlı olduğun için gülmemi durduramıyorum.

Powder pink love (BL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin