10.bölüm

917 110 33
                                    

Pamuk eller yorumlara. ✍️🥰

Önceki bölüm

Saltanatın daim olması iyi karmaya bağlıydı!
.
.
.
.
Huo Siyan, öfkesini kontrol etti ve bir elini sallamasıyla boşluktan kese belirdi. Keseyi hiçbir şeymiş gibi Liu Mang'a fırlattı ve bekledi.

Liu Mang, zorlukla keseyi alırken yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. İçini açıp kontrol ettiğinde gözlerinin kamaştığını hissetti.

-Üzgünüm ölümsüz, acaba bunun içinde ne kadar olduğunu söyleyebilir misiniz? Yaşlı gözlerim saymakta zorlanıyor.

Huo Siyan, iğrenmeyle yaşlı adama baktı ve tükürürcesine konuştu.

-500 altın!

-500 altın mı?!

Bu kadar para, Liu ailesinin yıllık gelirini bile fazlasıyla aşıyordu. Ölümsüzler cidden çok ama çok zengindi. Bir kez daha Liu Yang'ın şansını kıskandı. Belki de arada ona mektupla şantaj yapmalıydı.

Aynı zamanda efsanevi bir ölümsüzün nasıl bu kadar kör bir kesik kollu olduğunu sorguluyordu.

Sonunda aklına geçmişte duyduğu söylentiler geldi.

Bazı ölümsüzler, ölümlü insanları para karşılığı alıp onları hap yapmak için arıtıyorlardı.

Acaba bu ölümsüz de bunu mu istiyordu?

O zaman Liu Yang gibi birisi 3 hap ederdi! Hatta 5 hap bile ediyor olabilirdi. Sonuçta o Liu'nun domuzuydu. Fazlasıyla şişmandı.

Bu söylenti aklına geldiğinde her şey onun için netlik kazandı. Sonuçta gerçekten de ölümsüz, Liu Yang ile evlenmek istemiyordu. Kimse evlenmek istemezdi.

-Harika! O sizindir. İstediğiniz gibi kullanın. İster hap yapın ister satın. İsterseniz de.. Hahahah.. Evlenin!

Huo Siyan, dişlerini daha çok sıktı. Gözleri ölümcül bir şekilde kısılmıştı. Cidden kural, yasa dinlemez bu pisliği her an öldürebilirdi.

Bu yüzden de hızla ayrıldı.

Dışarda bekleyen ve endişeli Liu Yang, Huo Siyan'ın gelişi ile rahat bir nefes verdi. Binanın bir kısmının parçalandığını görünce kalbi ağzına gelmişti.

-Sen iyi misin? Büyükbabam ne dedi?

Huo Siyan, sinirinin geçtiğini hissetti ve hafifçe gülümserken Liu Yang'ın saçlarını okşadı.

-Sorun yok. Büyükbaban izin verdi.

Liu Yang, hafifçe gülümsedi. Üstünden ağır bir yükün kalktığını hissetmişti. Sonunda buradan kurtuluyordu.

-O zaman ben eşyalarımı toplayacağım. Biraz bekleyebilir misin?

-Çok önemli eşyaların yoksa boşver. Daha iyilerini sana alacağım.

Liu Yang utançtan kızardığını hissetti. Bu güzel sözler kalbinde yumuşak bir his ve korku yaratıyordu.

-Peki tamam. Wanwan'a haber vereyim. Teşekkürler.

Liu Yang, tekrar evine ilerledi. Huo Siyan da yanındaydı. İkili evin önüne geldiklerinde Ou Wanwan elinde iki bir torba ile bekliyordu.

-Genç efendi, eşyalarımızı hazırladım. Ne zaman ayrılıyoruz?

Huo Siyan, Liu Yang'a baktı ve Wanwan'ın sorusunu cevapladı.

-Hemen şimdi.

-Ne şimdi mi?

Powder pink love (BL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin