Powder pink love (BL)

34.Bölüm

Önceki bölüm

Bu açıkça bir aşağılama ve önemsizsiniz demekten farklı değildi.
.
.
.
.
Huo Siyan, sinirlense de belli etmedi. Burada sorun çıkartmak işleri daha kötü hale sokacaktı. Bu yüzden kendisini tutması gerekiyordu. Zamanı gelince gereken cevabı verirdi.

Liu Yang şaşkın bir şekilde odaya baktı ve kendisini tutamadan söylendi.

-Ne kadar da ilginç! Tek bir oda bir ev gibi. Hiç böyle bir yer görmemiştim.

Liu Yang'ın sözleri bir çok kişinin yüzünde hafif bir tebessüm belirmesine neden oldu. Böylece gergin hava anında dağılmıştı.

Gan Zen de hafifçe gülümsedi ve en harika ses tonuyla konuştu.

-Siz Eş Liu olmalısınız. Evet gerçekten de harika. Siz de isterseniz sarayın diğer odalarına bakabiliriz birlikte.

Liu Yang bir cevap vermeden Huo Siyan hemen atladı.

-Genç efendi Gan, eşim benimle olacak. İlginiz için teşekkürler.

Bu sözlerin anlamı açıktı.

"Defol git, eşime sulanmaya çalışma" demekti.

Bu sözlerin anlamını neredeyse herkes anlamıştı. Bir kişi dışında.

Liu Yang...

O hala insanlar arasında ki kelime oyunlarını anlamak için deneyimsizdi.

-Ama ben.. gezmek istiyordum. Huo Siyan, gezemez miyim?

Huo Siyan, gülümsemeye devam etti. Liu Yang'ı kendisine çekerken Gan Zen'in gözlerinin içine bakarken konuştu.

-Eşim, yabancı bir yerdeyiz. Bu yüzden dikkatli olmalıyız. Daha sonra başka yerleri birlikte gezebiliriz.

Liu Yang yavaşça başını salladı ve onayladı.

-Tamam anladım.

Gan Zen de anlamıştı. Fakat darılma ya da sinirlenme belirtisi göstermemişti.

-Pekala, o zaman ben gidiyorum. Lütfen izinsiz başka bölgelere girmeyin.

Bu sözlerin anlamı da bensiz hiçbir yere gidemezsiniz demekti. Yine Liu Yang dışında herkes ne denilmek istendiğini anladı.

Gan Zen ayrıldıktan sonra Huo Siyan öfkeyle söylendi.

-Şerefsiz! Hem eşime sulanıyor hem de bizi buraya hapsetmek istiyor.

Liu Yang, yüzünü biraz buruşturdu.

-Huo Siyan, kötü kelimeler kullanma yanımda. Hem bunu da nereden çıkarttın?

Huo Siyan, alttan alttan herkese dağılma işareti yaptığı sırada Liu Yang'ın elini tuttu ve üstüne minik bir öpücük kondurdu. Yüz ifadesi yine yumuşamıştı.

-Eşim, gerçekten de safsın. O adam sana sulanıyordu. Hem de ben yanındayken. Onun demek istediği, seninle sarayı yalnız gezebileceği ama bizim buradan ayrılmamamızdı. İzinsiz çıkmayın demek bu anlama geliyordu.

-Gan Peng'in oğlu sence de rahatça burayı dolaşmamıza izin verir miydi?

Liu Yang şimdi anlamıştı ve oldukça da rahatsız olmuştu.

-Bu çok kaba bir davranış. Ben yanında değilken kötü sözler kullanmana izin veriyorum.

Huo Siyan güçlü bir kahkaha attı ve sıkıca sarıldı.

-Hahahaha.. Benim eşim çok tatlı. Bu kadar tatlı olma yoksa seni yiyebilirim.

Liu Yang da gülümserken söylendi.