The Gap My Teacher Completed

Duygusallık

.... Tekrar ona sarıldım. O da beni içine çekermişcesine sımsıkı kavradı. Birkaç dakika bu hâlde kaldık. Gözlerinin dolduğunu fark ettim yada beni anlayabildiğini. O kadar mutlu hissediyordum ki dünyaya bakış açım değişmiş gibiydi. Sarılmayı bıraktık ve doğrulduk. Birbirimize baktık ses çıkarmadan. Ellerimi tekrar sıkıp ayağa kalktı. Mutfağa doğru gitti. Elinde peçeteyle döndü, bana uzattı ve gözyaşlarımı sildim. Resmen salya sümük ağlamıştım. Lavaboya gideceğimi söyleyip kalktım ve lavaboya gittim. Kapıyı kapadım ve bir yandan kıpır kıpır bir yandan hüzünlü kendime baktım. Musluğu açtım ve yüzümü yıkadım. Burnumun kızarıklığı ve gözlerimin yeşermesi hoş gözüksede aynaya kendimi küçümseyerek baktığımı fark ettim. Başımı çevirdim ve havluyla yüzümü kuruladım. Kapıyı açıp çıktım ve onun yanına gittim. Yanına oturdum ve ona yaslandım. Saçımı okşadı ve bir süre beni iyi hissettirmek için bir şeyler yapmaya çalıştı. Saçlarımı okşadı, şarkı dinledik ve resim çizmeyi denedik. Ama en sonunda film izlemeye karar verdik. Saat 5'e geliyordu. Ben hangi filmi izleyeceğimize karar verirken o da mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Yarım saat kadar aradıktan sonra bir filme karar verdim. Onu çağırdım.

-Öğretmenim!

-Geliyorum.

Yaptığı her neyse kokusu burnuma kadar geliyordu. Arkamı döndüm ve çorba yaptığını gördüm. Masaya koydu ve tekrar mutfağa gitti. Yardım için bende mutfağa gittim ve çekmeceden kaşıkları çıkarmaya yeltendim. O da bana doğru geliyordu. Kaşıkları aldım ve elimden kaydı. Almak için eğildim ve bana arkamdan sertçe çarptı.  Ani bir irkilme oldu ikimizde de. Ayağa kalktım ve özür diledim.

-Benim hatam, sorun değil.

Bunu söylerken dudakları kıvrıldı. Gülümsediğini fark ettiğimi anladığında hemen ciddileşti. Sonra da çekmeceyi işaret ederek mutfaktan çıktı. Çekmeceden yeni kaşık ve çatal alıp salona gittim. Sofrayı kurmuştu. Ben de kaşıkları koyup sandalyeye oturdum. O da oturdu ama bir anda tekrar kalktı.

-Sen başla, ben bir şey getirip geliyorum.

Başını salladım ve arkasından baktım. Üst kata çıktığını gördüm. Sonrasında sofraya döndüm ve tencereyi açıp çorbayı tabağa doldurdum. Bir kaşık aldım ve kaşıktaki çorbaya üfledim. Soğuduktan sonra yedim. Çorba dökülmesin diye eğilmişken enseme dokunduğunu hissettim. Başımı kaldırdım ve arkama baktım. Arkamdan dolaşıp karşı sandalyeye oturdu. Arkasında bir şey saklıyordu. Merakla bakmaya çalıştım. "Olmaz! " der gibi baktı. Bende :

-Arkanızda ne saklıyorsunuz?

-Sürpriz şimdilik. Meraklan bakalım!

-Nasıl bir şey ki?

-Şşş.. Anlamı kalmaz

-Lütfen gösterin.

-Çok inatçısın ama!

-Aşırı merak ettim.

-Aaa ne sabırsızsın?! Peki peki.. Gözlerini kapa.

Başımı salladım ve hemen gözlerimi kapadım.

.....