3. Kısım

484 23 2
                                    

.... Uykudan uyandığımda yanımda yoktu. Telefonu hâlen koltuğun üzerindeydi ve şarkı çalmaya devam ediyordu. Etraf karanlıktı. Yastığın altına koyduğum telefonumu çıkarıp saate baktım. Saat akşam 8 'i gösteriyordu. Esneyerek koltukta doğruldum. Etrafıma tekrar bakınıp lavaboya gittim. Lavabodan çıktıktan sonra salona doğru giderken koltukta onu gördüm ve irkildim.

-Sizi görmemiştim. Neredeydiniz?
-Odama cıkmıştım sadece
-Peki

Hiçbir lamba yapmadığı için onu görmekte zorlanıyordum. Dikkatle oturduğu koltuğa doğru yürüyordum. Bir sonraki adımımda ayağımı bastığım yerde kayganlığı hissettim. Düşeceğimi anladığımda onun üzerine düşmemek için kendimi onun yanındaki koltuğa doğru atmaya çalıştım. Tutturamamıştım nereyi düşeceğimi, bacaklarının üzerine düştüm.

-Ah! Çok üzgünüm.

Neyseki beni belimden tutmuştu. Refleksleri hızlı ve güçlüydü. Kucağında olduğum için ne kadar kızarsamda sanki bu durum onun hoşuna gidiyor gibiydi. Karanlıkta yüzü çok daha çekiciydi. Dağınık saçları ve susamış dudakları..
Kucağından  kalkmaya yeltendim ama belimde olan eli beni iyice kendisine doğru çekti. Kucağındayken ona döndüm ve bacaklarımı yanına koydum. Yüzüme baktı ve yanaklarımı okşadı. İki elini belim ve kalçam arasında bir yerde birleştirip beni iyice kavradı ve kendine çekti. Bir şey diyemedim ve öylece kendimi ona bıraktım. Arkaya doğru uzanıp masanın üzerindeki lambayı açtı. Yeniden bana döndüğünde :

-Burada olmak sana iyi geliyor mu ?
-Evet, fazlasıyla.

Gülümseyip sol eliyle çenemi okşadı. Dudaklarıma doğru yaklaştı ve gözlerime  baygın bir şekilde baktı. Aramızdaki çekim beni deli etmişti. İlk günden bu kadar çekim ikimizi zorluyordu. Dudakları çok güzel görünüyordu ama benim öğretmenim olduğu gerçeğini kabullenmem gerekiyordu. Mâdem öpemiyordum. Bende kur yapardım. İçimden kıkırdıyordum.

Saçlarımı kulağımın arkasına atıp ardından ellerimi ensesinde doladım. Nefesimizin hızlandığı oldukça belliydi. O gittikçe dudaklarını dudaklarıma yaklaştırıyor ve ben de kucağında hafif hafif hareket ediyordum. Nefesi artık yüzümdeydi. Sıcak ve hızlı soluyordu havayı. Gözlerimi kapadım ve resmen uyuştum. Çenemdeki elleriyle beni dudaklarına doğru çekti. Ani bir hamleydi ama artık dudakları dudaklarımdaydı. Islaklığı ve sıcaklığıyla adeta dudaklarımı kavramıştı. Usulca inlediğimi hissettim. Onunda hoşuna gidiyordu, belliydi. Elleri tam anlamıyla kalçamı kavramıştı ve beni kendine sürtüyordu. Dağınık, dudaklarına süzülen kıvırcık saçlarını kulaklarının arkasına atıp tam anlamıyla dudaklarımla birleştiğini hissettim. Dilini de dahil etti, sıcaklığımıza. Adeta dans ediyordu dillerimiz. Nefes nefese kalmıştık. Bir anda ufak bir inlemeyle çekildim...

Devamı yakında..

The Gap My Teacher CompletedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin