Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♡♡♡♡
Lyra gözlerini kapattığında parlak güneşin altında teninin ısındığını hissedebiliyordu. Etrafındaki ağaçların dansını duyabiliyordu, göl ileri geri sallanırken yumuşak esinti etrafından akıp gidiyordu.
Nadiren de olsa Ekim ayının parlak güneşli bir gün olması mümkündü ve 17 Ekim 1976 Pazar günü de tam olarak böyle bir gündü.
Yanında Remus oturmuş, aynı ağaca yaslanmış, kitaptan bir sayfa çeviriyordu. Peter da onun yanında yüzüstü uzanmış, parmaklarını karnına vurarak güneşin tatlı ışınlarını içine çekiyordu. Çok uzakta olmayan James ve Sirius kendilerini teke tek Quidditch maçında buldular ve Lyra onların sekiz yaşındaki çocuklar gibi yüksek sesle güldüklerini duyunca kendi kendine gülümsemekten kendini alamadı. Kendini huzurlu hissediyordu, ki bu uzun zamandır hissetmediği bir şeydi.
"Ekim ayının ortasında hava nasıl bu kadar sıcak olabilir?" James nefes nefese üçlüye doğru ilerledi ve Lyra'nın önüne çökerek çimleri karıştırmaya başladı.
"Buna iklim değişikliği deniyor, Çatalak," dedi Remus kesin bir ifadeyle.
"O gerçek miydi?" Peter dirseklerinin üzerinde doğrulup sordu.
"Elbette öyle, Kılkuyr-"
"-Lyra!"
Lyra bir gözünü açtı, görüşünü güneşten korumak için elini kullanmak zorunda kaldı. Sirius ona doğru koşmuştu ve şimdi topuzunu çözmüş, siyah saçlarının omuzlarına zarifçe düşmesine izin veriyordu. "Saçlarımla oynayabilir misin?" Ellerini yalvarır gibi havaya kaldırarak dudak büktü.
Lyra, kitabının üzerinden Sirius'a pek de çaktırmadan bakan Remus'a göz ucuyla bakmaktan kendini alamadı. O da Sirius'a mahcup bir şekilde gülümsedi ve başını olumsuz anlamda salladı.
"Yorgunum. Ama eminim Remus için sakıncası olmaz, öyle değil mi Re?" Orada donmuş bir şekilde oturan Remus'a baktı, çilli yanaklarında sıcaklık yükselmeye başlamıştı.
Sirius kıza ters ters baktı, kız da ona göz kırptı ve tekrar gözlerini kapattı.
"Remus, bunu yapmak zorunda değilsin-"
"Hayır-hayır!" Yaralı çocuk biraz fazla hevesli bir şekilde haykırdı. Boğazını temizledi. "Yani, benim için sakıncası yok." Omuz silkti, kitabı kapatıp yanına koyarken soğukkanlı davranmaya çalıştı.
Böylece Sirius, Remus'un bacaklarının arasına oturdu ve Remus uzun parmaklarını Sirius'un yumuşak saçlarında gezdirmeye başladı.
Lyra kendisiyle gurur duyuyordu ve daha şimdiden oğlanların düğününde ne giyeceğini hayal ediyordu ki ani bir ses onu düşüncelerinden kopardı.
