Merhabalar hoşgeldiniz
Umarım bölümü beğenirsiniz
Hepinizden bol bol yorum bekliyorum lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin çünkü yapılmadıkça yazma hevesim kaçıyor.
Oy vermenizi istediğimi ve beni takip etmeniz gerektiğini zaten biliyorsunuz bu nedenle iyi okumalar dilerim
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
BÖLÜMLER HER PAZARTESİ
(Billie Eilish-LUNCH)<>
Eğer bir yazım hatası veya yanlışlık varsa bana bildirin sizleri seviyoreeee💖💞🩷💝
<>
Kapı açıldığında beni bir çalışan karşıladı, ondan hemen sonra biyolojik annem Gizem Hanım çıkmıştı önüme.
Derin bir nefes verdim onu görünce, sesli değildi. Beni ilk gün bir hizmetlinin karşılaması fazla gergin bir olaydı bana kalırsa. Hemde onca kişinin yaşadığı bir evde, içlerinden birisinin götlerini kaldırıp kapıyı açmasını beklerdim sonuçta.
"Hoşgeldin kızım"diyerek kollarını belime doladığında ses etmeden bende kollarımı sardım beline. Beni hazırlıksız yakalayan ahtapot kolu benzeri elleri neyseki silahıma denk gelmemişti.
Ben daha asker olduğumu açıklamadan belimde bir silah görseydi en garip ortamı yaşardık daha ilk günden.
Kolları vücudumdan uzaklaştığında üstünden ellerimi çekip geriye bir adım attım. Yüzündeki gülümseme daha çok büyümüştü, yaptığım kombini süzerek neşeyle konuştu.
Aslında olayın kombinim olmadığını biliyorum, varlığıma şaşırıp vücudumu inceliyordu. Yanımda kısa görünüyordu.
"Kızım hadi salona geçelim, babanlar bizi bekliyor"deyince sakince kafamı salladım.
Onu takip ederek salona ilerlediğimde giriş kapısı bizim önünden çekilmemizle kapanmıştı.
Salonda yedi kişilerdi; biyolojik babam, abiler, ikiz ve kardeş. Biz içeri girince sayıları artmış bulundu.
Bulduğum ilk boş yere oturdum, şansıma biyolojik ikizimin yanı olmuştu yerim. Biyolojik ikizim Alaz, en büyük abilerden birisi olan Cesur ve benim aramda oturuyordu. Cesur'un ikizi Alparslan benim karşımdaydı ve oturduğu koltuk Asaf ile Altay ikizleriyle aynıydı.
Yağız, İhsan Bey ile diğer bir üçlü koltukta oturuyordu. Gizem Hanım onların yanına oturmak yerine iki boş tekli koltuktan birisine oturmuştu.
İki koltuğuda görmediğim için kendime kızdım, aptal gerginliğin duygularımı yönetmesi çok saçmaydı.
Hepsinin soğuk gözleri üstümdeyken teker teker tanıttı isimlerini Gizem Hanım. Meslekleri konusunda bir bilgi vermemiş, bildiğimi belli etmemiştim.
Yemeğe geçtik en sonunda, Yağız hiçbir şeyi ciddiye almıyorsa en büyükleri Alparslan o kadar ciddiydi.
Gözlerim üstünde sözü sanırım en çok bu demekti, kimsenin gözü bu kadar sinir bozucu gelmemişti bana.
Umursamaz davranarak bir çatal daha aldım yemekten. Bana bakan Alparslan'a çevirmiştim bakışlarımı, aynı onun gibi belki de daha sert bakmıştım ona. Bu tepkime kaşlarını çatıp babasıyla konuşmasına geri döndüğünde hiç duymadığım kalın ama sert olmayan erkek sesi konuştu.
Alaz'a aitti bu ses. "Kendini tanıtmak için davetiye mi istiyorsun?"dedi bıkmış bir sesle. Sırıttım, tepkisi hoştu.
"Bana korkunç olduğunuzu düşündüğünüz komik bakışlarınızı atmaktan fırsat mı veriyorsunuz? Ben Gün Neva, yirmi dokuz yaşındayım"dedim yeni bir çatal alıp onu ağzımda çiğnemeye başlamadan önce.
Yağız göz devirdi bu kelimelerime, ayrıntı vermeden anlatmama hepsi takılmıştı.
Asaf "Kişiliğini anlatan tek şey adın mı?"dedi kaşlarını çatıp gözlerini üzerime diktikten hemen sonra.
"Yaşımı da söylemiştim..."dedim sessizce. Kurt'la fazla zaman geçirince ciddiyet diye bir şey kalmıyordu sanırım.
Cesur başta olmak üzere hepsi kaşlarını çattı, Gizem Hanım ve İhsan Bey kendi aralarında flörtleştikleri için bu kümeye dahil değillerdi.
Altay "Önemsiz olduğunu bu kadar belli etmemelisin. Mesleğin yoktur belki ama insan bir sevdiği şeyleri söyler, seninkiler artık elalemin altına y-"dediği anda sözünü kestim.
"Neden? Sanırım sende yasak ilişki çocuğusun. Daha yaşını bile öğrenemedimde. Sözde yapmayı sevdiğim şeyler senin hayatına fazla tanıdık gibi"dediğimde boynundaki damarlar belirginleşti.
Asker olduğumu öğrendiklerinde asla böyle davranamazdım, Altay Kıdemli Yüzbaşıydı. Her ne kadar kendisine bayılmasamda üstümdü.
"Haddini aşma!"dedi Asaf, ikizine dediklerim hoşuna gitmemiş gibiydi. Bana yaptığı muamele de benim hoşuma gitmemişti, ne tesadüf.
Yağız "Ne kadar kıymetliyse artık hayatın! Adını ve yaşını bile bize derken zorlandın"dediğinde güldüm.
Yemeğim bitmişti, artık Kurt'tan çok özendiğini gibi etrafı kaosa sürükleyip gidebilirdim. Ama bunu yapmama gerek kalmadı. Çalan telefonuma gelen arama bizzat Albaydandı.
Masadaki herkes telefona bakmaya çalışırken ayağa kalktım. İğneleyici cümleler ben Albayı bekletirken ardı ardına gelmişti.
Altay "Ne o sevgilin mi?"dedi alayla, ikizi ona yetişmişti.
Asaf "Utanır şimdi yanımızda açmaya ikiz zorlama"dediğinde göz devirdim. Hiçbirine bakmadan yanıtlayıp kulağıma götürdüğüm telefonumla Albaya tekmil vermiştim...
<>
Evettt
Bölümmm sonuuu
Umarım beğenmişsinizdir
Gün Neva hakkında düşünceleriniz??
Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın
Diğer bölümde görüşmek üzere
YILDIZA BASIĞĞĞĞNNNN🌠⭐️😽
YOU ARE READING
GÜN
Teen FictionTilki yaşamak ya da ölmek için değildi dağda. O vatanını yaşatmak için çıkmıştı dağa, onun tek sinsiliği vatanınaydı... 'Gün' adındaki ilk kurgudur... Gerçek ailem+askeri kurgudur... Devam ediyor🎈