Bölüm 4

145 16 0
                                    

Hikayemin devamında ne olacağı hakkında sizin ne kadar fikriniz varsa benim o kadar bile yok. Ne yapacağımı hiç ama hiç bilmiyorum. İntikam alacağım dedim değil mi ben? Peki nasıl yapacaktım, ne zaman yapacaktım, yapabilecek miydim?..

Hayır Dilay kendinden asla tereddüt etmemelisin, yapacağım dediysen yaparsın sen bunu asla aklından çıkarma. Bilmiyorum ama cidden yapacağıma kendimi ikna etmek benim için bu kadarlık bir durumken nasıl yapacağım gibi sorulara verebilecek bir cevabım pek yok. Şimdiye kadar hiç böyle bir şey başıma gelmemişti ve yaşayan insanların yerinde olsaydım polisi arardım kesin derdim hep. O polisi aramak o kadar da kolay değilmiş yaşarken öğrendim. O gün polisi aramıştım, odaya kilitlendiğimin ikinci günüydü. Polis eve kadar geldi ve o kadar iyi bir oyuncuydu ki polislerin yanında oynadığı oyuna ben bile kapıldım. Polisler inanmayıp ne yapacaktı ki zaten ne bekliyordum ki onları arayıp çağırırken? Ben o gün o nikah masasında evlilik anlaşması yapmıştım ve sözleşmenin her gün yeni bir maddesiyle tanışıyordum. Ben o gün mutlulukla "Evet!" diye bağırırken meğer kendi sonumu kabul ediyor muyum sorusuna vermişim o cevabı. Şu an sadece ağlamak istiyorum neden böyle oldu neden? Ben sadece sevmiştim onu. Sadece bana anlattığı yaralarını sarmak istemiştim. Yaralarını sarmak istediğim adam benim her tarafımda yaralar açmıştı. İlk önce hayallerimin katili oldu sonra ise yaşama sebeplerimin. Siz hiç ailenizin katledilişine seyirci kaldınız mı? Benim dün gözlerimin önünde öldürüldüler. En küçüğünden en büyüğüne kadar... Ağlayamıyordum artık. İçimde ne varsa hepsini atmıştım dışarı. Kurutmuştum adeta içimi. İlk önce renklerim soldu demiştim, duygularım çalındı demiştim. Bilmiyordum ki asıl renkler aile gidince solarmış ve asıl duyguların kayıp gitmesi bir ailenin ölümü ile olurmuş...

Ayağa kalktım ve lavaboya gittim; elimi, yüzümü tekrar tekrar yıkadım, kendime gelemiyordum. Nasıl gelebilirdim ki zaten? Eskiden insanların ailelerini kaybetmelerine üzülmelerini anlamaya çalışırdım ve her ne kadar empati kurmaya çalışsam da tam anlamıyla anlayamazdım ve fark ettim de bugün bunu yaşıyordum ama hala ne yapacağımı bilmiyordum. İçinde olduğum durumu anlayamıyordum. Kendimi öyle bir boşlukta hissediyordum ki... O boşluğu nasıl dolduracağımı bende bilmiyordum hatta ben dünden beri hiçbir şey bilmiyordum. Ailemin ölümü ve benim ağlamaya doyamayışım dışında, ağlamamı durdurmayı asla istememem dışında... O kadar rezil bir durumdayım ki nasıl nefes alıyordum ben bugüne kadar onu düşünüyorum şu an. Sahi ben eskiden ailemi göremezken nasıl nefes alabiliyordum? 

Lavabodan çıkıp geri odama gidince onunla karşılaştım. Gözlerim doldu yine. Ailemi nasıl katlettiği gözlerimin önünde canlandı tekrardan. Oda ölecek ve katili sessiz çığlıklar atarak boğulan kadının elinden olacak.

- Ooo karıcım sonunda lavabodan çıkabildi. Hazımsızlık falan mı çekiyorsun canım benim?

Diyerek yanıma kadar geldi. Yanıma ulaşınca da birden ellerini saçıma attı ardından kafamı sıkıca saçımla kavrayıp göğsüne bastırdı. Saçlarımı öptü ve fısıldayan bir sesle "Geçecek." deyip saçlarımın üstünden beni öptü. O an o kadar tiksindim ki ondan, midem yine ağzıma kadar geldi ama bu sefer tuttum kendimi kusmayacaktım. 

- Güzeli...

- Kes lan o iğrenç sesini. Bana öyle yalandan sevgi sözcükleriyle hitap etme! Benden uzak dur anlıyor musun? Yoksa katilin olurum anlıyor musun lan beni?

Ben hala saydıracakken saçlarımdaki elleri saçlarımı çekmeye başladı. Acı ile inlerken kendime gelmeye çalıştım ama daha ne olduğunu anlamadan kendimi yerde buldum. Beni saçımdan tutup yere fırlatmıştı ve kafam başucu dolabına çarpmıştı. Kaşım patlamıştı sanırım çünkü kan akıyordu yüzümden. Kafamı kaldırıp aynadan bakacakken tekrar aynı el saçımı iyice kavrayıp beni sürüklemeye başladı. Bahçede onun nişancılık için çalıştığı alana geldik.

Saçımı sonunda bırakmıştı. Kulağıma eğilip bir şeyler daha fısıldadı. Gözlerim sonuna kadar açıldı bu sözüyle.

- Kardeşin hayatta o ölmemiş düzgün nişan alamamışım onda ama bu onun ölmeyeceği anlamına gelmez. Eğer bu 3 noktayı da düzgün nişan alıp vurursan sizi buluştururum ama olmazsa, tek bir tane bile kaçarsa kardeşin ölür bunu bil.

Belki de yeni başlıyorduk. Belki de bugün, şu an bulunduğum zaman dilimi benim hayatımın yeni başlangıcıdır. Çünkü kazanırsam güçlü olurum ve sonunda tanıdık, canımdan parça olan kardeşimle hayata tutunur o adamdan intikam alırdım. Her şeyin yoluna girmesi dileğiyle...

KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin