Episode 12: A night with my friends

333 25 10
                                    

Oturduğum yerde sıkıntıyla iç geçirdim. Okula gelmekten nefret ediyordum. İstediğim gibi davranamadığım bu yerde hiçbir şey istediğim gibi değildi. Burada bulunma neden bazen sadece normal bir kız gibi olmak istememdi. Şu an da olduğu gibi bazen bu düşünceden vazgeçiyordum.

Burada beyinsiz insanlar arasında oldukça sıkılıyordum. Sıkıntım artmaya devam ederken zilin çalmasıyla rahat bir nefes aldım.

Artık özgürdüm ve yapacak işlerimin başına dönebilirdim. Aslına bakılırsa yapacak pek işim yoktu. Bieber'dan kurtulduktan sonra yeni biri çıkmamıştı. Ondan kurtulmak ise düşündüğüm kadar zevkli olmamıştı. Telefonu çalıp yanımdan ayrıldıktan sonra onu bir daha görmemiştim. Barın etrafındakiler ilk önce onu bir güzel benzetip sonra kafasına sıkmış olmalıydılar. Sonuç olarak ondan kurtulmuştum.

Koridorda yürürken aklımdan geçenler dalgınlığıma neden olmuştu ve bu yüzden Heaven'ın bana seslendiğini duymamıştım.

"Sana sesleniyorum Angel. Duymadın mı?" Heaven sitem eder gibi sordu.

"Hayır." der gibi kafamı salladım. "Bu akşam Raisa'yla beraber bir şeyler yapalım diyoruz. Sende gelsene. Hem bize sözün vardı."

Raisa ve Heaven'la neredeyse 1 yıldır arkadaştım ama hiç gece birlikte bir yere gitmemiştik. Genellikle geceleri gerçek kimliğime bürünürdüm. Ama değişiklik güzel olabilirdi. Denemekten zarar gelmezdi.

"Tamam, ama ne yapacağız?" diye cevap verdim. Heyecanla ellerini birbirine vurdu.

"Raisa'nın bildiği bir yer var, oraya gideriz herhalde. Yakışıklı erkekler olduğunu söylüyordu." Göz kırptı.

"Gelirim. Saat kaçta?" Hala onlarla gitmenin doğru bir şey olup olmadığına emin değildim. Onlarla arkadaş olmam bile doğru muydu ki? Onlara değer verdiğimi bile hissetmiyordum. Tek yaptığım onları riske atmak mıydı?

"Saat 8'de bizim eve gel. Annemler yok zaten. Hazırlanıp beraber gideriz. Adresi mesaj atarım." Başımı salladım. Umarım düşündüğüm gibi eğlenceli bir gece olurdu.

***

Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. İçimde anlam veremediğim bir duygu vardı. Heyecan? Endişe? Bunun bir açıklaması yoktu.

Heaven kapıyı açtı ve gülümsedi. "İçeri geç Angel." İlk defa arkadaşım dediğim birinin evine geliyordum. Benim için değişik bir durumdu.

"Raisa geldi mi?" diye sordum merdivenlerden çıkıp Heaven'ı takip ederken.

"Odada hazırlanıyor." derken odaya girdik. "Selam." dedim sevecen gözükmeye çalışarak. Raisa cevap vermeden önce beni süzdü.

"Çok güzel olmuşsun Angel." Tebessüm ettim. Oysaki üstümdeki tozpembe elbiseden hiç memnun değildim.

"Bilmiyorum. Böyle şeylere alışık değilim." diyerek kıyafetimi ve topuklu ayakkabılarımı gösterdim.

"Ne zaman çıkıyoruz?" dedi Heaven. "Ben hazırım, çıkabiliriz." diye yanıtladı Raisa.

Onlar odadan çıkarken bende onları takip ettim. Alt kata inip evden ayrılırken Heaven bir taksi çağırdı ve evin önünde beklemeye başladık.

"Nereye gidiyoruz?" diye sorduğum sırada taksi geldi ve Raisa "Sürpriz." diyerek nereye gideceğimizi söylemeyip taksiye bindi. Bizde onun arkasından bindiğimizde Raisa şoförün kulağına gideceğimiz yeri söyledi.

Yolculuğumuz çok uzun sürmezken bu yakınlardaki barları ve gece kulüplerini düşündüm. Arabadan inerken aklımdan geçen şeyin olmamasını diledim. Ancak kafamı kaldırdığımda tam da düşündüğüm şey olmuştu. Işıklı ve büyük bir şekilde yazılmış olan Bad Dreams yazısını görmek kaçınılmazdı.

İç geçirmemek için kendimi zor tuttum. Bu sırada Raisa konuşmaya başladı.

"Seni şehrin en ünlü yerine getirelim dedik. Daha eğlenceli bir gece olması için." Raisa açıklamasını yaptıktan sonra önden yürüyerek içeri yöneldi. Bende onun arkasından giderken Heaven da benim arkamdan geliyordu. İçeri girdiğimizde yüksek sesteki müzik beni rahatsız etmiş gibi davrandım. Onlara göre böyle şeylere alışık olmayan biriydim.

Bir kokteyl masasının çevresine yerleştik. Kızlar hemen konuşmaya başladı, onları zar zor duyuyordum.

"Nasıl, beğendin mi?" diye sordu Heaven. O an içimden "Evet, o kadar beğendim ki! Bar sandalyeleri bile benim zevkime göre." demek gelse de "Evet. Böyle bir yere ilk defa geliyorum. Daha önce birkaç kere basit bir bara gitmiştim o kadar." dedim.

Raisa verdiğim cevap üzerine "O zaman sana değişik içkiler denetebiliriz. Sen de biraz alışmış olursun." Emin ol senden daha alışığım.

"Hadi yapalım o zaman." Elimden geldiğince hevesli gözükmeye çalışıyordum.

"Beni takip edin." Heaven'ın arkasından gittiğimizde bar tezgâhının önüne gelmiştik. Çok güzel! Şimdi bir de Ed'e açıklama yapmak zorundaydım. Şimdilik onu tanımıyor gibi yapmak en doğrusuydu.

Sandalyelerden birine oturduğum sırada Raisa tekila sipariş etti. Değişik içki anlayışı tekila mıydı? Onların görmeyeceği bir şekilde göz devirdim.

Gecenin eğlenceli olacağını düşünüyordum ama şimdiden sıkılmıştım. Ed tekilaları önümüze koyarken bana baktı ama ben kafamı çevirince hiçbir şey demeden işine döndü.

Heaven tekilalardan birini bana uzattı. "Al hadi." İçkiyi elinden aldım ve sanki nasıl içildiğini bilmiyormuş gibi ilk önce onlardan birinin içmesini bekleyip nasıl içildiğini öğrendim. Elimdeki bardağa baktım. Limon ve tuzla beraber içkiyi içtim. Hepsini kafama diktim.

Heaven ve Raisa birden "Yavaş ol kızım!" diye bağırdılar. Ama ben içmiştim bile. İlk defa içiyormuş izlenimi vermek için yüzümü buruşturdum.

"Tanrım, bunun tadı iğrenç!" Söylediğim tamamen yalandı. Sadece daha fazla içip sarhoş numarası yapmak zorunda kalmak istemiyordum.

"Zaten seveceğini söylememiştik." diye bilmiş bir cevap verdi Raisa. Bazen onlara bile gıcık olabiliyordum, aynı şimdi olduğu gibi.

"Bu gece meyve suyu içsem daha iyi olacak. Siz keyfinize bakın." Ed'e "barmen" olarak seslendikten sonra ondan bir vişne suyu istedim. Bunu söylediğimde bana garip bir bakış attı ve gülmemek için dudağını ısırdı. Bende ona ölümcül bir bakış attım ve yüzü bir anda düştü. İşte bu gece beni tek keyiflendiren buydu. Şirin olmaya çalışarak Ed'e gülümsedim.

Ben vişne suyumu beklerken kızlar acaba kaç bardak içmişlerdi. Umarım sarhoş olup başıma kalmazlardı.

***

"Lanet olsun Heaven, sen ne yedin böyle? Çok ağırsın!" Raisa söylenirken Heaven ayakta bile duramıyordu. Bir koluna ben diğer koluna Raisa girmişti. Çağırdığımız taksinin gelmesini beklerken onu ayakta tutmaya çalışıyorduk.

Nihayet taksi geldiğinde Heaven'ı zorlukla taksiye bindirdik. Raisa ve bende bindikten sonra Heaven'ın evinin adresini söyledik.

Taksi harekete geçtiğinde lambaların zorlukla aydınlattığı sokakları izledim. Heaven'ın evine geldiğimizde inebilmesi için önce ben arabadan indim. İnip Heaven'ı beklediğim sırada boş ve karanlık sokaklara bakındım. Karşı kaldırımdaki iki adamı gördükten sonra onlara daha dikkatli baktım. Onlardan birinin Justin olduğunu gördüğümde ise tek hissettiğim öfkeydi.

Bölümlerde Justin'in fazla rolünün olmadığının farkındayım ama bu sadece şimdilik böyle. Bir sonraki bölümden itibaren Justin daha ön planda olacak ve bölümler daha sık gelecek.

Wild Couple  ||  Justin BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin