Episode 1: "Is going to pay for this!"

1K 67 11
                                    

"Sarhoşsun Neal, kes sesini!" diye homurdandım. Bir daha asla hep beraber bara gitmeyi teklif etmeyeceğim!

"Hadi ama bebeğim." Dediğinde depoya çabuk varabilmek adına gaza biraz daha yüklendim.

"Yarın bu laflarını sana hatırlatacağım!" dedikten sonra direksiyonu sağa kırdım.

"Ama-" dediği sırada lafını kesip bağırdım. "Bruce! Sustur şunu!" dedikten sonra deponun önüne arabayı yaklaştırdım.

Torpido gözündeki uzaktan kumandayı alıp garajın kapısı açtım. Garajdan içeri girdikten sonra kontaktan anahtarı çıkardım ve arabadan indim. Ardından arka kapıyı açtım ve uyuklayan Neal'ı dürtükledim.

"Yarım saattir konuşuyorsun şimdi mi uyuyacağın tuttu?!" diye bağırdıktan sonra kolundan tutup çekerek arabadan inmesini sağladım. Ayakta duramayacağını anladığımda yolcu koltuğundan inen Jensen'a doğru onu ittirip arka kapıyı kapattım.

"Bruce sende Megan'ı götür!" diye emir verdikten sonra arabadan inmeleri için beklemeye başladım.

"Bana emir vermekten vazgeç Angel!" dediğinde dayanamadım ve arabanın etrafından dolanıp diğer kapıyı açtım ve uyuklayan Megan'ı kolundan tutup arabadan indirdim.

"Sizden bir şey isteyende kabahat!" diye söylenirken arabayı kilitledim. Megan'ın kolunu omzuma atıp deponun kapısına yürümesini sağladım. Kapıya ulaştığımızda hafif esen rüzgâr ürpermemi sağlamıştı ve bir de deponun kapısının açılmasını.

"Siz kapıyı kapatmadınız mı?" diye tısladım arkama bakmadan.

"Hayır, kapattım, hatta kilitledim." Diye söylenen Jensen'a karşılık göz devirdim ve kapıyı biraz daha açıp önce Megan'ı içeri sokup ardından kendim girdim.

İçeri girmemle birlikte Megan'ın yanından uzaklaşıp etrafa şaşkın gözlerle bakmam bir olmuştu. Ne olmuştu buraya böyle?

"Hırsız!" diye sinirle konuşan Bruce'un sesini duyduğum anda koridordan geçip arka odaya koştum.

Burada resmen bir servet yatıyordu ve çalınmaması gerekliydi.

Odaya girdiğimde bomboş gözlerle etrafa bakındım. Çalınmıştı! Her şey çalınmıştı ve oda bomboştu.

"Tanrım!" diye bağırdım. Bunu kim yaptıysa cezasını ağır ödeyecekti.

Odanın içine adımımı attım ve pencereye doğru yürüdüm. Gözüme pencerenin yanında duran not dikkatimi çekmişti. Elime aldım ve yüksek sesle okudum.

"Mallarını mı arıyorsun? Onları ödünç aldım! -JB" yazıyordu.

 "Kim bu JB?" diye sordum çocuklara.

"Justin olmalı, Justin Bieber." Diye Jensen açıkladığında öfke damarlarımda dolaşmaya başlamıştı.

 "Kim olduğu umurumda değil. Bunu ödeyecek!"

İlk bölümle karşınızdayım. Bu bölümde daha karakterleri pek tanıyamazsınız. Ancak 3. bölümde neler olduğu anlaşılacak. Bu bölümle 2. bölüm olaya giriş bölümü ve diğer bölüm sonraki günden devam edeceği için bağdaştıramayabilirsiniz. Yeni bölüm için 20 VOTE ve 10 YORUM istiyorum! Sizi seviyorum :)

Wild Couple  ||  Justin BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin