11.bölüm

3.4K 84 17
                                    


Bir hafta.

Koskoca 1 hafta geçmişti ama babam uyanmamıştı. Her günüm hastanenin kapısında babamı beklemekle geçiyodu. Uyanmasını umutla beklerken uyuyan bedenini izlemek çok koyuyodu.

Bana son el sallayışı, o kapıdan içeri girerken yüzünde bıraktığı tebessüm.. kazınmıştı aklıma, çıkmıyodu bir türlü.

Benimle birlikte hiç erinmeden demir'de hastaneye geliyodu. Rasim amcada her boş zamanında geliyodu.

Yalnız bırakmıyolardı beni hiç.

...

Yine her zaman olduğu gibi demir'le kahvaltımızı yapıp hastaneye gelmiştik.
Doktor her gün beni görmekten bıkmıştı artık. En ufak bi gelişmede aricaklarını söyleselerde ben babamın yanına gelip beklemeyi istiyodum.

Demir'de diyodu. Babamı yalnız bırakmak istemediğimi söyleyince bu seferde "Sen evde dinlen ben beklerim"
diyodu.

Ben dinlemiyodum kimseyi. Ağlamaktan şişmiş gözlerim, dağınık at kuyruğum, üzerimde demir'in üşümemem için verdiği buram buram o kokan bi ceketle tamamiyle bitik ve halsiz durumdaydım.

Kollarımı birbirine bağlamış uykusuzluktan açamadığım gözlerle doktoru dinlemeye çalışıyodum.

Bişeyler mırıldanıyodu ama ben hala uykusuz olduğum için anlayamıyodum.
Demir'le bir süre böyle konuşmaya devam ettiler.

"Dediğim gibi demir bey, beyin sarsıcı bir ameliyat geçirdi. Yasin beyin hemen toparlanması ve uyanması pek kolay değil. Herkeste farklılık göstersede yasin beyin tümörü..."

Vücudum ayakta uyuduğum için yana doğru kayarken, beni tutan iki kol hissetmemle gözlerimi aniden açtım.

"Buse" gözümü açıp etrafa baktığımda sadece demir vardı. Doktor aynı seyleri anlatıp gitmişti. Babamda bir ilerleme yoktu sanırım.

"Gel eve bırakiyim seni işte, ayakta uyuyosun be kızım. Bi laf dinle laf"

Demir kollarımdan tutup sandalyeye oturturken, şişmiş gözlerimi zorraki açtım.

"Babam bugün uyanır mıymış demir, çok uzun oldu uyanmayalı. Sanki bi ömür yatıcak gibi"

Demir saçlarımı toplamaya çalışırken açtığım gözlerimle demir'e baktım.

"Bilemiyorum buse, doktor durumun hala aynı olduğunu söyledi"

Gözlerimi onunkilerle buluşturduğumda yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Çenemin titremesini engellemeye çalışırken gözlerimi yere indirmiştim.

Demir ağlamamaya çalıştığımı fark edince karşımda eğildi ve ellerimi avuçlarına aldı.

"Buse"

Yere bakan gözlerimi kaldırıp ona baktım. Gözlerimin içine baktı ve gülümsedi. Gözlerimi kırptığımda akan yaşlar yanaklarımdan süzülürken bi elimi elinden çekip yanağımı sildim.

"Ağlama buse... yalnız beklemiyosun, bende seninle bir ömür bile olsa yasin amcanın uyanmasını beklerim. Ama sen yeter ki ağlama, tamam mı? Ben senin yanındayım"

Duyduğum bu sözleri az da olsa içimi rahatlatmıştı. Demir'in yanımda olduğunda güvende, rahat ve mutlu hissediyodum.

Kalbimin atış hızı yükselirken demir yanağımdaki yaşları sildi. Yüzüme buruk bi gülümseme ekleyip kollarımı demir'in boynuna sardım.

Demir'de kollarını belime sararken onun kokusu dolmuştu ciğerlerime. Gözlerim yavaşça kapanırken beni sıkıca saran kollarından biri saçlarıma gitti. Saçlarımı yavaş yavaş okşarken, ben yanağımı boynuna sürttüm. Kedi gibi mayışmıştım resmen.

babamın damadı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin