Arada kendi dilimle anlatıcam daha anlaşılır olur umarım❤
Demir arabayı evin önünde durdurduğunda gözleri buse'ye kaydı. 'Ne masum uyuyo öyle' diye geçirdi içinden.
Demir'e bıraksalar sabaha kadar bakardı belki ama yarın önemli bi ameliyat söz konusuydu. Ayrıca sanırım buse'nin beli ağrımaya başlıyodu ki kıvranmaya başlamıştı.
Demir kapıyı açıp arabadan indi ve buse'nin kapısına geldi. Arkasına yaslanmış uyuyan busenin mırıltıları geliyosu kulağına ama anlayamamıştı.
Ellerini yerine yerleştirip buse'yi havalandırdığında yanına Anıl gelmişti.
"Arabayı çek anahtar üzerinde" demir'in verdiği emirle kafasını sallayıp arabaya bindi anıl.
Eve yürürken buse'nin sesini duymuştu yine. Anlaşılır mırıldamıştı bu sefer.
"Babacım" kollarını demir'in boynuna dolayıp sokulmuştu göğsüne doğru. Buse yerini almaya çalışırken demir gülmemek için zor durmuştu.
Kapıya geldiklerinde korumalar kapıyı açmış ve içeri girmekerini sağlamıştı.
Demir içeri girip merdivenleri çıkarken buse bi anda kafasını kaldırmıştı. Demir naptığını anlamaya çalışırken buse'nin gözleri kapalıydı ama kafası etrefa bakıyodu. Demir umurdamayıp odaya ilerlemeye devam ettiğinde buse gözlerini açabilmişti.
"Demir" gözlerini zorla açmaya çalışan buse gözlerini tekrar kapatıp kafasını tekrar demirin boynuna gömmüştü.
"Efendim" demir odaya geldiğinde buse tekrar kafasını kaldırmıştı.
"Ne zaman uyudum ben? " demir buse'yi yavaşça yere bırakırken buse'de gözlerini ovuşturup etrafına baktı.
"Arabada uyuyakaldın" buse kafasını sallayıp giyinme odasına ilerlerken sağa sola sendeliyodu. Acayip uykusu vardı, hemen geceliklerini alıp kapısını kapattı ve uyumak için hazırlanmaya başladı.
Demir'de başta buse'yi izledi. Giyinmeye gittiğini anlayınca o da aşşağı indi. Bugün buse'nin yanında kalıcaktı çünkü onu evde tek başına bırakmak isteniyodu.
Merdivenlerden inip salona geçen demir fazla yorgundu. Üzerinden ceketini çıkarıp koltuğun kenarına attı ve gömleğinin birkaç düğmesini açarak rahatlamaya çalıştı. Üzerindeki yorgunluk gitmek bilmiyodu birkaç gündür.
Ne kadar erken yatarsa yatsın yaramıyodu uykuları. Anlam verememişti bu duruma.
Toplantıların ortasında gözleri kapanıyo dalıp gidiyodu bazende.
Ama bu hafta daha uykusuz geçicekti, işin ucunda yasin vardı. Bu bir haftada belli olucaktı sonuçları.
Düşüncelerine ara verip kumandaya uzanan demir rastgele bir dizi açıp izlemeye başladı ama sarmamıştı. Zengin erkek fakir kız klişesiydi. Sıradan bi yaz dizisi.
Farklı kanallara baktığında değişik bişey yoktu, birsürü romantik komedi ve pembe diziden ibaretti. Sonra bi çizgi film kanalında durdu.
Heidi vardı.
Diğer dizilerden daha mantıklı gelmişti o an ona. Ama anıl veya sinan görürse demir'in bunu izlediğini yılın makarası çıkardı. Racona tersti birader napalım.
Umursamadan izlemeye başlamıştı demir. Küçükkende izlerdi heidi'yi ama o zaman daha farklıydı tabi.
Merdivenden ayak sesleri gelince demir kafasını o yöne çevirdi ve buse'yi gördü.