17. Bölüm

1.9K 64 19
                                    

Akşam yemeğinden sonra bana verilen misafir odasına doğru ilerledim. Güzel bir odaydı.

Sadece bavullarımı koltuğun kenarına koyup yatağa oturdum.

"Sonsuza dek burda kalmicam sonuçta"

Saçmalama buse, demir'le evlenicez

"Ayy doğruya, bide o var. Evleniceksin buse, sen, demir'le. Hiç tanımadığın adamla. Ne yer, ne sever, neyi sevmez. Offf babam istemese bir saniye düşünmem. Acaba evlendikten sonra gerçek evli gibi mi davranıcaz, burda mı kalıcaz? "

Ne çok konuştun be kızım sus, keyfini çıkar. Demir ile evleniceksin. Küçükken aşık olduğun

"Ama düşününce küçükkendi o. Ay ben ne kendi kendime konuşuyorum be, neyse"

Ayağa kalkıp odada bi göz gezdirdim. Fazla dolu bi oda değildi. Yine dolaşırken bi anda bavuluma doğru ilerledim.

Aklıma geçenlerde babamın odasından aldığım defter gelmişti. Babam günlük yazmazdı ki?

Defteri çıkarıp yatağa işerlediğimde aşşağıdan sesler gelmişti.

Sesler fazlalaşınca demir bağırmaya başladığı için defteri yatağın üzerine bırakıp odadan çıktım.

Merdivenleri indiğimde aşşağıda yine demir'in beşik kertmesi gibi götünden ayrılmayan emma ve anası duruyodu.

Rabbim ne zaman biticek bu çilem?

"Anladın mı anne, sen anlamadın diyelim. Emma sen? İstemiyorum seni hayatımda. Defalarca kez söyledim"

Yanlarına yaklaşınca emma bana baktı. Demir, emma'nın arkasına baktığını görünce o da döndü.

"Buse'yle evleniceğimi bile bile buna devam etmenizi istemiyorum"

Demir askıdan kendi ceketini ve benim alırken benide kolumdan tuttu ve kapıya doğum ilerledi.

"Ben döndüğümde evi sessiz ve sakin bulmak istiyorum. Emma evine dönse iyi olur anne. "

Beni çekiştirmeye devam ederken kolumu yabaşça çektiğim anda kolumdaki eli gevşedi.

"Demir nereye gidiyoruz" arkasına bakıp durduğunda bana baktı.

"Emma gidene kadar dolaşalım. Sende sıkılmışsındır"

Kafamı salladığımda elindeki ceketimi bana uzattı.

"Giy"

Allah Allah ya bende yicektim söylemesen.

Arabaya binip evden uzaklaştık. Yorulduğum için gözlerim hafiften kapansada aldırış etmemeye çalıştım.

Hala yolda ilerlemeye devam ediyoduk. Uzun bir yol olduğunu düşünürken gözlerim hafigçe karanlığa esir düştü ve uyuyakaldım.

...

Demir'den

"Gel dolaş-" uyumuş mu o?

"Buse? "

Düzenli nefes alışverişiyle ve sakinliğiyle uyuduğunu anlamıştım.

Sahile yürüyüşe getirmiştim oysa.
Napıcaktım ki şimdi?

Uyandırmak en mantıklı seçenekti çünkü boynu tutulucaktı.

"Buse"

Hafif kolundan dürtmemle kaşlarını çatmaya başlamıştı.

"Busee"

"Hmm"

"Uyan hadi geldik"

Gözlerini açtığı anda tekrar kapatmıştı. Sonra tek gözünü açıp bana baktı.

babamın damadı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin