Sabahın ilk ışıkları ile büyük bi baş ağrısıyla uyandım. İlk bir kaç dakika neler olduğunu hatırlayamamıştım. Gözlerimi ovduğumda uzunca gerildim.
Sonrasında aklıma dün olanlar gelmişti. Babamı defnetmemiz, intihar edicek olmam, demir, rasim amca ooo. Her şey aklıma geldiğinde boşluğa düşmüş gibi olmuştum.
Öylece tavana bakıyodum artık.
Dünde sabaha kadar babam için ağlamıştım. Aklımdan hiç çıkmıyodu ama, yavaş yavaş alışıyo gibiydim...
Avukatın vasiyeti okuyacağı aklıma geldiğinde yatağımdan yavaşça kalktım. Banyoya doğru yürüyüp aynadaki görüntüme baktım.
Gözlerim balon gibi, saçlarım dağınık, berbat görünüyodum.
Şuanda güzellik en son düşüncemdi ama bi duş alsam hiç fena olmazdı. Duşakabinin içine girip suyu ısınması için açtım.
Dışarı çıkıp bornozumu aldım ve astım. Su ısındığında üzerimdekileri çıkardım ve duşumu aldım.
Yıkandıktan sonra bornozumu üzerime geçirdim ve aynaya baktım tekrar. Şimdi daha normal görünüyodum.
İçeri doğru çıplak ayaklarımla ilerledim ve telefonuma uzandın. Saatime baktığımda saatin 11 buçuk olduğunu görünce saçlarımı taradım ve kıyafetlerimi üzerime geçirdim.
Saçlarımı kurutmaya vaktim yoktu avukat gelebilirdi. Saçlarımı kendi haline bırakıp odamdan çıktım.
Kapıyı araladığımda merdivenlerden ayşe teyze çıkıyodu. Bana bakıp gülümsedi.
"Günaydın kızımm" sabah sesini duyduğum ilk insanın o olması güzel bir duyguydu.
O benimde babaannemdi.
"Günaydın babaanne" sözlerimi duyduğunda bana doğru gülümsedi.
"Demir'le seni uyandırmaya çıkıyodum bende, sen benim yerime uyandırıver kızım"
Ayşe teyze aşşağı tekrar yöneldiğinde arkasından baktım. Paytak paytak merdivenleri iniyodu. Gülümseyip demir'in odasına yöneldim.
Odanın kapısını açtığımda demir'in kokusu doluydu. İçeri kafamı uzattığımda demir yatakta sırt üstü uzanmış yatıyodu.
Yanına yaklaşık kolunu dürttüm.
"Demir, uyan sabah oldu"
Demir sesimi hemen duymuş olucak ki mırıldanmaya başlamıştı.
Uykusu ne kadar hafifti.
"Uykum var" uykulu sesiyle hareket edip bana arkasını döndüğünde omzuna tutunup yüzüne baktım. Hala uyuyodu.
Elimin altındaki omzunu tekrar sarstım.
"Hadi demir avukat gelicek" sarsmaya devam ederken demir bi sağa bi sola gidiyodu.
Ani bi hareketle bana dönüp kollarımdan tuttuğunda yanına yatırmıştı.
"Sabah sabah çok konuştun busem"
Busem?!!?? BUSEM? VE Bİ SANİYE ŞUAN YANINDA YATIYODUM.
Kollarını bana sardığında bense bişey diyememiş kuzu gibi yanında yatıyodum.
"Saçlarını neden kurutmadın sen? "
Elleri saçlarımı bulduğunda aniden kolunu çektim.
"Höst ulan ayı, seni kaldırmaya çalışıyodum benide yanına çekiyosun"
Yatakta oturur pozisyona geldiğimde demir sonunda kömür karası gözlerini açıp bana bakmıştı.
Muzip bi sırıtmayla bana baktı.