Cidden daha ilk günden yorulmuştum. Çocuklar değil Çağ yormuştu beni. Yeni okulumu cidden çok sevmiştim. Sadece kendi sınıfım değil, bütün sınıflar güzeldi. Tabi sıkıntılı kişilerde vardı ama zamanla düzeliceklerine inanıyorum.
Ama Çağ. Galiba ona aşıktım. Daha iki gündür tanıdığım birine nasıl aşık oldum bilmiyorum. Ama aşk ile ilgili çok şiir, yazı, kompozisyon, roman..... okuduğum için aşk ne çok iyi biliyordum.
Ama neden iki günlük tanıdığım bir adama aşıktım ki? Aşk beyinde başlayıp kalpte biterdi. Beynime nasıl bir oyun oynamış olabilirki aşık oldum ona.
Ayrıca bu aşk korkutuyordu beni. Aşk acısı o kadar güçlü birşeymiş ki, insanın canını çok yakarmış. Bunları yine okuduğum yada izlediğim şeylerden öğrenmiştim. Ve ben Çağ gibi birine aşık olmuştum.
En aşık olmamam gereken kişiye aşık olmuştum.
Okuldan eve doğru yürürken yanımda bir araba durdu. Bu araba abimin arabasıydı. Bir anda ön camlar açılınca abime gülümseyecekken diğer koltukta Çağı gördüm.
Allahım lütfen o olmasın. Lütfen ikizi felan olsun yeter ya.
"Abicim binsene arabaya" Gökhan
"Teşekkür ederim abi ama yürümek şuan daha cazip geldi. " Dediğimde Çağ gülüyordu.
"Mısra kafana güneş geçmiş zaten geçtiği kadar. Bin arabaya hadi" Gökhan
"Şuan seninle yolun ortasında kavga edip, hanımefendi kişiliğimi bozamam. O yüzden yanındaki şahısla beraber nereye istiyorsanız gidebilirsiniz. " Dediğimde ikiside güldü. Abim Çağa dönüp konuştu.
"Ne yaptın lan kardeşime? " Gökhan
"Şuan bu Edebiyatçı Güzelinin yanında dayak yemek istemediğim için, sonra seninle özel olarak konuşuruz" Çağ
Bana Edebiyatçı Güzelimi demişti?
"Hadi Mısra boşver sen bu iti, bin arabaya" Gökhan
"İt sensin şerefsiz" Çağ
Sokağın ortasında bu iki şahısın hemen yanındayım ve bu iki şahıs benim yanımda hiç haz etmediğim şekilde konuşuyor.
"Ya artık gidermisiniz? Sizin gibi azı bozuk, hiç haz etmediğim insanlarla aynı arabaya binmek istemiyorum." Diyerek yürümeye başladım.
Abim artık beni ikna edemeyeceğini anlayınca arabayı durdurdu. İçinden inip, ben daha ne olduğunu anlayamadan gelip beni kucağına alınca ve aynı hızla arabaya oturtunca hala şok olmuş şekilde etrafa bakıyordum.
Çağ'a baktığımda elinde telefon bizi çekiyordu. Abim emniyet kemerimi takıp, geri yerine geçti. Çağ hala gülerken abim arabayı çalıştırmaya başladı. Sonunda kendime gelip "Eşkiya mısın sen acaba! Hangi çağda yaşıyoruz, bunlar ne kadar kaba haraketler farkında mısın?" Dedim.
"Yemin ederim yüz ifadeni görmen lazımdı Edebiyat kaçkını" Çağ
Evet şimdi Çağ beyin dalga geçmesiyle uğraşacaktım birde. Bizim evin yoluna doğru giderken abime dönüp "Abi eve gitmeyecekmiyiz, Çağ neden geliyor?" dedim. Bizim evin yoluna gidiyorduk ve Çağ hala bizimleydi.
"Senin dünyadan haberin yok kızım. " Diyen Çağa sinirli bakışlarımı gönderdiğimde sırıtarak "Hanımefendi" Dedi.
"Abicim gerçekten dünyadan haberin yok. Bundan bir buçuk yıl önce demiştim ya Çağ bizim evin yanındaki bir apartmana taşınıyor diye. Tabi sen o zaman bizi dinlememiştin."