Baştan belirtmek isterim ki uzun zaman düşündükten sonra kendi hayat hikayemi sizlerle paylaşmak istedim. Birinci bölüm sıkıcı olabilir ama asıl hayatım 1. Bölümden sonra başlıyor....
Bir yaz tatiline girmek üzereydim. Okulların kapanmasına bir hafta kalmıştı. İstanbulun küçük bir semtinde saf ve temiz duygularla büyümüş kız çocuğuydum. Liseye geçmenin heyecanıyla yaz tatiline girmeyi bekliyordum. Karneyi almaya üç gün kala ansızın bir telefon geldi arayan kişi anneannemdi. Bir gece uyurken kapı çalmış ve uyuduğu için ayağı uyuşmuş. Pek aldırış etmeden kapayı açmış gelen dayımmış. Ayağının uyuşukluğu geçtikten sonra dehşet bir ağrı başlamış üzerine basamamış. Hastaneye gittiklerinde ayağının kırıldığını öğrenmiş. Annemi arayıp bunu söylediğinde pek tabi olarak üzüldük hepimiz. Anneannem bir teklifte bulundu. Ben yaşlıyım kızım Esrayı yanıma gönderin hiçbirşey yapamazsa bile gelene gidene kapıyı açar dedi. Annemde bana sorduğunda biraz çekinerek kabul ettim. Karnemi alacağım gün sabah saatlerinde uçağım vardı. Bu hayatımda ilk defa tek uçağa binişim olacaktı. Havalimanına doğru giderken içimi bir sıkıntı aldı galiba korkuyordum. İlk defa annemden babamdan ayrı kalacaktım 3 aylık bir süre gözüme fazla gözükmüştü ama biletim alındığı için dile getiremedim. Arabanın arkasında sessizce gözyaşlarımı sildim. Havalimanına geldik ve uçağa doğru gideceğim kapıya gittik. Annem ve babamla vedalaşmak bana dünyanın en zor şeyi gibi gelmişti. Sonunda uçağa alınacağımız salona varmıştım. Uçağa alımlar başlayınca biletimi son kez kontrol edip sıeaya girdim. Sıra bana gelince içimden bir ses gitmemem gerektiği söyledi ve derinden bir üzüntü beni tekrardan gözyaşlarına boğdu fakat birşeyler için geç kalmıştım. Uçağa doğru ilerledim merdivenleri çıkarken son bir kez arkama baktım gözüm anne ve babamı aradı ama kimse yoktu. Çaresizce binsim uçağa oturacağım koltuğa doğru ilerledim el bagajımı yerleştirip yerime oturdum. Telefonumu kapatmak istedim çünkü anne ve babamın sesini duyarsam ağkayacağımı biliyordum. Kulaklıklarımı kulağıma takıp gözlerimi kapattım. Yoğun duygular içerisindeydim. Uçak hareket etmeye başlayınca başımı cama yaslayıp izleme başladım. Gerçekten derin üzüntü duyuyordum ve hayatı sorguluyordum. 5 dakika önce yanımda olan annem ve babam yoktu tek başıma Erzuruma gidiyordum. İstemsizce ağlamaya başladım. Ben her zaman herşeyi kendi içimde yaşayan bir çocuktum üzüntümü kimsenin görmesini istemezdim. Özellikle geceleri ağlamayı tercih ederdim. Bu sefer de öyle oldu sessizce gözlerimden yaş akarken biri görecek korkusuyla sessizle gözyaşlarımı saklama çabalarına girmiştim. Gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı ve artık direnecek gücü bulamadım kapattım. Ne kadar öyle uyuduğumu bilmiyorum ama beni birinin dürtüklemesiyle gözlerimi açtım. Yanımda oturan abla gülerek kulaklıklarımı işaret etti bende çıkartmıştım. Uçağın indiğini söyledi. Bende hüzün ve heyecanla yerimden kalkmaya başladım. Uçaktan indim valizlerimi alma noktasına ilerledim. İçimde heyecan vardı çünkü 14 yaşında bir kız olarak tek başıma şehir değiştirmenin bana hissettirdikleri farklıydı istemsizce güldüm. Kendimi çok büyük birşey başarmış gibi hissettim. Valizimi gördüm ve aldım. Bu arada gözüm bekleme salonuna takılmıştı acaba kim almaya geldi diye düşünürken gözüme takılan kişi dayımdan başkası değildi. Dayımı çok seviyordum ve onu görünce içimi güven duygusu kaplamıştı. Hemen ona doğru ilerlemeye başladım. Bekleme salonunun kapısı açılınca kocaman sarıldık. Bana dönüp yolculuğumun nasıl geçtiğini sordu bende kocaman gülerek güzeldi dayıcım dedim. Arabaya doğru ilerledik. Evet üzgündüm ama belli etmiyordum. Biran dışarıyı seyrederken dalmışım ve arabanın durmasıyla kendime geldim. Dışarıya dikkatli bakınca anneannemlerin evine geldiğimi fark ettim. Toparlanıp arabadan indim dayım sen çık ben valizleri getiririm dedi. Bende merdivenleri çıktım. Anneannemlerin evi 1. kattaydı. Zili çaldım. Kapı biraz geç açıldı. Anneannemden başkası değildi. Öyle bir sarıldım ki oda bana sarıldı. Birazda olsa içimdeki sıkıntı hafiflemişti ama yine de yabancılık çekmiyor değildim. Bu arada telefonumu hala açmadığım için annem ve babam merak etmişti. Biz anneannemle sohbet ederken çalan telefonun sesi sohbetimizi yarıda kemsişti. Arayan annemdi ve beni soruyordu. Anneannem telefonu bana verince konuşmak için odaya doğru ilerledim. Annem kızım neden telefonun hala kapalı ? Neden haber vermedin diye sorular sorarken unutmuşum diyip geçiştirdim. Yine sessizce ağlamaya başladım tabi ki bunu belli etmedim. Annemle konuştultan sonra teldfonumu açmıştım 12 cevapsız çağrı vardı. Görmezden gelip telefonumu bir kenara bıraktım. Anneannemle ilgilenöeye başladım.... Erzuruma geleli 3 hafta olmuştu. Alışmaya başlamıştım artık. Sabah kaljıp yatakları toplardım sonra kahvaltı yapardık ben evi silip süpürürdüm. Teyzemin kızı bende 4 yaş büyüktü. Oda 2 günde bir yardım etmeye gelirdi. Gel zaman git zaman derken aradan 2 ay geçti ve lise sınav sonuçlarım belli olmuştu. İyi bir puan almıştım ve tercih yapmam gerekiyordu. Bu süreçte teyzemin kızıyla sürekli vakit geçirdiğim için onun Erzurumda okuduğu okula çok heveslenmiştim. O kadar iyi şeyler anlatıyordu ki bende bu okula gitmek istiyordum. Ve tercihlerimi yapmak için anneannemlerin evine yakın okula gittim. Burdan tercihlerimi yaptım ve hepsine de Erzurumda ki okulları yazdım. Bunu henüz ailemle paylaşmamıştım tercih sonuçlarımı bekleyecektim. Günler birbirini oovaladı ve tercih sonuçlarım belli oldu. Erzurumda bir imamhatip lisesini kazanmıştım. Ablamın gittiği okul değildi ama bende iyi bir imamhatipi kazanmıştım. Aileme bunu söyleme zamanım gelmişti artık. Arayıp söylediğimde tepkileri biraz kötü olmuştu. Erzurumda 4 sene nerede kalacaksın diye sordular bende yurtta kalırım dedim. Babam itiraz etti. Babam dinine düşkün beş vakit namazını kılan çok muhteşem bir adamdı. Ve benim devlet yurdunda kalmama razı olmadı. Anneannemlerin evinin hemen arkasında kuran kursu vardı orayla konuştular. Orada kalacaktım ve ayda bir kere aylık iznim olacaktı. Haftasonu iki günlüğüne istediğim yere gidebilecektim. Herşeye tamam diyip kabul ettim. Babamlar okul kaydımı yaptırmak için Erzuruma geldiler. Havalimanına onları alamaya bende dayımla gitmiştim. Çok büyük heyecanla bekliyordum gelmelerini. İçimde tarifsiz hisler vardı. Annemi babamı ve erkek kardeşimi gördüğüm an sanki dünyalar benim olmuştu. Kardeşimle aramızda 9 yaş vardı. Adı Salih Eren. O benim dünyam gibiydi çok seviyordum. İlk önce küçüğüme sarıldım çok özlemiştim. Daha sonra anne ve babama sarıldım. Bir çocuğa verilecek en güzel hediye ailesiymiş meğersem bunu da anlamış oldum. Arabaya binip eve doğru yola çıktık. Tabi bu arada babam bana neler yaptığımı soruyordu bende büyğk bir keyifle anlatıyordum ve çok mutluyum burda baba diyordum. Babam bana çok düşkündü onun içün ben çok farklıydım ve bunu her seferinde muhteşem şekilde hissettiriyordu. Onu herşeyden ve herkesten çok seviyordum. Eve geldiğimizde arabadan indik kapıyı çaldık anneannem açtı. Annemi görünce ağlamaya başladı 1 sene sonra evladını ilk kez görüyordu. Onlar öyle hasret giderirken bende babamın göğsüne yaslamıştım kafamı oda saçlarımla oynuyordu. O kadar huzurluydum ki bu güven hissi bambaşkaydı. Ben babama aşık bir kızdım. O benim kahramanım ve hayatım boyunca eşini benzerini göremeyeceğim biriydi. Ta ki evli olduğum adamla tanışana kadar. Bunu daha sonra ki bölümlerde anlatıcam :) okul kaydımı yaptırmak için sabah erkenden kalkıp kahvaltımızı ettik. Evden çıktık ve tercihimde çılan okula gittik. Kapıdan girerken babam endişeli şekilde kızım iyi düşündün mü diye sordu. Bende hiç tereddütsüz evet baba ben bu okulda okuyacağım dedim. İçeri girip kaydımı yaptırdık okul kıyafetlerimi d2 alıp eve tekrar döndük. Tatilin bitmesine 1 hafta vardı ve annem babam beni kalacağım yurda götürdü. 1 odadada 6 yatak vardı. Baş ucumuda kıyafetlerimizi yerleştirebileceğimiz dolaplar vardı. Özenle eşyalarımı yerleştirmiştik. Ve alışmam içün burda kalmaya başladım. Aslında başlarda herşey iyiydi ve eğlenceliydi. Taki annemler istanbula dönenene kadar. Okulun açıldığı gün ailem istanbula dönecekti ve bu sefer tarifi zor duygularla yine tek başıma kalmıştım bu zor olacaktı benim için. Ama ben başarırım dedim hep kendime ben yaparım.. Ailem istanbula dönmüştü ve bu koca şehirde kendimi yapayalnız terkedilmiş hissettim. Okula gittim sınıfta tanışma faslı oldu. Okuldan yurda geldim servisle. Yurttada tanışma faslı vardı. Ve herşey bundan sonra başladı.....
Başları sıkıcı olabilir ama çok değişik bir hayat hikayem var. Diğer bölümleri okumanızı bekliyorum.... :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞK
RomanceHerşey o yaz tatili başlamıştı... Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kızın gerçek hayat hikayesi. Her bölümü ağlayarak yazdım..