Kırılan Kalbim Mi ? Yoksa Güvenim Mi ?

26 4 0
                                    

Şuan sadece yok olmak istiyordum. Bilinmeyen bir hiçliğin ortasında kalmıştım. Ben daha çocuktum bunları hak edecek ne yaptım ki diye kendimi sorgularken ağzıma yayılan matelimsi tatla kendime geldim. Evet kendimi o kadar sıkmıştım ki acıdan dudağımı ısırmıştım ve ağzım kan dolmuştu. Kafamı kaldırıp dayımın gözünün içine baktım ve her ne hissettiyse durdu. Yapma dayı diyememiştim ama neden dayı diye sordum ?
- Neden ? Ben burda size emanettim neden ?
-Sinirli bir ses tonuyla bir daha sakın bana dayı deme ! dedi.
-Tamam dedim.
Eline telefonunu alıp konuşmaya başladı abi gel al bunu ben konuştum dediğinde konuştuğu kişinin Osman dayım olduğunu anlamam zor olmadı. Çaresizce acı içinde gelmelerini bekledim. Aradan yarım saat geçti ve yengemle beraber gelmişlerdi. Arabadan inip beni öyle yerde çaresizce otururken görünce elimden tutup kaldırdı.
- Bunu sana muharrem mi yaptı ? Diye sordu. O kadar canım yanıyordu ki soğuğunda etkisiyle konuşamadım sadece ağlayarak başımı evet anlamında salladım.
 
Osman dayım  Muharrem dayıma bağırmaya başladı
- Hani sadece konuşacaktın ? Neden kızı bu hale getirdin? diye öfkelenmişti. Oda cevap vermeden öylece bekledi. Osman dayım beni tutup arabaya bindirirken kafama yediğim son darbeydi ve bu sefer canım daha da fazla acımıştı. Tek çarem ağladım. Ve arka koltuğa öylece yığıldım kaldım. Ne hale gelmiştim böyle ? Ben babamın dokunmaya kıymadığı saçlarını her akşam şefkatle okşadığı kızdım benim babam bile bana zarar vermemişken dayım ne hakla yapmıştı bunu ? . Hem ağlıyordum hem düşünüyordum. Araba durdu ve bende yerimden doğruldum o kadar vücudum ağrıyordu ki sadece soğuktan değil acıdan da titriyordum. Osman dayımların evinin önüne gelmiştik binadan içeri girip asansöre ilerledik. 3. Kata çıkıyorduk asansör durunca indik. Dayım kapıyı açıyordu ve bana dönüp gel dedi. O kadar canım acıyordu ki ve üstüm hep yaştı. Çok üşüyordum eğilip ayakkabılarımı çıkaracak halim bile yoktu. Yengem yardımcı oldu ve ayakkabılarımı çıkardı. İçeri girer girmez dayım esra bir banyo yap üzerini değiştir hasta olucaksın dedi. O kadar çaresizdim ki ne denilirse onu yapıyordum. Banyoya doğru ilerledim. Yengem çoktan suyu açıp kovaya doldurmuştu bana temiz iç çamaşırları ve pijamalar çıkarttı. Kollarımı kaldırmaya çalıştım kaldıramadım çok canım yanmıştı sürekli ağlıyordum. Yengem yardımcı oldu ve üzerimi çıkarttı beni banyoya sokup oturtturdu. Sıcak suyu başımdan döktüğü an heryerim sızlamaya başladı yüzümü buruşturdum. Yengem üst üste dökünce vücudumda ki ağrılarım da çoğaldı.
-Yengeme dönüp son gücümle yenge sen çık ben yıkanıp gelirim dedi. Emin misin der gibi baktı yüzüme. Başımı sallamaakla yetindim. Oda hemen çıktı. Suyu sonuna kadar açıp sessizce ağlamaya başladım. Vücudumda görebildiğim heryer mosmordu. Sıcağında etkisiyle bayılacak gibi hissettim havluyu üzerime alıp banyodan çıktım. Odanın kapısı kapalıydı yere oturup büyük zorlukla koyulan kıyafetleri giyindim ve oturdukları odaya doğru gittim. Birşeyler konuşuyorlardı ve beni görünce ortam sessizleşti. Camın önündeki üçlü koltuğa yavaşça bıraktım kendimi. Onların önünde ağlamak istemiyordum. İçten içe onlarıda suçluyordum beni bırakıp gittikleri için.

-Osman dayım canın çok acıdı mı diye sordu. 
- Evet dedim.
-Çok vurdu mu sana diye sordu
-Evet dedim.
-Nasıl dayandın diye sordu. Dönüp yüzüne baktığımda gözlerindeki yaşı gördüm bende dayanamadım  ve istemsizce ağlamaya başladım.  -Dayanmak zorunda kaldım dedim başka çarem yoktu. Çaresizce ölmeyi bekledim diye ekledim. Daha fazla dayanamacak olduğundan sanıyorum ki evden çıkıp gitti. Yengemde benim yatacağım yeri sarmaya başladı.  Bugğn yaşadıklarıma, bana bunu yaşatanlara ve hayata çok kırgındım. Hani insanın ailesi herşeydi.? Hani aile korurdu kollardı.?

  Derince düşüncelere dalmışken omzumda hissettiğim ağrıyla kendime geldim ve yengemin omzuma dokunarak  ;
- Hadi gel biraz yat dinlen dediğini duydum. Yatağa yattım başımı yastığa koydum. Ne kadar ağladığımı bilmiyorum ama yastığım yaş olmuştu. Öylece uyumuş kalmışım. Sabah büyük bir ağrıyla uyandım başım çok ağrıyordu ve sanki üzerimden tır geçmişti. Hayır! hayır ! üzerimden geçen tır değil bir zamanlar çok sevdiğim dayımın ta kendisiydi.! Hissizce yataktan kalktım yatağı toplamaya çalıştım ama yapamadım. Yengem yine kıyafet bırakmıştı onları görüp giyinmeye çalıştım. Üstümü zordaolsa giyebildim ve odadan çıktım. Kahvaltı hazırdı ve mutfakta oturmuş benim uyanmamı bekliyordular. Sofraya doğru ilerledim ve oturdum. O kadar iştahım kaçmıştı ki birşey yiyemedim. Kendimi itaatkar bir robot gibi hissediyordum kim ne derse onu yapıyor kim nereye yönlendirirse onu uyguluyordum.
- Osman dayım bana dönüp esra sen bugun yengenle anaokuluna git sana da değişiklik olur dedi.
- Kafamı çevirip eğer okuluma gitmezsem devamsızlık bilgim babama gider ve beni arar ne söyleyeceğim o zaman diye sordum. Oda telefonunu eline alıp mutfaktan çıktı.

Geri geldiğinde ben hallettim. Konuştum şimdi  babanla senin hasta ve raporlu olduğunu 1 hafta okula gidemeyeceğini bizde kalacağını söyledim tamam dedi. Söylediklerine sadece kafamı sallamakla yetindim. Yengem sofrayı toplamaya başladı sonra da mutfağı toplayıp hazırlanmaya gitti. Yengem anaokulu öğretmeniydi ve ben bugün onunla görev yaptığu okula çocukların yanına gidecektim. Çok harika.! Dün hiçbirşey yaşamamış gibi hayatıma devam ediyordum ve bana değişiklik olsun diye anaokuluna gidiyordum. Evden çıkıp arabaya ilerledik. Yengem arabayı sürmeye başladı  ikimizde çok sessizdik ve okua gelmiştik. Okuldan içeri girdik ve sınıfa doğru ilerledik. Birsürü çocuk vardı hepsi yengemi görünce sessizleşti. Bir kenara sığıntı gibi oturup onları izlemeye başladım ve bu sırada dalmışım. Aklımdan türlü türlü düşünceler geçiyordu kendi kendime bir sürü soru sorup kendi içimde cevaplıyordum. Hayır !  Delirmemiştim sadece yaşadıklarım çok ağır gelmişti....

Aradan 1 hafta geçmişti ve beni yurda götürdüler. Odama çıktığımda oda arkadaşlarım yanıma gelip ne oldu diye sordu yaşadıkşarımı hem anlattım hem ağladım. Vücudumda ki morlukları gösterince onlarda ağlamaya başladı. Abartmıyorum heryerim mosmordu. Onlar ağlayıp bana acıyan gözlerle bakınca bende ağlamaya başladım. Çok kimsesiz ve çaresizdim. Daha sonra dinlenmek için yatağıma yattım ve uyudum. Sabah erkenden kalkıp okula hazırlanmaya başladım. Yüzümde birşey yoktu ama vücudum mosmordu. Okul kıyafetlerimi giyip yurttan benimle aynı okula okuyan kızlarla servise binsik ve okula gittik. Bizim kızlar gurubu beni görünce merakla yanıma geldiler neler olduğunu bana ulaşamadıkşarını ve çok merak ettiklerini  söylediler. Bende anlatmaya başladım hepsi çok üzgün ve öfkeliydi.
- Ebra dönüp nasıl bir insan yeğenine bunu yapar Allahım ya diye sordu. Birşey diyemedim haklıydı çünkü. Zil çaldı ve öğretmen geldi. Saatler ilerlerken son derse gelmiştik ve tahmin edin limin dersiydi ? Necmiye hocadan başkasının değil. Zil çaldı derse girdi gözü hemen bana takıldı ve uzınca bir bakış atıp yerine oturdu. Dersin 15 dakikası geçmişti ve ben başımı sıraya gömmüştüm. Şuan bu hayatta görmek ve duymak istemediğim ikinci insandı. Herşey onun yüzünden olmuştu. Çok yalvardım ağladım ne olur söylemeyin diye. O beni dinlememişti. Birden Necmiye hocanın sınıfa dönüp hepiniz bahçeye çıkın ben Esrayla özel konuşmak istiyorum dediğini duydum. Herkes toplanıp çıkmaya başladı. Sınıf boşalınca beni ön sıraya çağırdı ve ;
- Ne oldu  niye 1  haftadır gelmiyorsun diye sordu. Acı şekilde gülerek yüzüne baktım ve vücudumu açıp gösterdim :
-  Bunlar yüzünden gelemedim dedim. Çok şaşırmıştı ve beni sevmeyen kadın pişmanlıkla
- Bunu dayın mı yaptı ? dedi.
- Evet ben size söylemeyin dedim ama dinlemediniz ve şuan sizin yüzünüzden ben bu haldeyim dedim. Gözleri dolmuştu
- Sana neyle vurdu zincirlemi dövdü ? dedi.
- Hayır dedim yaş ağaç dallarıyla dövdü kırılmadıkça iyice vurdu dedim.
- Kızım hakkını helal et ben bilemezdim böyle olacağını dedi. Sadece ağlayarak karnını işaret ettim - Sizinde kızınız olacak birkaç ay sonra umarım birgün yaşadıklarımı yaşarda o zaman aklınıza ben gelirim. Size hakkımı ben helal etsem de Allah mazlumun ahını bırakmaz dedim ve Necmiye hocayı arkamda bırakarak sınıftan çıktım....



Hiçbirzaman aileme dile getiremediğim zor şeyler yaşadım. Ve her zaman mutluymuşum gibi davrandım.. Diğer bölümlerde görüşmek üzere. Yorumlarını merak ediyorum siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız ?

İMKANSIZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin