11 ve 30 numara birbirlerine ters bakışlar sunarken birisi sesli bir şekilde düşüncesini belirtti.
- Bu fikir neden şimdiye kadar kimsenin aklına gelmedi acaba.
-Bence kimin aklına ne fikir gelmiş kimin aklına ne fikir gelmemiş bunu düşünmenin zamanı değil.
-Buraya geleli tam 10 gün oldu tek değişen katillerin öldürme şekli, oylamalar bile birbirini tekrar eder olmaya başladı. Ve biz sadece bundan yakınıp oylamayı buna harcıyoruz. Mantıklı argümanlara sahip olan isimler konuşursa en azından elimize boş gürültüden fazlası geçer.
-Belki de mantıklı argümanlara sahip kişiler siz zayıfların elenmesini bekliyordur. Oyunun tadı çıkmalı bence.
Herkes şok olmuş bir biçimde masaya yaşlanmış, elinde tuttuğu birasını yudumlayan kadına bakıyordu. Oyunun bitmesini isteyen kesimin bitmesini istemeyen insanların varlığından haberi yokmuş gibiydi. Ortada bir oyun varsa her zaman oyunun ilerleyişini etkilemek isteyenler de vardır.
"oylama vakti gelmiştir. Bu dakikadan sonra kişiler ve rolleri üzerine yorum yapamazsınız. Aksi takdirde olacaklardan sorumlu değiliz."
Rastgele bir numaraya oy verdikten sonra yüzünde küçümseyici gülümsemesi ile insanları izleyen kadına bakmaya devam ettim. Kadının bakışları beni bulunca gülümsemesini büyütüp birasını bana doğru kaldırdıktan sonra göz kırpmıştı. Umarım bu beni öldüreceği anlamına gelmiyordur.
" Oylama bitmiştir. Oy çoğunluğu ile 22 numara katil seçilmiştir. Oyun devam etmektedir. Roller şu şekildedir; 6 numara katil, 23 numara doktor, 35 numara görgü tanığı ve geri kalan oyuncular halkı oluşturmaktadır."
İçerideki insanlar arasında fısıltılar dolaşmaya başlamıştı ölen görgü tanığı olduğuna göre katil onu özellikle mi öldürmüştü? 6 numarayla bakışlarımız kesişince hızlıca kafamı başka bir yöne çevirdim. Katiller ve ölülerden oluşan bir oyunda nelerin olacağını düşünmek olacaklara hazırlıklı olmadıktan sonra mantıksız bir seçenekti. Kimseyle konuşmak istemiyordum. Duş alıp 23 numaranın ve 6 numaranın bakışlarını suyla beraber üstümden atmak istiyordum. Özellikle 23 numaranın, bu kadında beni rahatsız eden bir şeyler vardı. Doktor olarak kimi koruduğunu merak etmeden duramıyordum. Tek emin olduğum şey ondan uzak durmam gerektiğiydi. Eve varmak üzereydim ki omzumda bir el hissettim. Eli tutup ters döndürdükten sonra elin sahibine baktım. 6 numarayı görmemle elini daha sıkı kavradım.
- Bakıyorum da dişli bir rakipsin. Doktorun seni korumasının bir sebebi olmalı ne dersin?
- Benden uzak dur derim. Bilmediğin pek çok maharetim vardır ayrıca hala katil olmadım...
6 numaranın bir şey daha demesini beklemeden kolunu ittirip eve doğru hızlı adımlarla yürümeye devam ettim.
10. günün sabahı;
İnsanları izlemek istiyordum. Herkesi görebileceğim bir yerde görünmez olup izlemek ya da oyun bana diğer insanların bilgilerini de verebilirdi. Hatta böylesi daha kolay olabilirdi. Buraya gelmeden önce annemin anı kutusunda bir cinayet çözme oyunu bulmuştum. Oyunda şüphelilerin soruşturmaları, gerekli dosyalar bulunuyordu ve o bilgilerle ipucundan yararlanıp cinayeti çözmeye çalışıyordunuz. Buradaki insanların bilgilerine sahip olsaydık mantık yürütmek daha kolay olabilirdi. Böylece daha mantıklı yorumlar yaparak oylamalarımızı verimli hale getirirdik. Çantamı banka koyup içinden kahvemi ve kitabımı çıkarttım. Bu gün kendimle vakit geçirecektim ne kadar yaşayacağımı bilmediğim için kendimi boşa yıpratmadan yaşayabildiğim kadar yaşayacaktım. Çok göz önünde olmayan bir bankta oturuyordum arada bir insanlar geçiyordu önümden ama beni fark ettiklerini sanmıyordum etrafımda birkaç ağaç vardı onlar beni birazda olsa örtüyordu. Dışarıdaki hayatımdan kolay yönleri olan bu yarışma yer yer beni huzurlu hissettirse de omuzlarıma taşıyabileceğimden çok ağırlık yüklenmiş de onlarla bir yere varmaya çalışıyormuşum gibi de yoruyordu. Nefesimi keskince verip kitabıma döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL KİM!?
ActionHükümetin tek bir isteği vardı insanları kuklaları haline getirmek. Gelişen teknoloji ise onların yararınaydı. İnsanlar artık para kazanmak için çalışmıyordu, yemek yapmak için uğraşmıyordu, birbirleri ile görüşmek için evlerinden çıkmıyordu, kitap...