Cümbür cemaat randevu

137 17 14
                                    

Jungkook'un Minlerin evinde geçirdiği o gerici günden beri yirmi dört saat geçmişti ve Jungkook şu an Yoongi'nin üniversitesinin önünde omegayı randevuya çıkartmak için dikiliyordu. Son beş dakikadır yirmi kere tekrarladığı olayı tekrarlayarak saatine bakmıştı. Kafasını kaldırdığı anda yanında arkadaşlarıyla üniversiteden çıkan omegasını görmüştü. Heyecanla üstünü düzeltmiş ve kalabalığa yaklaşmıştı. Omega hala alfayı görmemişken bu anı Jungkook'a oldukça tanıdık gelmişti. Onu yanağından öptüğü günün her saniyesini hala hatırlıyordu. Çok kısa bir andı ama Jungkook'un zihninde büyük bir yere sahipti. Onu sadece yanağından öptüğünde bile bu kadar mutlu oluyorsa ilerisini düşünemiyordu genç alfa. Çok istiyordu Jungkook.Yoongiyle daha yakın olmak, istediği zaman sarılıp, öpebilmek istiyordu. Jungkook düşüncelere dalmışken Yoongi Hoshi'nin göstermesiyle Jungkook'u görmüş ve alfaya seslenmişti.

"Jungkook!" Jungkook Yoongi'nin sesiyle düşünmeye ara vermiş ve gülümseyerek omegaya bakmıştı.

"Selam Yoongi."

"Selam, ne yapıyorsun burada?"

"Meşgul değilsen bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm. Kusura bakma haber vermeden geldim, derstesindir diye aramak istemedim." gergince ensesindeki saçlarla oynamaya başlamıştı alfa. Yoongi'nin karşısında çok geriliyordu.

"Ay saçmalama ne kusura bakması. Ama bugün çocuklarla bir şeyler yaparız diye düşünüyorduk. Beraber takılsak sorun olur mu?" derken Yoongi herkeste göz gezdirmişti.

"Onlar için sorun yoksa benim için de hiçbir sorun yok." diyen Jungkook bir randevu planını daha çöpe atmıştı.

"Bizim için bir sorun yok tabii ki." diyen Vernon cebinden çıkardığı sakızı ağzına atmış ve cak cak çiğnemeye başlamıştı.

"Sen bizim sözcümüz müsün göt? Belki benim için sorun?" diyen Jackson Vernon'un cebinden sakız paketini çalmış ve iki tane birden ağzına atıp Vernon'dan daha yüksek sesle çiğnemeye başlamıştı.

"Senin fikirlerin burada geçmiyor Jackson." diyen Hoshi her zamanki gibi acımasızdı.

"Ya bak kızım çıldırtma beni zaten sinirliyim. Ayrıca şaka yaptım. Şaka. Espri. Latife işte, anladın?" Jackson'un konuşmasına dayanamayan Yoongi Jungkook'un koluna girmiş ve arabaya doğru yürümeye başlamışlardı.

"Çok komiktin Jackson bir daha olmasın ayrıca ben daha-" Vernon'un bağırmasıyla lafı yarıda kesilmişti.

"Lan! Yoongiyle Jungkook gidiyor, koşun!" üç salak arabaya binmekte olan çifte doğru koşmaya başlamışlardı. Üçünün de arka koltuğa yerleşmesiyle Vernon ön koltuktaki Yoongi'nin kulağını çekmişti.

"Ulan kedi, bizi bırakıp nereye gidiyorsun sen?"

"Ahh bırak lan kulağımı!" diye bağırmasıyla Jungkook takmaya çalıştığı emniyet kemerini bırakmış ve Vernon'un eline vurmuştu.

"Canı acıyor, yapma." diye ikazda bulunmuş ve Yoongi'nin hafif kızarmış kulağını okşamıştı.

"Çok acıdı mı?" eli hala Yoongi'nin kulağını okşarken kendini içine içine çeken kedi gözlere bakıp sormuştu.

"Hayır acımadı." diyen Yoongi de Jungkook'un simsiyah gözlerine hipnoz olmuşçasına bakıyordu. Arkada nefeslerini tutmuş sahneyi izleyen üçlüden Vernon daha fazla dayanamamış ve fısıldamıştı.

"Sevişecekseniz çıkabiliriz."

Jungkook hemen elini çekmiş ve emniyet kemerini takıp arabayı çalıştırmıştı. Yoongi ise utanarak kafasını cama çevirmişti.

TrouvailleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin