Jungkook o bizim olsun mu?

293 31 30
                                    

Jungkook bilmem kaçıncı kör randevusuna giderken trafikte sıkışmıştı ve hayatını sorguluyordu. Sürünün başına evlenmeden geçemezsin diyen bir ailesi vardı ve annesinin ısrarları sonucu kör randevulara çıkmaya başlamıştı. Bu işten o kadar sıkılmıştı ki artık o da birini bulmak istiyordu. Ama şimdiye kadar görüştüğü hiçbir omega ne onu nede kurdunu etkilemişti. Kurdu her omega'da bir kusur buluyor 'Bana bununla evleneceğimizi söyleme Jungkook' diyor ve götünü devirip yatıyordu. Ve kurdunun bu davranışı ister istemez karşılarındaki omegayı rahatsız ediyordu. Açıkçası Jungkook pek sallamıyordu bu durumu çünkü o da şimdiye kadar görüştüğü hiçbir omegadan etkilenmemişti. Jungkook doğduğundan beri çok güçlü bir alfaydı ve annesinin demesine göre onun omegasıda aynı kendi gibi olacaktı. Bu yüzden doğru kişiyi bulması belki yıllar sürer belki de hiç bulamazdı ama yine de artık evlenecek birini bulması gerekiyordu. Jungkook düşüncelere dalmışken sonunda yeşil ışık yanmıştı. 

Bu esnada pastanede bekleyen bir gergin beta ve bir dünya yansa umurumda değil modunda olan omega tartışıyordu. Daha çok biri konuşuyor diğeri de dinliyormuş gibi yapıyordu. 

"Yoongi ben seni buraya bana destek ol diye getirdim bırak artık şu limonatayı hüpletmeyi." Yoongi ağzını pipetten ayırmadan kafasını yana çevirmiş ve arkadaşına bakarak daha fazla içmeye başlamıştı. 

"Pastam nerde Hoshi?" 

"Pastanı da seni de sikeceğim şimdi. Yardım etsene bana ne diyeceğim adama?"

"Pastamı yemeden tek kelime dahi etmem."

"Pastanı bilerek almadım Yoongi pastayı şimdi yersen daha Jungkook gelmeden beni bırakır gidersin."

"Aşk olsun ben öyle bir insan mıyım? Ayrıca sen ne saçma bir insansın kim randevusuna arkadaşını getirir ? Böyle giderse düğünde senin yerine evet dememi istersin daha kötüsü ya gerdek gecesi utanıyorum Yoongi gel dersen! Bak Hoshi bunları konuşmamız lazım evet seni çok seviyorum o yüzden buradayım ama daha ilerisi olmaz bak tamam mı?"

Hoshi daha fazla dayanamamış ve Yoongi'nin ensesine şaplağını geçirmişti. "Ne saçmalıyorsun sen kodumun malı! Ağlayacağım şimdi ya ben niye seni getirdim ki?" arkadaşının haline dayanamayarak  pes etmişçesine bir nefes verdi ve mükemmel fikirlerini öne sürdü mor saçlı omega.

"Tamam lan tamam kaldır kafanı." Hoshi az önce ağlayacak olan o değilmiş gibi birden kafasını kaldırmış ve Yoongiye bakmıştı.

"Dinliyorum."

"Bak diyeceksin ki : Jungkook gülüm kusuruma bakma yada bak pekte sikimde değil. Benimle evlenme hayali kuruyorsan unutsan iyi olur. Annemin zoruyla buraya geldim biliyorum çok yakışıklıyım tatlıyım ama benim zaten bir yarim var o yüzden üzgünüm canısı. "

"Yoongi bu biraz kaba olmadı mı ya?" Yoongi salak arkadaşına baktı ve "Sen azıcık yumuşatıver benim cümleleri." dedi. Hoshi rahatlamayla birlikte Yoongiye sarıldı ve kafasını öpmeye başladı.

"Teşekkür ederim oruspu kedi sana ödül olarak bir değil iki tabak pasta alacağım." Hoshi arkadaşına sevgi gösterisinde bulunurken Yoongi hiç oralı olmayarak az önce arkadaşının masanın köşesine iteklemiş olduğu limonataya ulaşmaya çalışıyordu. Limonatasına kavuştuğunda ise arkadaşına cevap vermişti.

"Piçe bak birde ödül maması veriyor."

"Pati ver bakayım." 

"Kurdum lan ben kurt." Hoshi sevimli arkadaşının söylenmelerini dinlemeyerek garsonu çağırmış ve arkadaşına meyveli pasta söylemişti. Yoongi'nin anca öyle susacağını biliyordu çünkü. 

TrouvailleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin