Hayalet okuyucular var bi tık üzülüyorum
Lütfen yorum ve oylarınızı eksik etmeyinn-----------------------------------------------------------
*Chan*
"Seung!"
Neredeyse salonda uyuya kalacak bedene seslendim. Saat gece yarısını geçerken Minhoları uğurlamıştık, havaalanından eve gelmek de biraz uzun sürmüştü. Haliyle yorulmuştu. Duymamıştı bile sesimi. Yanına gidip yavaşça omzuna dokundum ve bu sefer de öyle seslendim.
"Seungmin."
"Hm?"
Gözlerini bile açmadan sadece mırıltıyla cevap vermişti. Kapalı göz kapaklarının üstüne saçları dökülmüş, küçük dudaklarını büzmüş uyukluyordu. Bu haline gülümserken tekrar seslendim.
"Seungmin, kalk hadi. Yatağını hazırladım oraya yat."
Cümlem bitince birbirine yapışan kirpiklerini aralamış, ilk önce nerede olduğunu sorgular gibi ağzını şapırdatarak etrafa bakınmıştı. Gözlerinin son durağı ben olurken, bana küçük bir gülümseme sunmuş ardından söylediğimi anlamamış olacak ki tekrar başını geriye yaslamıştı yorgunlukla. Bu haline sesli bir şekilde kıkırdarken gözlerini açıp bana bakmıştı sorgularcasına.
"Yatağını hazırladım diyorum. Kalk da oraya yat hadi."
"Ah, öyle mi? Teşekkürler hyung, zahmet oldu sana da." Dedikten sonra tatlı bir şekilde esnemiş daha sonra ayaklanmıştı odaya gitmek için.
"Yok canım, ne önemi var. Hadi yat sen. Oda merdivenden çıkınca sağdaki ikinci kapı yanındaki de benim odam. Bir ihtiyacın olursa seslenebilirsin, hiç çekinme."
"Teşekkür ederim. İyi geceler."
"İyi uykular."
***
2 saat sonra...
2 saattir kendime oyalanacak bir şeyler arıyordum. Televizyon izledim, oyun oynadım, mutfağa gidip 10 dakika buz dolabına baktım... Böyleydi işte benim gecelerim, en erken 3-4'e doğru ancak uyuyabiliyordum. En sonunda sıkılıyor ve uykum geliyordu.
Yine aynı gecelerden birini yaşıyordum. Saat gece 3'e kadar oyalanmış en son artık esnemeye başlayınca odama doğru yürümeye başlamıştım. Merdivenleri çıktıktan sonra tam odamın kapısını açmak için elimi uzatmıştım ki yan odadan -ki orada Seungmin kalıyordu- ağlama ve mırıldanma gibi sesler duymamla yerimde kalmıştım. Seungmin yatalı epey oluyordu. O zaman bu sesler neydi? Tam boşverip odama girecekken bu sefer yüksek sesli bir çığlık duydum, ardındansa ağlama sesleri. Dayanamayıp adımımı attığım gibi telaşla dalmıştım odaya. Gördüğüm manzara yerimde kalakalmama neden olmuştu. Seungmin, yatak örtüsünün yere düştüğü, çarşafınsa -büyük ihtimal dönmekten- kırıştığı yatağın tam ortasında oturmuş hıçkırarak ağlıyordu. Ellerini ise yüzünde kapatmış, sesinin boğuk çıkmasına sebep oluyordu.
Hemen yanına gidip sakinleştirmek adına konuşmaya başladım ama beni duymayıp sadece olduğu yerde öne arkaya sallanıyor ve sesli bir şekilde ağlıyordu. Anladığım kadarıyla bir çeşit kriz tarzı bir şey geçiriyordu. Nasıl sakinleştireceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. O yüzden aklıma gelen ilk şeyi denedim. Sarılmayı...
Sarıldığım anda, dokunuşumu hisseder hissetmez hemen beni ittirmeye çalışıp çığlık attı.
"Bırak! Yapma! Dokunma, git!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İ'm Your Savior~
ФанфикKendisine yapılan şeylerin ve ona hep acıyan gözlerle bakan insanların ağırlığına dayanamayan Seungmin en sonunda intihar etmeye, kurtulmaya karar verir ama asıl kurtarıcısının Bang Chan olduğunu daha bilmiyordur... "Neden kurtulmama izin vermiyorsu...