Bırakma Elimi/ bölüm 11

153 16 29
                                    

Karşılarına çıkan yaratıklar yüzünden ikisi de korkmuştu. Ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Xiao bu garip yerde ölmektense denemeyi daha mantıklı bularak kılıcını çekti. Aether Xiao'ya dik dik bakmaya başladı.

"Neye bakıyorsun Aether? Karşımızda bir sürü garip mağara ayısı var!?"
"Xiao o kılıcı nerenden çıkardın sen? He bir de onlar mağara ayısı değil biraz kibar ol."
"Aether şuan sorun mağara ayılarının ismi mi gerçekte- bir dakika. Ben bu kılıcı neremden çıkardım harbiden?"

Atomu parçalayacakmış gibi düşünürlerken birden Paimon'ın çığlığını duyup kendilerine geldiler. Yaratıkların onların üzerine koşuyordu. Aether'ın ise hâlâ silahı yoktu. Olsa da bir şey değişmezdi zaten. Kullanmayı ikisi de bilmiyordu.

Xiao Aether'ı kendi arkasına aldı ve kılıcını doğrulttu. Üzerine gelen bir kaç yaratığı kılıcı ile savurabilse de çok zorlanıyordu. Xiao kan ter içinde savaşırken bir anda Aether'ın çığlığını duydu. Büyük bir korku içerisinde Aether'a döndü...

"YA AZICIK İNSAF BE!! SİZ KAÇ KİŞİSİNİZ SAYIN MAĞARA AYI BEYEFENDİLERİ?? BENİM SEVGİLİM BURADA TEK BAŞINA! HAKSIZLIK!"
"Sevgilim mi dedin sen?"
"Xiao bir dakika şu an onun sırası değil."
"Pardon sevgilim."
"Sevgilim mi dedin sen???"

Hilichurllar ve Paimon sessiz bir şekilde ikisini dinlemeye başladılar. Ne kadar bekleseler de konuşma bitmedi ve sıkılıp geri dönmeye başladılar. Aether ve Xiao yaratıkların gittiğini görünce öylece kalakaldılar. Aether peşlerinden bağırdı.

"HEY! NEREYE GİDİYORSUNUZ? DAHA BİTMEMİŞTİ!"
"Aether kafayı mı yedin sen? Gittiler işte, sevinmemiz gerekiyor."
"Doğru dedin. OHA XIAO BAK BEN KAÇIRDIM ONLARI!"
"Evet senin sayemde kurtulduk."
"Eheheh..."

Paimon onları anlamaz gözlerle izliyordu. Yola devam etmeye karar verdiler. Belki kalacak bir yer veya bir şeyler soracak insanlar bulabilirlerdi. Bir süre gittikten sonra uzun duvarlara rastladılar. Burayı hatırlamıyorlardı ama çok tanıdık gelmişti onlara.

Bir köprüden geçtiler ve bu yere girdiler. Burası kocamandı. Bir sürü insan etrafta koşuşturuyor, köpekler ve çocuklar oyun oynuyordu.

Xiao ve Aether etrafta gezmeye başladılar. Bir kaç kişi onlara selam verdi fakat neden selam verdiklerini anlamadılar. Bir kapının önüne geldiler, içeriden gülüşmeler ve müzik sesi geliyordu. İçeri girdiler.

Burası bir bara benziyordu. Barmen onlara "Hoşgeldiniz!" dedi ve oturmaları için bir masa gösterdi. Xiao ve Aether gösterilen masaya oturdular. Xiao iki içki sipariş etti.

"Bir şeyler içelim ve düşünelim."
"Neyi?"
"Buradan nasıl çıkacağımızı."
"Aaa doğru...Xiao?"
"Efendim?"
"Ya buradan çıkamazsak? Sonsuza kadar burada kalırsak? Yani seninle olmak güzel ama burada kimseyi tanımıyoruz. Ne yapacağız? Nereye gideceğiz?"
"Bilmiyorum... Bir yolunu bulacağız. Bulamazsak da yapacak bir şey yok."

Bir süre sonra içecekleri geldi ve içtiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir süre sonra içecekleri geldi ve içtiler. Düşünmeye başladılar ama bir çözüm yolu bulamadılar. Xiao Aether'ın yavaş yavaş sarhoş olmaya başladığını fark etti. Nereden bilebilirdi ki Aether'ın alkol direncinin bu kadar zayıf olduğunu?

Aether saçmalamaya başlayınca Xiao onu tutarak dışarı çıkardı. Fakat bir sorun vardı. Gidecek bir yerleri yoktu ve Aether git gide daha da sarhoş oluyordu. Xiao Aether'ı kucağına aldı ve etrafta kalacak bir yer aramaya başladı. Bu sırada kırmızı saçlı uzun boylu bir adamla karşılaştı. Xiao bu adamı tanıyor gibiydi.

"iyi geceler beyler. İyi misiniz?"
"Diluc sen misin?"
"Evet? Kime benziyorum?"
"Bize kalacak bir yer bulur musun?"
"Bulurum tabii ki. Aether iyi mi?"
"Sanırım. Yani iyi olacak..."

Diluc. Xiao ve Aether'a küçük bir oda ayarladı. Burada uyumaları için rahat bir yatak vardı. Xiao Aether'ı tekli yatağa yatırdı ve diğer tekli yatağı Aether'ın yattığı yatakla birleştirdi. Paimon çoktan uykuya dalmıştı bile. Xiao Aether'ın saç örgüsünü açtı ve üzerindeki kıyafetleri çıkardı.

Kendi üzerindeki kıyafetleri de çıkardıktan sonra o da yatağa girdi. Önce Aether'a sarıldı sonra onu kendi üstüne yatırdı. Aether hoşuna gitmiş gibi mırıltılar çıkardı.

 Aether hoşuna gitmiş gibi mırıltılar çıkardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Xiao değişik hissediyordu. Aether'ın tenini kendi teninde, kalp atışını kendi kalp atışının üzerinde hissedebiliyordu. O uzun, güzel saçlarını okşadı. Uzun kirpiklerine üfledi, Aether yine mırıldandı ve dudaklarına tatlı bir tebessüm koydu. Xiao huzur bulduğu tek şey kollarının arasındayken huzurlu ve güzel bir uykuya daldı...


Kırk yıl sonra bölüm atınca kızlarÜALWÖVĞVPKWLWOĞF
Ama ne yapayım aklıma hiçbir şey gelmiyor...

Bırakma Elimi / xiaother /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin