0.0

216 15 14
                                    


Minho:
İşte önümdeydi, bir sarı gül ve kanla kaplı cam parçaları. Orada, tam yanımda camdan içeri giren mermi garsonun sol göğsüne isabet etmiş, kanlar akmaya başlamıştı. Ne oluyordu böyle? Hemen ambulansı aramalıydım ama sanırım başka birisi benden önce davranmış ve ambulans gelmişti. Nasıl olabilir ki? Adam daha yeni vuruldu ve hemen ambulans mı geldi? Bilmiyorum, belki de ambulans yakınlardaydı ve birisi onu buraya çağırmıştı. Şimdilik ambulans işini bir kenara bırakmalıyım diye düşündüm. Bunun dışında adamın vurulmasının ardındaki kişiyi bulmam daha önemliydi. İlk önce buna odaklanmalıyım.

Jisung:
"Offf bugün merkezdeki ilk günüm, umarım iyi birgün olur, neyse geçerken Bay Smith'in restoranına gideyim" dedim yürürken. Bay Smith'in restoranı neden bu kadar kalabalık acaba? Hemen birisine sormalıyım. "Hey! Şuradaki restonanın önünde neden birsürü insan var?" diye sordum önüme gelen ilk kişiye. "Aaa sende mi buradaydın" dedim. "Jisung ne yapıyorsun burada? Senin bugün yeni polis merkezine gitmen gerekmiyor mu?" dedi Hyunjin "Şimdi gidiyordum. Her neyse soruma cevap verir misin Hyunjin?" "Ah, doğru, sanırım 20 yaşlarında bir garsonu öldürmüşler." "Ne! İlk günden yeni bir vaka geldi desene" dedim ve hemen restonanın içine girdim.

Minho:
Hemen cesedi incelemeye koyuldum. Hmm "Neden cesedin ellerinde sarı bir gül var? Bunu araştırmalıyız." dedim. "Tamam, efedim. Bu arada sanırım merkeze yeni bir dedektif daha gelmiş, ikinizin beraber çalışmasını istiyorlar." dedi Lia. "Ben yalnız çalışırım. Bu konuyu başkomiser ile konuşmam gerek." dedim mor saçlarımı geriye atarak ve cesedi incelemeye devam ettim.
Lily yanıma geldi ve konuşmaya başladı, konuşurken not alıyordu. "Ölüm saati yaklaşık 13:10 ve 13:15 arası, ölüm nedeni açıkça görülüyor zaten, vurulmuş, kanıt bulmak oldukça zor, katil profesyonel gibi görünüyor, bunları otopsiden sonra daha net bir şekilde anlarız." dedi ve cesedi otopsi için götürdü. O gittikten sonra toparlanıp merkeze doğru gitmeye başladım. Nasıl olsa başkomiser ile konuşacağım şeyler vardı.

Jisung:
İçeri girdiğimde birkaç polis cesedi merkeze götürmek için yola çıkmışlardı bile. Geç kaldığımın farkındaydım o yüzden hemen merkeze gitmek için restorandan çıktım.
Merkeze geldiğimde başkomiser olduğunu düşündüğüm kişi beni karşıladı. Çalışacağım masayı gösterdi ve beni birkaç kişi ile tanıştırdı. "Sana yeni bir vaka vereceğim, çok yetenekli olduğunu duydum." dedi başkomiser Chris. "öyleyimdir" diyerek karşılık verdim. Kendimi övmeyi sevdiğim bir gerçekti. "Seni yeni ortağın ile tanıştırmak için çok mutluyum." diyerek sözlerine devam etti Chris. "Umarım iyi anlaşırsınız". "Umarım" dedim ve başkomiserin odasına doğru ilerledim. İçeri girdiğimde mor saçlı ve yakışıklı bir adam beni bekliyordu.
~•~•~•~•~•~•~•~

Yellow Rose - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin