0.4

80 10 11
                                    

Minho:
Hastanede kaldırılmamızın üzerinden 2 ay geçmişti. Hızlı iyileştiğimiz için erken taburcu olacaktık. Vaka ilerlemiyordu. Changbin yeni yeni iyileştiği için baş şüphelimizin yüzünü bulamamıştık. Ama birkaç gün sonra Changbin daha iyi olacağı için sorabilecektik. Yarın taburcu olacaktık o yüzden günlerin çabuk geçmesini istiyordum. Jisung ile daha iyi anlaşmaya başlamıştık. Ortağım olması fikri hala biraz kötü geliyordu ama alışmıştım. Artık taburcu olduktan sonra daha kolay vaka çözecektik. Birkaç haftadır birşey bulamadığımız için Jeongin ve Seungmin hiç birşey yapamıyordu. Bu vaka neden bu kadar zor geliyordu? Önceki vakalarımı 2-3 ay içinde kapatıyordum. Ama bu vaka uzun sürecek gibiydi.

Jisung:
Yarın taburcu olacaktık. Çok sabırsız davranıyordum. "Bugün son serumu takacaklar ve yarın özgür olacağız!" dedim sevinçle. "Evet, çok mutluyum sonunda taburcu oluyoruz." dedi Minho neşeyle. İkimizde çok mutluyduk. İyi ortak olmuştuk. Yarın merkeze gidecektik ve vakayı düzgünce çözecektik. Yani. Umarım...
Sabah oldu. Kahvaltı ettik ve hastaneden sevinçli bir şekilde çıktık. Mutluyduk. Ama bu mutluluk Jeongin'den gelen telefon aramasında son buldu. Jeongin ve Minho konuşuyordu. Mor saçlı dedektifin gülümseyen dudakları bir anda düz bir çizgi halini aldı. O gülümsemeyi kesince bende kestim. Minho Jeongin ile olan konuşmasını bitirince ne olduğunh sordum. "Birisi öldürülmüş, bize çok yakın Bloom sokağındaki parkta. Ama asıl önemli olan detay ise cesedin üzerine sarı gül bırakılmış olması." "Ne yani kimse katili görmemiş mi?" dedim garipsercesine. "Bilmiyorum, Lily bize ölüm nedenini söyler." "Bu katili zor bulacağız. Ama biz yaparız ortak." dedim ve sağ kolumu mor saçlı dedektifin omzuna attım. Minho bundan rahatsız olmamış gibiydi normal bir şekilde yürüyordu işte. Biraz garip gelse de hoşuma gitti. Minho'nun omzuna kolumu koymadan rahatsız olamaması iyi bir gelişmeydi. Belki arkadaştan daha fazlası olabilirdik.

Minho:
Parka gittiğimizde polisler gelmişti bile. Dava bize verilmezdi. Ama Seungmin ve Jeongin'e yardım edebilirdik. Sonuçta biz olmadan bir bok yapamazlardı.
Cesedin yanına gittiğimizde Seungmin cesedi inceliyordu. Bende onunla beraber cesedi incelemeye başladım. Birkaç saniye sonra Lily geldi ve "Kurbanın adı Kim Jisoo, ölüm saati yaklaşık 17.30 ile 18.00 arası, Bay Smith'in restoranında garsonluk yapıyor, ölüm nedeni zehirlenme, ağzı köpürmüş, nasıl zehirlendiğini araştıracağım." dedi ve cesedi alıp merkeze gitti. Lily cesedi götürdükten tanıklarla konuştuk ve Jeongin, Jisung, Seungmin ve ben parkın yakınındaki bir kafeye gittik. Kafede bir şeyler yedik ve Jeongin ile Jisung gitti. Onlar gittikten sonra önümde oturan Seungmin ile vaka hakkında konuşmaya başladık. "Sanırım yine aynı katil öldürdü. Bu katil profesyonel bir seri katil olma yolunda ilerliyor. Ayrıca şu sarı gül katilin imzası gibi birşey. Sarı gül seven bir şüpheli bulmamız gerek." dedim. Seungmin "Tamam, yarın merkeze gidip araştırma yapalım." dedi ve bir anda masadan kalıp görüşürüz diyip gitti.

Herkes gitmişti. Sadece ben vardım. Yalnızca ben...

Yellow Rose - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin