Not: Bu bölümü Chris anlatıyor.
Jisung ve Minho'nun ölümünden 2 gün geçmişti. Herkes üzgündü. Özellikle Jisung'un katil olmasından sonra.
Kaos ve kargaşa dolu sokak ortasında Jisung kendisini vurmuş, Minho ise Jisung kendisini vurunca acıya dayanamayıp kendisini vurmuştu.
Ölümleri çok ani ve içler acısıydı.Jisung ve Minho'nun cesetlerini bulduğumuzda Minho'nun sağ cebinde bir ses kayıt cihazı vardı. Cihazı elime aldığımda hala kayıt alıyordu. Cihazın ses kaydı almasını durdurmak için kapattım ve ses kaydını dinlemeye başladım.
"KİMSİN SEN?" "KİMSİN! KİMSİN SEN!!!"
Bir bıçak sesi yükseldi ve sonra Jisung'un sesi duyuldu.
"Hadi öldürsene." "Sevdiğini nasıl öldürebilirsin?" "Ben herşeyi senin için yaptım. Bütün herkesi bu yüzden öldürdüm."
Bıçağın yere düşme sesi duyuldu.
Sonra da Minho'nun üstüne doğru gelen ayak sesleri.Ayak sesleri kesilince Jisung'un sesi duyuldu.
"Herşey senin içindi dedektif."
"Sadece sen..." "Sadece ikimiz." "Katil olabilirim ama bu ikimizin arkadaştan daha fazlası olamayacağımız anlamına gelmez."Sonra Minho konuştu.
"Sen katilsin Jisung."
"Sadece insanların bedenini kanlar içinde bırakıp öldüren bir katil değilsin, ayrıca benim duygularımı, hayallerimi öldüren bir katilsin.""Hayır Minho. Anlamıyorsun. Ben sadece senin için yaptım hepsini." "Jeongin'i öldürmek istemedim ama zorundaydım."
Jisung konuştuktan sonra Minho bağırmaya başladı.
"HAYIR ZORUNDA DEĞİLDİN!" "JEONGİN BENİM ARKADAŞIMDI. YEJI BENİM ARKADAŞIMDI. SOYEON BENİM ARKADAŞIMDI." "HEPSİNİ ELİMDEN ALDIN." "SEN BİR CANAVARSIN."
"HAYIR. KABULLENEMİYORUM İŞTE!" "SENİ SEVİYORUM MİNHO! NEDEN ANLAMIYORSUN.!"
Minho bağırarak konuştu.
"ANLAMIYORUM. EVET. DOĞRU. ÇÜNKÜ SEVDİKLERİMİ ALDIN ELİMDEN. HEPSİNİ. AMA SENİ SEVİYORUM JİSUNG."
Jisung bir anda sesini alçalttı ve sakınca konuştu. Sözlerinde derin bir hayal kırıklığı duygusu da vardı.
"Peki o zaman. Polisler beni yakalamaya geliyor. Adamlarım onları durduruyor şuan ama yeterli değil. Sonsuza kadar gitmem gerek. Yok olmalıyım."
Minho bir anda bağırdı ve silah sesi duyuldu.
"HAYIR. JİSUNG!"
Minho'nun ağlamaklı derin nefesleri havaya karışırken Minho'nun sakin sesi duyuldu.
"Birazdan görüşeceğiz sevgilim. Mutlu olacağız. Sarı güllerden ve kanlardan uzak..."
Minho bunu söyledikten sonra silah sesi duyuldu. Kurşunu kafasına sıkmıştı.Ses kaydı bitince şaşkınlık içinde kalmıştım ama şaşkınlığım uzun sürmedi. Elime hemen bir eldiven taktım ve cebimden çıkardığım plastik ambalajın içine cihazı koydum. Sonra arabasının yanında duran Lily'nin yanına gittim ve plastik ambalajı Lily'e verdim.
Lily "İyi bir kanıt bulmuşsun başkomiser." dedi. Bende "Teşekkürler, Lily." dedim. Sonra kendi arabama bindim ve merkeze doğru yola çıktım.
Merkezin önüne vardığımda Seungmin orada beni bekliyordu. Eldivenini takmış, bana merakla bakıyordu. Arabadan indim. Lily de kendi arabasından indi ve arkamdan geldi. Seungmin'in yanına geldiğimde "Merhaba, sevgilim." dedim.
Seungmin "Olay yerinde birşey bulabildiniz mi?" dedi.
"Minho'nun cebinde bir tane ses kayıt cihazı buldum." dedim.
Seungmin "Baya iyi bir ipucu, sevgilim." dedi. "Dinledin mi peki?"
"Evet dinledim." diye sorusunu cevapladım.
"Tamam. İçeri girelim en iyisi." dedi. "Dışarışı çok soğuk."
"Tamam sevgilim." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yellow Rose - Minsung
Fiksi PenggemarDedektif Minho restorantta otururken bir garson öldürülür... (Minsung)+(Angst) Ortak olan Dedektif Minho ve Dedektif Jisung art arda gelen cinayetleri durduramamaz. Ayrıca buldukları her cesedin üzerinde sarı bir gül vardır. Bakalım bu sarı gül aşığ...