0.7

65 10 10
                                    

Minho:
Hemen telefonumu alıp başkomiser Chris'i aramaya koyuldum. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra "alo" diye bir ses geldi. Bende heyecanla Başkomiser'e olayları anlatmaya başladım. "Siz Jeongin'i tutuklayıp yemek yemeye gittikten sonra Jisung ile benim masamın üzerinde bir mektup bulduk. İlginç olan ise mektubun üzerinde kuru bir sarı gül olmasıydı." dedim. "Mektubun içinde hem bugün birisini öldüreceğini hemde bugün soygun yapacağını, ayrıca bu ikisinden birisinin yalan olduğunu söylüyor. Seungmin ile beraber merkeze gelebilir misiniz? Biliyorum yemeğiniz yarıda kalacak ama bu yemekten çok daha önemli Başkomiser!" dedim ve telefonu kapattım.

Jisung:
Merkezin önünde, elimizde katilin mektubu ile Başkomiser'i ve Seungmin'i bekliyorduk. Birkaç dakika sonra nihayet Başkomiser'in arabasını görebilmiştik. Chris ve Seungmin hızlıca arabadan inip koşarak yanımıza geldiler. Başkomiser mor saçlı dedektif ile benim yanımdan geçerken "Seungmin ile bana yemek borçlusunuz unutmayın." dedi ve önümüze geçip hızlıca yürümeye başladı. Başkomiser yürüken sırıttığını anlayabiliyordum. Minho bunu anlamış gibiydi çünkü yüzünde hafifçe bir gülümseme vardı.

Minho önüme geçti ve ofisine girmemi işaret etti. İçeri girdiğimde Başkomiser koltuğa yerleşmişti bile. Başkomiser Chris "Hadi gösterin şu mektubu." dedi. "Jisung, mektubu bana verir misin?" "Tamam, efendim." diyerek cevap verdim. Minho "Bence mektupta bu gece olacak dediği yerlerden birisi yanlış. Maalesef hangi cümlenin yanlış olduğunu bulma işi bize düşüyor. Bunun hakkında bir ipucu bulamadım ama bence soygun ile ilgili olan cümle yanlış." dedi. Başkomiser ise "Minho yanılıyorsun. Bence soygun cümlesi doğru. Jeongin zaten tutuklandı. Bu mektup bir şantaj olabilir. Bizi katilin hala dışarıda özgürce gezdiğine inandırmaya çalışıyorlar." "Burada sadece bir banka var. Orayı soyacaklar." dedi ve Minho'nun ofisinden hızla çıkıp bağırmaya başladı. "BANKA SOYGUNU DURDURMAYA GİDİYORUZ MİLLET! HADİ ÇABUK OLUN TOPARLANIN!"

Minho:
Başkomiseri durdurmaya çalışsam bile bana inanmadı. Bende kaderime boyun eğip Jisung ile Başkomiser Chris'in arkasından soygunu durdurmak için gittim.
Bankanın önüne gittiğimizde bazı polisler bankadan içeri girmeye başladı. Başkomiser rahat bir şekilde arabada oturuyordu. Oysa ben bugün merkezde tutulan suçlulardan birisinin öleceğine emindim. Ama kim ölebilirdi ki? Kim? NE? YOKSA. HAYIR. OLMAZ. JEONGİN Mİ? Sonunda dayanamayıp "JEONGİN ÖLECEK!" dedim ve arabadan inip koşarak merkeze gitmeye başladım. Zaten banka merkeze yakındı. Jisung da benim arkamdan geliyordu. "Neler oluyor?! İyi misin dedektif?" diye sordu. Biraz soluklanıp "İyiyim ama Jeongin ölmezse!" dedim. "Hadi merkeze gidiyoruz Jeongin ölecek!" Jisung "Geliyorum dedektif. Senden önce gideceğim haha." dedi ve koşarak önüme geçti. Jisung'un önce veya benim önce gitmem önemli değildi. Şuan önemli olan Jeongin'in ölmemesiydi. Jisung hala bunu anlamamıştı ama hızlıca merkeze giderse Jeongin için iyi olabilirdi.

Merkeze hızlıca girdiğim gibi koşarak Jeongin'in nezaretine gittim. İşte oradaydı. Jisung. Soluk soluğa kalmış, ter içinde, hayal kırıklığı ile nezaretin içine bakıyordu. İşte o zaman Jeongin'in çoktan ölmüş olduğunu anladım.

Jisung:
Nezaretin içine baktığımda gördüğüm şey beni derinden yaralamıştı. Jeongin'in ölüsü. Kanlar içinde yerde. Bir kez vurulmuştu. Silah yoktu. İpucu. Delil. Yoktu. Bomboştu. Sadece Jeongin'in ölüsü vardı. Donup kalmıştım. Birkaç saniye sonra başımı çevirip sağ tarafıma baktım. Minho oradaydı. Onu gördüğüm zaman ağzıma acı bir gülümseme geldi. Mor saçlı dedektifin yanına gitmek istiyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum ama yapamıyordum. Donup kalmıştım işte. Minho'nun yanıma gelmesini diledim içimden. Olmadı. Sanırım Jeongin'in öldüğünü anlamıştı. Arkadaşının ölüsünü görmek istemiyordu. Bende olsam istemezdim.

Kanlar içinde yatan arkadaşım. Onu katil sanan biz.

Onun ölmesi bizim suçumuzdu. Özellikle de Başkomiser'in.

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Biliyorum bu bölüm kısa oldu özür dilerim okuyan herkesten

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Yellow Rose - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin