bana bir şey yapmasına izin vermeden bacağına'da sapladım bıçakladığım için yere yuvarlandı ve hemen ayağa kalktım ama fazla yumruk atmıştı o yüzden yerimde sendeledim.
Artık fazla kafam dönmeye başladığı için cebimden iğneye çıkarttım ve adamın boynuna zar zor sapladım ve bir kaç saniye sonra bayıldı bende kafam çok döndüğü için duvara yaslandım.
Beni koruyan korumayı köşeye sıkıştıkları'nı gördüm ve elimdeki çakıyı fırlattım ve adamın gözüne girdi adam öyle bir haykırdı ki ister istemez kulaklarımı tıkadım .
Buradaki savaş devam ederken bayılttığım adamın çıktığı odaya girdim temkinlice açtım kapıyı bir şey çıkabilirdi her an belli olmaz.
İçeriye girdiğimde geniş bir oda karşıladı beni sol'da boylu boyunca bir kütüphane vardı ve yazarlara göre ayrılmıştı sağ tarafta dolap vardı ve bir sürü mavi dosya vardı .
Daha fazla ilerlemeden ilk önce kapıyı kilitledim kapı kolay kolay kırılmaz, parçalanmazdı kapı çelikti galiba kapı bu kadar iyiyse burada önemli bir şeyler saklıyorlar demektir.
Ve asıl şaşırdığım şey odanın tam ortasında tekli masa olması ve masanın karşısındaki koltukta babamın oturmasıydı.
"Baba? senin şuan tozlu,küflü bir odada kırık bir sandalyede ellerin ayaklarının hayvan gibi bir iple bağlı olması ve ağzında bant veya bez bağlı olması ve kafana birinin silah dayaması gerekmiyormuydu?." Filmlerde böyle oluyordu öyle olmazmıydı ben hep böyle görmüştüm çünkü .
"Seni ben fazla boş bıraktım galiba fazla film izlemişsin kızım" dedi gülerek
Bu kadar aksiyon boşuna mıydı yani götüm çıkmıştı o ayıyı bayıltacağım diye."Baba sen kaçırılmamış mıydın ya ? Napıyorsun böyle yaklaşık bir ay oldu evde değilsin aramakta mı aklına gelmiyor öldüm burada meraktan." Dedim normal tondaydı sesim ama yine de azarlayıcı bir şekilde de konuşmuştum biraz .
"Her şeyi anlatacağım ama ilk baş buradan çıkmamız gerekiyor bir aydan beri ise evet buradayım ve evet kaçırıldım üç günden beri böyle rahatım yoksa normal boş bir odada kalıyordum ama senin anlattığın kurgusal sahneler gibi değil merak etme o kadar kötü değil ama daha kötülerini gördüm" dedi
"Peki gidelim o zaman şuna ve o üç gün içinde neden bana haber vermedin veya neden gelmeye çalışmadın ayrıca seni kaçırdı iseler neden o üç gün boyunca bıraktılar anlamıyorum baba" dedim sorgulayarak
"Her şeyi Anlatacağım ama bir şuradan çıkalım" dedi babam sakin bir tonda.
Korumalara bayılttığım çocuğu bağlamalarını istemiştim inşallah babamın arkadaşı falan değildir yoksa rezil olurum ama olamaz yoksa korumalar tanırdı.
"Daren nerede?" Dedi babam
"O kim baba" dedim anlamayarak
"Beni kaçıran çocuk "dedi babam neden bu kadar rahat bahsediyordu ki?
"Korumalara bağlamasını söyledim bayılttım onu ve daha işim bitmedi." Dedim o adam kimdi de babamı kaçırıyordu babam bu konuda ne kadar rahat olsa bile .Kapıdan çıktığımızda ortada hala çatışma vardı babam herkese hitaben "durun! Yeter artık gidiyoruz toplanın " dedi tabiki kimse bir bok anlamamıştı korumaları buraya getirdim diğer korumalar da bizim düşman olduğumuzu zannedip savaşmaya başladılar düşman mıyız onu da bilmiyordum ama herkes babamın bu emrini duyunca şaşırmıştı doğal olarak korumalar buraya boşuna mı geldik der gibi bakıyorlardı e haklıydılar.
"Daren nerede " dedi babam sorusunu yenileyerek bende yakın korumam olduğunu bildiğim kişiye baktım "salonda efendim istediğiniz gibi bağladık onu " dedi ismini bilmediğim koruma kafamı salladım ve bana yolu göstermesi için neresi der gibi baktım o sırada'da babamlar toparlanıyorlardı herkes çıktığında babam bana 'hadi' der gibi bir işaret yaptı ve bende beklemesini söyledim ve babam beklemekten hiç hoşlanmazdı o yüzden elinle bir dakika işareti yaptım ve korumamın gittiği yöne doğru ilerledim salona vardığımda tamda istediğim gibi elleri ve ayakları bağlı kafası önüne düşmüştü .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERİN ALTINDAKİ EVREN
RomanceBir taht. İki savaşçı. Ve sayılamayacak kadar düşman. Evren karaca babasından sonra babasının yerine geçmek için küçük yaşından itibaren eğitim almaya başlar. Normal çocuklar gibi okula gitmez evde eğitim görür ve yine eğitime devam eder . Herkesin...